Dairesi
Offshore şubesinde açılan döviz tevdiat hesaplarından dolayı ödenen faiz üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılması mümkün değildir.
Karar No
2000/5051
Esas No
2000/1392
Karar Tarihi
06-12-2000

Danıştay Dördüncü Daire

Offshore şubesinde açılan döviz tevdiat hesaplarından dolayı ödenen faiz üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılması mümkün değildir. Uyuşmazlık, davacı bankanın bulunan ve (...) olarak adlandırılan şubesine ilişkin olarak açılan döviz tevdiat hesaplarından dolayı ödenen faiz üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılıp yapılmayacağına ilişkindir. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesinde kamu idare ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri sair, kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler ve vakıfların iktisadi işletmeleri, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya zirai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçilerin, maddede bentler halinde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecbur oldukları belirtilmiş olay tarihinde yürürlükte bulunan 10/a bendinde ise, döviz tevdiat hesaplarına yürütülen faizlerden vergi tevkifatı yapılacağı hükme bağlanmıştır. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu açıklanmıştır. Genel anlamda off,shore bankacılık, ülke dışında toplanan fonların yine ülke dışında kullandırılmasını amaçlayan bir bankacılık türü olup, bu bankacılık faaliyeti, bulunduğu ülke mevzuatı çerçevesinde ülke içerisinde (...) olan kambiyo ve bankacılık düzenlemelerinin getirdiği sınırlamaların dışında tutulduğu gibi vergisel avantajlardan da yararlanabilmektedir. Davacı bankanın (yabancı ülkede) bulunan şubesi 7.12.1982 gün ve 8/5719 sayılı Bankalar Kurulu Kararı ve Merkez Bankası Yönetim Kurulu’nun 19.1.1982 tarihli onayı ile kurulmuş olup, söz konusu onay yazısında şubenin offshore bankacılık (kıyı bankacılığı) şubesi olduğu açıkça belirtilmiştir. Öte yandan (yabancı ülke) mevzuatına göre offshore bankacılık birimlerinin şube iştirak veya müşterek teşebbüs şeklinde olabileceği, (Yabancı Ülke) Merkez Bankası Hukuku hükümlerine tabi olacakları, karlarının vergiye tabi olmadığı, (yabancı ülkede) yerleşik olmayanlara çek hesabı haricinde tüm bankacılık hizmetlerinin sağlanabileceği, ayrıca şube şeklinde faaliyette bulunulması halinde (yabancı ülke) Merkez Bankası nezdinde rezerv tutma yükümlülüğünün de bulunmadığı anlaşılmıştır. Anılan Bankalar Kurulu Kararı’nın ekinde yer alan hüküm gereği davacı banka yönetim kurulunun 6.1.1983 gün ve 40/1 sayılı kararına istinaden hazırlanarak Maliye Bakanlığına gönderilen statü metninde de, (yabancı ülkede) kurulan birimin statüsünün şube olduğu, şubenin sadece (yabancı ülke) resmi makamlarının ve (yabancı ülke) para otoritesinin mevcut ve ileride getirebileceği kısıtlamalara tabi olarak milletlerarası bankacılık yapacağı, şube işlemleri nedeniyle (yabancı ülke) mevzuatına tabi olduğundan, Türk bankacılık ve kambiyo mevzuatına tabi olmayacağı açıklanmıştır. Bütün bu açıklamaların değerlendirilmesi sonucu, (yabancı ülke) şubesinin offshore bankacılığın ve yerleşik olduğu ülke mevzuatının gereği olarak ülke dışında yerleşik olanlardan mevduat toplayıp, yine ülke dışında kullandırdığı, ayrıca mevduat toplamak ve kredi vermenin dışında (yabancı ülke) mevzuatında öngördüğü şekliyle diğer tüm bankacılık hizmetlerinin verildiği, bu haliyle faaliyetin uluslararası bankacılığın bir türü olan offshore bankacılık faaliyeti olduğu sonucuna ulaşılmaktadır. İnceleme raporunda ve temyize konu mahkeme kararında, (yabancı ülke) Şubesi tarafından toplanan fonların büyük bir kısmının Türkiye’de yerleşik kişilerden yurtiçi şubeler aracılığıyla toplanması ve Türkiye’ye plase edilmesi nedeniyle uluslararası bankacılık değil yerel bankacılık yaptığı, dolayısıyla ödenen faiz üzerinden tevkifat yapılması gerektiği ileri sürülmüş ise de, (yabancı ülkede) mukim bulunan dolayısıyla kanunların mülkiliği ilkesi gereği (yabancı ülke) mevzuatına tabi tutulması gereken şubenin, offshore bankacılık kurallarına uygun olarak (yabancı ülke) dışında bulunan Türkiye’de yerleşik kişi ve kurumlara da hizmet vermesi bu faaliyetin yerel bankacılık olduğunu göstermez. Öte yandan anılan Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesinde öngörülen vergi tevkifatı sorumluluğunun Türkiye’de faaliyet gösteren kişi ve kuruluşların yaptıkları ödemelere ilişkin olduğu ve mevzuatımıza göre bu bankalardan elde edilen faiz gelirleri yurtdışında elde edilen gelir niteliğinde olduğundan Türk Vergi Kanun’larına göre herhangi bir vergi tevkifatına tutulmasına olanak bulunmamaktadır. ……….. Açıklanan nedenlerle, davacı kurum temyiz isteminin kabulüyle (...) Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına, Vergi Dairesi Müdürlüğü temyiz isteminin ise reddine, oybirliğiyle karar verildi.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı