Dairesi
İkrazatçılıktan elde edilen faiz gelirinin hesaplanmasında ifadesine başvurulan şahısların beyanlarında geçen miktarların dikkate alınması gerekirken, varsayıma dayalı olarak yapılan tarhiyat yersizdir.
Karar No
2000/657
Esas No
1999/1735
Karar Tarihi
28-02-2000

Danıştay Yedinci Daire

İkrazatçılıktan elde edilen faiz gelirinin hesaplanmasında ifadesine başvurulan şahısların beyanlarında geçen miktarların dikkate alınması gerekirken, varsayıma dayalı olarak yapılan tarhiyat yersizdir. İstemin Özeti: Yükümlülerin, 1997 yılı Ocak, Aralık dönemlerinde ikrazatçılık faaliyetinde bulunduğunun vergi inceleme raporu ile tespit edildiğinden bahisle, bu dönemler için ağır kusur cezalı olarak tarh edilen banka ve sigorta muameleleri vergisi ile kesilen özel usulsüzlük cezasının terkini istemiyle açılan davada; bir kimsenin birden fazla yılda tek şahsa veya bir yılda ayın veya muhtelif şahıslara birden fazla kez borç para vermesi ve bildirmelerinin ikrazatçılık yapıldığına dair yeterli delik sayılacağı; dosyanın incelenmesinden uyuşmazlığın ilgili bulunduğu dönemler içinde birden fazla sayıdaki şahsın davacılardan faiz karşılığı borç para aldıklarını beyan etmeleri karşısında, olayda ikrazatçılık yapıldığının kabulü gerektiği, bununla birlikte elde edilen faiz gelirinin hesaplanmasında ifadesine başvurulan şahısların beyanlarında geçen bu miktarların dikkate alınması gerekirken, vergi denetmeni tarafından yapılan hesaplamanın varsayıma dayalı olarak yapıldığı, bu durumda ilgili şahısların ifadeleri doğrultusunda 1.144.727.000 lira faiz geliri elde edildiğinin kabulü gerektiği, idarece bu dönemde 10 milyar lira faiz geliri elde edildiğine ilişkin olarak yapılan tespitin ise kabul edilmesinin mümkün olmadığı; öte yandan Vergi Usul Kanunu'nun 353/1. maddesinde belirtilen belgelerin alınmadığı ve verilmediği hususunda kesin bir tespit yapılmadığı anlaşıldığından özel usulsüzlük cezası kesilmesinde isabet görülmediği gerekçeleriyle; davanın 1.144.727.000 liraya isabet eden kısmını reddeden, dava konusu tarhiyatın kalan kısmı ile kesilen özel usulsüzlük cezasını ise kaldıran Vergi Mahkemesinin kararının; davalı idare tarafından, yapılan tarhiyatın yerinde olduğu; yükümlü tarafından ise, ikrazatçılık faaliyetinde bulunulmadığı ileri sürülerek bozulması ve duruşma yapılması istenilmektedir. Karar: Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle, gerekçesi yukarıda açıklanmış bulunan mahkeme kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen iddialar sözü geçen kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, taraflar temyiz isteminin reddine; kararın onanmasına; hüküm altına alınan tutar üzerinden binde 6 oranında ve 4.240.000 (dörtmilyonikiyüzkırkbin) liradan az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, mahkemece karara bağlanan harcın mahsubundan sonra, kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına oyçokluğu ile karar verildi. (*) (*) AYRIŞIK OY: Dosyanın incelenmesinden, ikrazatçılık yaptığı mahkemece de kabul edilen davacının elde ettiği faiz miktarının lehte bir uygulamayla hesaplandığı anlaşılmıştır. Bu bakımdan; Mahkeme kararının elde edilen faiz miktarına ilişkin hükümfıkrası isabetli değildir. Öte yandan; faiz geliri elde edilmesine karşın belge verilmediği olayda sabittir. Özel usulsüzlük cezası kesilebilmesi için bu eylemin tespit edilmiş olması yeterlidir. Ayrıca; karşı tarafın belge almadığının kanıtlanması da gerekmez. Kaldı ki, verilmeyen belgenin alınması diye birşey de olmaz. Bu nedenle davalı İdarenin temyiz başvurusunun kabulü ile Mahkeme kararının isabetsizliği açık bulunan sözkonusu hüküm fıkrasının bozulması gerektiği oyu ile kararın aksine verilen hüküm fıkralarına karşıyım.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı