Danıştay Dördüncü Daire
Alışların müstahsilden yapıldığı açıkça ortaya konulmadan müstahsil makbuzu düzenlenmediğinden söz edilerek özel usulsüzlük cezası kesilemez. İstemin Özeti : 1995 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu müstahsilden yaptığı bir kısım emtia alışlarını sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı faturalarla belgelendirilerek müstahsil makbuzu düzenlenmediği ileri sürülen davacı şirket adına düzenlenen rapor uyarınca özel usulsüzlük cezası kesilmiştir. (...) Vergi Mahkemesi kararıyla; toptan et ve et mamulleri alımsatımıyla uğraşan davacı şirketin uyuşmazlık konusu faturaları aldığı şirketler hakkında düzenlenen raporlar ile bu şirketlerin; defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmedikleri, faaliyetleri için gerekli olan depo, imalathane ve şube gibi işyerlerinin bulunmadığı bazı dönemlerde faaliyet göstermedikleri ve beyanname vermedikleri, vergi ödevlerinin çok az bir bölümünü yerine getirdikleri, (...) Limited Şirketi'nin işçi çalıştırmadığı, özsermaye hızının çok yüksek olduğu ve mal tedarikinde bulunduğu mükelleflerin sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleyen kişi ve şirketler olduğu hususlarının saptandığı, bu durumda, sahte fatura düzenledikleri ortaya konulan şirketlerden alınan faturaların gerçek bir mal ve hizmet hareketine dayanmadığının tespit edildiği ve davacı tarafından da bu tespitlerin aksinin kanıtlanmadığı, ayrıca faturaları düzenleyenlerin vergi mükellefi olmaları, faturaların biçim yönünden yasaya uygun olması ve malların borsaya tescil edilmesinin yapılan tespitler karşısında faturaların gerçek bir emtia alım satımına dayandığını kanıtlar mahiyette bulunmadığı, bu nedenle müstahsilden satın alınan emtia için müstahsil makbuzu düzenlenmediğinden kesilen özel usulsüzlük cezasının hukuka aykırı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı şirket, uyuşmazlık konusu faturalarda yazılı emtianın Ticaret Borsası Canlı Hayvan Pazarından alındığını, sözkonusu emtianın müstahsilden alındığına dair herhangi bir tespitini bulunmadığını, kesilen özel usulsüzlük cezasının yasal olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir. Karar: Toptan et ve et mamulleri alım satımı işiyle uğraşan davacı şirketin 1995 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu müstahsilden yaptığı emtia alımları için müstahsil makbuzu düzenlemeyerek alımlarını sahte faturalarla belgelendirdiğinden söz edilerek kesilen özel usulsüzlük cezasına karşı açılan davayı reddeden mahkeme kararının bozulması istenilmektedir. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353/1. maddesinde verilmesi ve alınması icap eden fatura, gider pusulası, müstahsil makbuzu ile serbest meslek makbuzlarının verilmemesi, alınmaması veya düzenlenen bu belgelerde gerçek meblağdan farklı meblağlara yer verilmesi halinde özel usulsüzlük cezası kesileceği öngörülmüştür. Bu madde uyarınca özel usulsüzlük cezası kesilebilmesi için öncelikle maddede sayılan belgelerin verilmediğinin ve alınmadığının belirlenmesi ve bu belgeleri vermeyen ve almayanların saptandığına ilişkin hukuken geçerli bir tespitin mevcut olması gerekmektedir. Olayda, davacı şirketin canlı hayvan alımlarını müstahsilden yaptığı halde müstahsil makbuzu düzenlemeyerek bu alımlarını sahte faturalarla belgelendirdiği varsayımıyla özel usulsüzlük cezası kesilmiş ise de, davacı şirketin sözkonusu emtiayı müstahsilden satın aldığı yolunda somut herhangi bir tespit yapılmamıştır. Bu durumda, davacının alımlarını müstahsilden yaptığı yolunda herhangi bir tespit yapılmadığından müstahsil makbuzu düzenlemesini gerektiren bir durumdan da söz etmeye olanak bulunmadığı gibi, özel usulsüzlük cezası kesilmesini öngören ve bu cezanın kesilmesine ilişkin koşulları düzenleyen maddede belirtilen unsurlar uyuşmazlık konusu olayda birarada gerçekleşmemiş olduğundan idari cezalar için de geçerli olan cezayı gerektiren fiilin tüm unsurları tamamlanmadan failin cezalandırılamayacağı yolundaki genel ceza hukuku ilkesinin varsayım ya da kıyas yoluyla ceza tayinine olanak tanımaması yönünden davacı şirket adına kesilen özel usulsüzlük cezasında ve bu cezanın kaldırılması istemiyle açılan davayı reddeden mahkeme kararında isabet görülmemiştir. Bu nedenle, Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına oybirliğiyle karar verildi.