Dairesi
Davacı şirketin aktifinde kayıtlı bulunan iştirak hisselerini kanunun aradığı şartlara uygun şekilde satarak satış tutarını da sermayesine eklendiğinin tartışmasız olması sermayesini günün ekonomik koşullarını dikkate alarak dilediği alanda serbestçe değerlendirmesine de bir engel bulunmaması karşıs
Karar No
2000/3881
Esas No
2000/2387
Karar Tarihi
27-11-2000

Danıştay Üçüncü Daire

Davacı şirketin aktifinde kayıtlı bulunan iştirak hisselerini kanunun aradığı şartlara uygun şekilde satarak satış tutarını da sermayesine eklendiğinin tartışmasız olması sermayesini günün ekonomik koşullarını dikkate alarak dilediği alanda serbestçe değerlendirmesine de bir engel bulunmaması karşısında sermaye ve yönetim bakımından ilişkisi olmadığı açık olan şirketler arasındaki bu tür satış işleminin kazancın vergi dışı bırakılmasına yönelik olduğu yolundaki iddiaların kabulünün hukuka uygun olamayacağı hk. İstemin Özeti: 1998 takvim yılı kurumlar vergisi beyannamesini, Kurumlar Vergisi Kanunu'nun Geçici 23. maddesinin (a) fıkrası hükmünden yararlanmaları gerektiği görüşüyle ihtirazi kayıtla veren davacı şirket adına tahakkuk ettirilen kurumlar vergisi ve fon payına karşı açılan davayı; 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun Geçici 23. maddesinin (a) fıkrasında, tam mükellefiyete tabi kurumların iştirak hisselerinin veya gayrimenkullerinin satışından doğan kazançlarının satışın yapıldığı yılda kurum sermayesine ilave edilen kısmının kurumlar vergisinden istisna edileceğinin hükme bağlandığı, bu hükmün gerekçesinden, tam mükellef kurumların aktiflerinde bulunan taşınmaz ve iştirak hisseleri gibi atıl kalmış bağlı değerlerin enflasyonist ortama kazandıkları değerin işletmeye kazandırılmasının ve işletmelerin borçlanma yoluna gitmeksizin faaliyetlerini özkaynaklarıyla devam ettirmek imkanı sağlanmasını amaçlandığının anlaşıldığı, ancak, uyuşmazlık konusu olayda hisse senedi alım satımlarının aynı gruba dahil şirketler arasında gerçekleştiğinin görüldüğü bu durumda aralarında yakın sermaye ilişkisi bulunan şirketlerin aktiflerinde yer alan iştirak hisselerinin birbirlerine satılması suretiyle elde edilen kazancın vergi dışı bırakılmasının değinilen hükmün amacıyla bağdaşmayacağı sonucuna varıldığından tahakkukta yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle reddeden (...) Vergi Mahkemesi kararının; dava konusu tahakkuk işleminin hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek bozulması istemidir. Karar: Kurumlar Vergisi Kanunu'nun Geçici 23. maddesinin (a) fıkrasında, iştigal konusu menkul kıymet ve gayrimenkul ticareti olmayan tam mükellef kurumların iki yıl süreyle aktiflerinde tuttukları iştirak hisseleri ve gayrimenkullerin satışından doğan kazançların satışın yapıldığı yılda kurum sermayesine ilave edilen kısmının kurumlar vergisinden müstesna olacağı hükmüne yer verilmiştir. Dosyanın incelenmesinden, davacı şirketin elinde bulundurduğu (...) Dış Tic. A.Ş.'ye ait hisse senetlerini 1998 yılında (...) Holding A.Ş'ye satıp satış tutarını sermayesine ekledikten sonra belirtilen satış tutarı ile hisse senetleri ulusal pazarda işlem gören aynı holdingin iştirak hisselerini satın aldığı ve sermayeye eklenen tutarın kurumlar vergisinden istisna olması gerektiği görüşüyle 1998 takvim yılı kurumlar vergisi beyannamesini ihtirazi kayıtla verdiği, davalı idarece de, hisse senetlerinin satışından elde edilen gelir ile yine hisse senedi satın alınmasının belirtilen kanun hükmünün amacına aykırı olduğu gerekçesiyle ihtirazi kaydı kabul edilmeyerek dava konusu vergi ve fon payının tahakkuk ettirildiği anlaşılmıştır. Yukarıda değinilen madde hükmü ile tam mükellef kurumların aktiflerinde yer alan taşınmazlar ve iştirak hisseleri gibi atıl kalmış bağlı değerlerin işletmeye kazandırılması ve borçlanma yoluna gidilmeksizin faaliyetlerin öz kaynaklarla devam ettirilmesi imkanının sağlanması amaçlanmış ise de, maddede sözü edilen değerlerin satışından elde edilecek gelirin nasıl değerlendirilmesi gerektiği konusunda düzenleme getirilmemiştir. Olayda, davacı şirketin aktifinde kayıtlı bulunan iştirak hisselerini kanunun aradığı şartlara uygun şekilde satarak satış tutarını da sermayesine eklediği hususu ihtilafsızdır. Bu durumda, davacının sermayesini günün ekonomik koşullarını dikkate alarak dilediği alanda serbestçe değerlendirmesine bir engel bulunmadığı gibi dosyada bulunan belgelerin incelenmesinden, davacı şirket ile (...) Holding A.Ş arasında sermaye ve yönetim bakımından bir ilişki bulunmadığının, bu kurumların bağlı şirketler olarak değerlendirilmelerinin de mümkün olmadığının anlaşılması nedeniyle davanın reddi yolundaki kararda hukuki isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle yükümlü temyiz isteminin kabulüne, vergi mahkemesi kararının bozulmasına, oyçokluğuyla karar verildi . KARŞI OY: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar mahkeme kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle karara katılmıyorum.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı