Danıştay Dördüncü Daire

Randıman hesaplaması yoluyla bulunan matrah farkı esas alınarak, belge düzenlenmediğinden bahisle özel usulsüzlük cezası kesilemez. İstemin Özeti : Davacının 1993 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu randıman hesaplaması yoluyla bulunan matrah farkı esas alınarak kayıtdışı satış hasılatı için fatura düzenlenmediğinden bahisle özel usulsüzlük cezası kesilmiştir. Vergi Mahkemesi kararıyla; davacının defter ve belgeleri üzerinde Danıştay Dördüncü Dairesi'nin bozma kararı doğrultusunda yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu kayıtdışı satış hasılatının bulunduğunun tespit edildiği, bu durumda 2.110.860.000 liralık satış hasılatı için fatura düzenlenmemesi nedeniyle kesilen özel usulsüzlük cezasının yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Davacı, kesilen cezanın kanuna uygun olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir. Karar: 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353/1. maddesinde, verilmesi ve alınması icap eden fatura, gider pusulası, müstahsil makbuzu ile serbest meslek makbuzlarının verilmemesi, alınmaması veya düzenlenen bu belgelerde gerçek meblağdan farklı meblağlara yer verilmesi halinde; bu belgeleri düzenlemek ve almak zorunda olanların herbirine, her bir belge için özel usulsüzlük cezası kesilebileceği belirtilmiştir. Bu madde uyarınca özel usulsüzlük cezası kesilebilmesi için öncelikle maddede sayılan belgelerin verilmediğinin ve alınmadığının belirlenmesi ve bu belgeleri vermeyen ve almayanların saptandığına ilişkin hukuken geçerli bir tespitin mevcut olması gerekmektedir. Olayda ise, böyle bir tespit mevcut değildir. Bu durumda böyle somut bir tespitin mevcut olmadığı dikkate alındığında özel usulsüzlük cezası kesilmesini öngören ve bu cezanın kesilmesine dair koşulları düzenleyen maddede belirtilen unsurların bir arada gerçekleşmediği anlaşıldığından, idari cezalar için de geçerli olan 'cezayı gerektiren fiilîn tüm unsurları tamam olmadan failin cezalandırılmayacağı' yolundaki genel ceza hukuku ilkesinin varsayım ya da kıyas yoluyla ceza tayinine olanak tanımaması yönünden davacı adına kesilen özel usulsüzlük cezasının kanuna ve usule uygun olmadığı sonucuna ulaşılmaktadır. Bu durumda, varsayıma dayalı olarak kesilen cezada ve bu cezaya karşı açılan davanın reddine yönelik mahkeme kararında isabet bulunmamaktadır. Bu nedenle, Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına oybirliğiyle karar verildi.