Danıştay Dördüncü Daire
Gerçeğe uygun olmadığı belirtilen fatura içeriği emtianın faaliyetin sürdürülmesi için alınmadığı ve işletmede kullanılmadığının defter ve belgeler ile diğer resmi belgelerle ortaya konulmadan ve emtia dengesi sağlanmadan dönem kazancının düşük olduğu kanaatine varılmak suretiyle yapılan tarhiyatın eksik inceleme ve varsayıma dayalı olduğu kabul edilir. İstemin Özeti: 1997 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu haklarında gerçeği yansıtmayan belge düzenlediği yolunda rapor bulunan kişi ve kuruluştan almış olduğu fatura bedellerinin %30'unun gerçek mal alışıyla ilgili olmadığı belirtilerek düzenlenen rapora göre davacı şirket adına re'sen kurumlar vergisi; geçici vergi, gelir (stopaj) vergisi salınmış, fon payı hesaplanmış, kaçakçılık cezası ve özel usulsüzlük cezası kesilmiştir. Vergi Mahkemesi kararıyla; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 30. maddesinde, 're'sen vergi tarhı, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanarak tespitine imkan bulunmayan hallerde takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunmasıdır. İnceleme raporunda bu maddeye göre belirlenen matrah veya matrah farkı, re'sen takdir olunmuş sayılır' denildiği, olayda, davacının (...) ve (...) Limited Şirketi'nin düzenlediği gerçeği yansıtmayan faturalar kullanarak vergi matrahının azaltıldığının inceleme raporu ile tespit olunduğu, ancak inceleme elemanınca faturalardaki emtia nevinin mükellef kurumun faaliyeti kapsamına girmesi, inşaat ve taahhüt işi kolundaki bir kısım giderlerin belgelendirilmesindeki zorluk, hakkaniyet kuralı ve incelemedeki amaç dikkate alınarak kullanılan faturalardaki toplam tutarın % 70'inin gerçek gideri olduğu kabul edilerek tespit edilen matrah farkında yasaya aykırılık bulunmadığı, re'sen ve ikmalen yapılan tarhlar üzerinden geçici vergi ve fon payı hesaplanmasının mümkün olmadığı, 213 sayılı Kanunun 353/1. maddesinde sözü edilen faturanın verilmediğinin alınmadığının hukuken kabul edilebilir şekilde somut olarak tespit edilmediğinden kesilen özel usulsüzlük cezasında isabet görülmediği gerekçesiyle vergi asılları ile kaçakçılık cezasına yönelik davanın reddine, geçici vergi, fon payı ve özel usulsüzlük cezasının kaldırılmasına karar vermiştir. Davacı, bazı belediyelere bordür pis su kanalı, tretuar, park revizyonu, yağmur suyu kanalı inşaatı gibi işler yaptıklarını ve gerçek mal ve hizmet alımını içermeyen fatura kullanmadıklarını, davalı idare kesilen özel usulsüzlük cezası ile fon payı ve geçici verginin yerinde olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedirler. Karar: 1997 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu re'sen salınan kurumlar vergisi, geçici vergi ve gelir (stopaj) vergisi ve fon payı ile kesilen kaçakçılık ve özel usulsüzlük cezalarına yönelik davayı vergi asılları ve kaçakçılık cezasını onamak, fon payı ve geçici vergi ve özel usulsüzlük cezasını kaldırmak suretiyle kısmen reddeden mahkeme kararının bozulması taraflarca istenilmektedir. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 134. maddesinde, vergi incelemesinin amacının 'ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak' olduğu, aynı Kanunun 3. maddesinde de vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin 'gerçek mahiyeti'nin vergiye esas olacağı belirtilerek incelemenin bu amaca yönelik olması ve gerçek durumun vergiye esas alınması gerektiği açıklanmıştır. Olayda, davacı yol, kum ve mucur alt geçit, bordür, trotuar inşaatı, yağmur suyu kanalı, çevre düzenleme, çatı kaplama ve refüj düzeltmesi yapmak suretiyle alt yapı sektörüne verdiği hizmetlerde, (...) ve (...) Limited Şirketi'nden fatura karşılığı kum ve mucur satın aldığı anlaşılmaktadır. Bu maddeleri satan (...)'nın emniyette verdiği ifadesinden hareketle anılan firma ve kurum hakkında inceleme yapılmış satışlarının gerçeği yansıtmadığı sonucuna varılmıştır. (...)'nın emtia alımları içinde faaliyet konusu ile ilgili kepçe ve caterpiller'de yer almaktadır. Ayrıca bu kişi (...) Emniyet Müdürlüğü'nde verdiği ifadesinde 'polislerin ele geçirdikleri faturaların hepsi de komisyon karşılığı kesilen faturalar değildir. Sadece (...) Ticaret başlıklı faturadan birkaç tanesi komisyon karşılığı faturalardır' şeklinde beyanda bulunmuştur. Bu durumda (...) ve (...) Limited Şirketi'nin faaliyet konusu, davacıya düzenledikleri fatura içeriğine uygundur. Sözkonusu faturalarda yazılı emtianın faaliyetini sürdürebilmesi için alınmadığı işletmenin bu miktarda malzemeyi kullanmadığı, davacının defter ve belgeleri ve yaptığı resmi işlerin hakediş raporları incelenerek ortaya konulmamıştır. Emtia dengesinde noksanlık veya fazlalık bululnduğu yolunda tespit yapılmadan 'birkaç faturanın komisyon karşılığı' düzenlendiği şeklindeki ifade dönem kârının düşük olduğu kanaati tarhiyat nedeni olarak kabul edilemez. Bu durum gözönünde bulundurulmadan aksi yönde verilen mahkeme kararında isabet görülmemiştir. Bu nedenle davacının temyiz isteminin kabulüyle, Vergi Mahkemesinin kararının bozulmasına, Vergi Dairesi Müdürlüğü temyiz isteminin reddine oybirliğiyle karar verildi.