Danıştay Dördüncü Daire 

Sevk irsaliyesine emtianın miktarının yazılması belgenin düzenlenmediği anlamına gelmez. İstemin Özeti : Davacı şirketin sevk ettiği emtiaya ilişkin olarak düzenlediği sevk irsaliyesine emtianın miktarını yazmadığı ileri sürülerek düzenlenen tutanak uyarınca özel usulsüzlük cezası kesilmiştir. (...) Vergi Mahkemesi kararıyla; sevk irsaliyesi düzenlenmesi ve bulundurulması koşulunun getirilmesindeki amacın, satılan ve sevk irsaliyesine bağlı olarak taşıttırılan mal için fatura kesilmesini ve bu şekilde kayıtların düzenli tutulmasını sağlamak olduğu, sevk edilen mal miktarı yazılı olmayan sevk irsaliyesinin ise öngörülen amacı gerçekleştirmesine olanak bulunmadığı, bu nedenle 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353/2. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasında yasaya aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Davacı şirket, özel usulsüzlük cezasına dayanak alınan tutanağın şirketi temsile yetkisi bulunmayan araç sürücüsü tarafından imzalandığını, ayrıca sevk edilen emtiaya ilişkin sevk irsaliyesinin düzenlendiği sabit olduğundan kesilen cezanın yasal olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir. Karar : Uyuşmazlık, davacı şirketin sevk ettiği emtiaya ilişkin olarak düzenlediği sevk irsaliyesine emtianın miktarını yazmadığının tespit edildiği belirtilerek kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemiyle açılan davayı reddeden mahkeme kararının bozulması istemine ilişkindir. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353. maddesinin 4108 sayılı Kanun'un 8. maddesiyle değişik 2. fıkrasında, perakende satış fişi, ödeme kaydedici cihazla verilen fiş, giriş ve yolcu taşıma bileti, sevk irsaliyesi gibi belgelerin düzenlenmediğinin, kullanılmadığının, bulundurulmadığının tespiti halinde herbir belge için özel usulsüzlük cezası kesileceği öngörülmüştür. Bu madde uyarınca özel usulsüzlük cezası kesilebilmesi için öncelikle, maddede sayılan belgelerin düzenlenmediğinin, kullanılmadığının ve bulundurulmadığının belirlenmesi ve bu belgeleri düzenlemeyenin, kullanmayanın ve bulundurmayanın saptandığına ilişkin hukuken geçerli bir tespitin bulunması gereklidir. Olayda, düzenlenen tutanakla sevk edilen emtia ile ilgili olarak sevk irsaliyesinin düzenlendiği, ancak bu irsaliyede emtianın kilogram miktarının yazılmadığı tespit edildiğinden anılan kanun hükmünde belirtilen sevk irsaliyesi düzenlememe halinin sözkonusu olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, özel usulsüzlük cezası kesilmesini öngören ve bu cezanın kesilmesine ilişkin koşulları düzenleyen maddede belirtilen unsurlar, uyuşmazlık konusu olayda bir arada gerçekleşmemiş bulunmaktadır. İdari cezalar için de geçerli olan 'cezayı gerektiren fiilin tüm unsurları tamam olmadan failin cezalandırılamayacağı' yolundaki genel ceza hukuku ilkesi karşısında kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemiyle açılan davayı reddeden mahkeme kararında isabet görülmemiştir. Bu nedenle Vergi Mahkemesinin kararının bozulmasına oybirliğiyle karar verildi.