|
|
Dairesi
Yükümlü tarafından iadeye hak kazandığı katma değer vergisi tutarlarının ödenmesi gereken katma değer vergileri ile gecikme faizlerinin bundan sonra hesaplanması gerekir.
|
|
|
Karar No
2000/3638
|
|
|
Esas No
1999/2574
|
|
|
Karar Tarihi
30-11-2001
|
|
|
Danıştay Dokuzuncu Daire
Yükümlü tarafından iadeye hak kazandığı katma değer vergisi tutarlarının ödenmesi gereken katma değer vergileri ile gecikme faizlerinin bundan sonra hesaplanması gerekir. İstemin Özeti: Tarhiyat öncesi uzlaşma yoluyla uzlaşılan katma değer vergisi ile uygulanan gecikme faizinin terkini istemiyle açılan davayı; uyuşmazlığın yükümlünün ihracat istisnası nedeniyle iadesi gereken katma değer vergisinin, tarh ve tahakkuk ettirilen katma değer vergisi ile gecikme faizi nedeniyle doğan borçlarına mahsubunun yapılmamasından doğduğu, dosyadan yükümlünün 1993 ve 1994 yılları hesaplarının incelendiğinin, inceleme ile ödenecek katma değer vergisi, kesilecek cezalar ve iadesi gereken katma değer vergilerinin saptandığının, sonuç itibariyle tarhı öngörülen katma değer vergilerine karşı yükümlünün tarhiyat öncesi uzlaşma talebinde bulunduğunun, 11.9.1997 tarihli uzlaşma tutanağı ile kesinleşen katma değer vergisi ve cezalar için tahakkuk fişleri düzenlendiğinin, bu şekilde her dönem için ayrıca gecikme faizi hesaplandığının, yükümlü tarafından iadeye hak kazandığı katma değer vergisi tutarlarının ödenmesi gereken katma değer vergileri ile gecikme faizlerinin bundan sonra hesaplanması için düzeltme talebinde bulunulduğunun, bu isteğin reddedildiğinin anlaşıldığı, inceleme raporunda yükümlünün Nisan/1994 dönemine ait mahsuptan artan ve iadesi gereken 4.095.950.882 lira alacağının bulunduğunun idare tarafından da kabul edildiği, ancak mahsubu istenilen borcun uzlaşma sonrasında kesinleştiğinden ve önceden de mahsup talebinde bulunmadığından düzeltme yapılmayarak dava konusu katma değer vergisinin tarh edildiği ve gecikme faizinin hesaplandığı, dosyada bulunan belgelerden yükümlünün katma değer vergisi iadesi için gerekli belgeleri idareye süresinde verdiğinin ve 7.7.1994 ve 24.1.1995 tarihlerinde gereğinin yapılmasını istediğinin görüldüğü, bu durumda yükümlünün katma değer vergilerinde uzlaşmış olmasının varlığı ihtilafsız olan mahsup haklarını ortadan kaldırmayacağı, bu nedenle mahsup yapıldıktan sonra ödenecek katma değer vergisinin belirlenmesi ve gecikme faizinin hesaplanması icabettiği gerekçesiyle kabul eden Vergi Mahkemesi kararının; uzlaşılan vergiler için dava açılamayacağı, mahsubun dilekçenin vergi dairesine verildiği tarih itibariyle yapılması icabettiği, ancak uzlaşılmadan önce mahsup istenilebileceği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir. Karar: Temyiz edilen Vergi Mahkemesi’nin kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisinin bulunmadığı anlaşıldığından temyiz isteminin reddine, anılan mahkeme kararının onanmasına oybirliğiyle karar verildi.
|
|