Danıştay Dördüncü Daire
Türkiye ile Hollanda arasında yapılan çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması gereğince, Hollanda'da mukim firmanın Türkiye'deki şubesi aracılığıyla elde ettiği ticari kazancın, Anlaşmanın ticari kazanç hükümleri uyarınca vergilendirildikten sonra kalan kısım üzerinden, Anlaşma hükümlerine göre % 7,5 oranında vergilendirilmesi, ayrıca tevkifat matrahının hesabında Türk vergisi olarak kabul edilen fon payının matrahtan indirilmesi gerektiği. İstemin Özeti : Merkezi Hollanda'da bulunan bankanın Türkiye şubesi olan davacı kurumun 1998 Nisan ayı gelir (stopaj) vergisi matrahının hesabı sırasıda kurumlar vergisi yanında fon payının da indirilmesi ve uygulanacak vergi oranının % 5 olması gerektiği yolundaki ihtirazi kaydın kabul edilmemesi üzerine fazla tahakkuk ettirilen gelir (stopaj) vergisinin kaldırılması istemiyle dava açılmıştır. Vergi Mahkemesi kararıyla; Türkiye Cumhuriyeti ile Hollanda Krallığı Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması'nın 2. maddesinde fonlardan Türk Vergisi olarak söz edildiği, anlaşmanın 'Temettüler' başlıklı 10. maddesinin 5. fıkrasında, Devletlerden birinin bir şirketinin, diğer Devlette bulunan bir işyerinde icra ettiği ticari faaliyetten elde ettiği kazancın, 7. maddeye göre vergilendirildikten sonra kalan kısım üzerinden de işyerinin bulunduğu Devlette vergilendirilebileceği, ancak bu şekilde alınacak verginin bu maddenin 2. fıkrasının (a) bendinde öngörülen oranın yüzde ellisini aşamayacağının belirtildiği, anılan fıkranın (a) bendinde bu oranın yüzde 15 olduğu, ikili anlaşmanın eki protokolün IX maddesinde 10. maddenin 2. fıkrasının (a) bendi hükümlerinden sapma olarak, Hollanda Kurumlar Vergisi Kanunu ve ilerideki değişiklikler gereğince, Hollanda'da mukim bir şirket Türkiye'de mukim bir şirketten elde ettiği temettüler dolayısıyla Hollanda kurumlar vergisine tabi tutulmadığı sürece sözkonusu bentte öngörülen oranların Türkiye'de mukim bir şirketin ödediğ temettüler yönünden yüzde 10 oranına indirileceğinin kabul edildiği, buna göre gelir (stopaj) vergisi matrahının tespitinde fonların da matrahtan indirilmesi ve dar mükellefiyete tabi davacı şirketten Hollanda'da bulunan merkezin elde ettiği temettülerin Hollanda'da kurumlar vergisine tabi olduğuna ilişkin bir iddia bulunmadığından gelir (stopaj) vergisi matrahına % 5 oranının uygulanması gerektiği gerekçesiyle fazla tahakkuk ettirilen vergi ve fon payının kaldırılmasına karar vermiştir. Davalı İdare, fon payının gelir (stopaj) vergisi matrahından düşülmesinin mümkün olmadığını, Hollanda'da mukim şirketin Türkiye'de işyerini oluşturan davacı kurumun Türkiye'de mukim olmaması nedeniyle protokol hükmünün uygulanmasına olanak bulunmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir. Karar : Hollanda'da mukim bankanın Türkiye şubesi olan davacı kurumun 1998 Nisan ayı gelir (stopaj) vergisi matrahının hesabı sırasında fon payının da indirilmesi ve bu matraha uygulanacak vergi oranının % 5 olması gerektiği yolundaki ihtirazi kaydın kabul edilmemesi nedeniyle açılan dava üzerine fazla tahakkuk ettirilen vergileri kaldıran mahkeme kararının bozulması istenilmektedir. Vergi Dairesi Müdürlüğü'nün gelir (stopaj) vergisi matrahının hesabı sırasında fon payının matrahtan indirilmesinin mümkün olmadığı yolunda ileri sürdüğü iddia, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir. Türkiye Cumhuriyeti ile Hollanda Krallığı Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması'nın 10. maddesinin 5. fıkrasında, 'Devletlerden birinin bir şirketinin, diğer Devlette bulunan bir işyerinde icra ettiği ticari faaliyetten elde ettiği kazanç, 7. maddeye göre vergilendirildikten sonra kalan kısım üzerinden de işyerinin bulunduğu Devlette vergilendirilebilir, ancak bu şekilde alınacak vergi bu maddenin 2. fıkrasının (a) bendinde öngörülen oranın yüzde ellisini aşamayacağı' kurala bağlanmıştır. Bu hüküm uyarınca Hollanda'da mukim olan Banka'nın, Türkiye'de sahip olduğu şube vasıtasıyla elde ettiği ticari kazanç üzerinden, Anlaşma'nın ticari kazanç hükümleri uyarınca vergilendirildikten sonra kalan kısım üzerinden, Anlaşma'nın 10. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen oranın yüzde 50'si yani yüzde 7,5 oranında vergilendirilmesinde Anlaşma maddelerine aykırılık görülmemiştir. Anlaşmaya ekli Protokolün IX. maddesinde, Hollanda'da mukim bir şirketin Türkiye'de mukim bir şirketten elde ettiği temettüler Hollanda'da kurumlar vergisine tabi tutulmadığı sürece, 10. maddenin 2. fıkrasının (a) bendindeki vergi oranı, Türkiye'de mukim bir şirketin ödediği temettüler bakımından yüzde 10 olarak uygulanacağı açıklanmaktaysa da, bu hükmün Hollanda'da mukim bir kişinin Türkiye'de mukim bir kurumdan temettü alması durumunda uygulanacağı açıktır. Oysa olayda Hollanda'da mukim olan Bankanın Türkiye'deki işyeri olan şubesi Türkiye'de mukim olmadığından bu hükmün uygulanmasına olanak bulunmadığından davacının ek protokolde öngörülen vergilendirme oranından yararlanması gerektiği yolundaki mahkeme kararında isabet görülmemiştir. Bu nedenle, Vergi Dairesi Müdürlüğünün temyiz isteminin kısmen kabulüyle Vergi Mahkemesinin kararının vergi oranı ile ilgili hüküm fıkrasının bozulmasına, diğer temyiz iddialarının reddine oybirliğiyle karar verildi.