Dairesi
Fon payı gelir ve kurumlar vergisi üzerinden hesaplandığından ikmalen vergi türüne uygulanan hükümlerin fon payı içinde uygulanması gerekmektedir. Bu nedenle, davacı adına hesaplanan fon payı ile fon payı üzerinden kesilen cezanın hesaplanmasına olanak bulunmadığını belirterek kaldıran mahkeme karar
Karar No
2000/3862
Esas No
2000/759
Karar Tarihi
28-09-2000

Danıştay Dördüncü Daire 

Fon payı gelir ve kurumlar vergisi üzerinden hesaplandığından ikmalen vergi türüne uygulanan hükümlerin fon payı içinde uygulanması gerekmektedir. Bu nedenle, davacı adına hesaplanan fon payı ile fon payı üzerinden kesilen cezanın hesaplanmasına olanak bulunmadığını belirterek kaldıran mahkeme kararında isabet görülmemiştir. İstemin Özeti: 1995 yılı işlemleri incelenen adi ortaklığın ilgili yıldan önce tamamlanan binadaki iki adet işyerini işletmeden düşük bedelle çektiği ve bu işyerine ait maliyet ve gider unsurlarının bir kısmını kayıtlara intikal ettirmediği ileri sürülerek davacı adına re'sen gelir vergisi salınmış, fon hesaplanmış ve ağır kusur cezası kesilmiştir. Danıştay Dördüncü Dairesi bozma kararı uyarınca (...) Vergi Mahkemesi kararıyla; ortaklar tarafından ihtirazi kayıt konulmadan imzalanan inceleme raporu eki tutanağını incelenmesinden, 1991 yılından önce tamamlanan binadaki bağımsız bölümlerin işletmeden çekilmesi sırasında satış değerinin tespitinde özellikle bir çalışma yapmadıkları, götürü bir tespit yaptıkları, başlangıçta inşaat maliyetleri kayıtlara eksiksiz yansıtılmasına rağmen daha sonra cari yıl fiyatlarıyla yaptıkları giderleri kayıtlara yansıtmadıklarının ifade edildiği, bu tespit üzerine olayın takdir komisyonuna intikal ettirilerek işletmeden çekilen bağımsız bölümlerin emsal bedellerinin takdirinin istenildiği, emsal bedellerin fatura düzenlediği tarih itibariyle takdir edildiği ve her bir ortak için ayrı ayrı tarhiyat yapıldığının anlaşıldığı, takdir komisyonunca bilirkişi olarak İnşaat Sanatkarları Odasından olan ve inşaat yapıp satan üyelerle mahallinde gayrimenkulün özellikleri gezilip görülmek suretiyle emsal bedel takdir edildiğinden işletmeden çekilen taşınmazların 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 267. maddesinin üçüncü sırasındaki takdir esasına göre emsal bedel tesbitinin yapılmasında yasada yazılı sıra esası yönünden aykırılık olmadığı, takdir edilen emsal bedele gelince; ayrı tarihlerde işletmeden çekilen taşınmazların işletmeden çekildikleri tarihlerde haiz olduğu emsal değerin, İnşaat Sanatkarları Odası Temsilcilerinin üye olarak katıldıkları takdir komisyonunca mahallinde, taşınmazlar görülerek ve incelenerek takdir edildiği anlaşıldığından, emsal bedelini ve bu takdir bedeli esas alınarak yapılan tarhiyatın yasal olduğu gerekçesiyle vergi aslına yönelik davanın reddine, ağır kusur cezasının kusura çevrilmesine, ikmalen ve re'sen tarhiyatlarda fon hesaplanamayacağından cezalı fon payının kaldırılmasına karar vermiştir. Davacı, yapılan tarhiyatın usul ve yasaya aykırı olduğunu, Vergi Dairesi Müdürlüğü, kesilen ceza ve hesaplanan fon payında usul ve yasaya aykırılık olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedirler. Karar: Tarafların, vergi aslına ve cezaya yönelik iddiaları bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir. 3824 sayılı Bazı Vergi Kanunlarında Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 'Gelir ve Kurumlar Vergileri Üzerinden Alınan Fonların Birleştirilmesine İlişkin Hükümler' başlıklı altıncı bölümünde yer alan 18. maddenin 'a' bendinde kazanç ve iratlarını yıllık beyanname ile beyan eden gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin gelir ve kurumlar vergilerinin % 10'u oranında ayrıca fon payı ödeyecekleri, 20. maddesinde ise, mükellef ve sorumlularca hesaplanacak fon payının beyan, tarh, tahakkuk ve ödenmesi ile red ve iadesine ilişkin usul ve esaslar hakkında Kanun hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiş olup, fon payı gelir ve kurumlar vergisi üzerinden hesaplandığından ikmalen ve re' sen yapılan tarhiyatlarla ilgili olarak fonun bağlı olduğu vergi türüne uygulanan hükümlerin fon payı içinde uygulanması gerekmektedir. Bu nedenle, davacı adına hesaplanan fon payı ile fon payı üzerinden kesilen cezayı, ikmalen ve re' sen yapılan tarhiyatlarda fon payı hesaplanmasına olanak bulunmadığını belirterek kaldıran mahkeme kararında isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, davalı İdarenin fon payı ve cezasına ilişkin temyiz isteminin kabulü, ile (...) Vergi Mahkemesi kararının bu husustaki hüküm fıkrasının bozulmasına oyçokluğuyla, davacının temyiz istemi ile davalı İdarenin diğer konulara ilişkin temyiz isteminin reddine oybirliğiyle karar verildi (*). (*) AZLIK OYU: Temyiz dilekçesinde fon payı ve cezası yönünden ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bu kısmının bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir. Bu nedenle fon payı ve cezasına ilişkin temyiz isteminin de reddi gerekeceği görüşüyle kararın bu kısmına karşıyız.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı