Danıştay Dördüncü Daire 

Fatura içeriğinin gerçeği yansıtmadığının tespiti için faturada yazılı işlerin faaliyetin sürdürülebilmesi için yapılmadığının ve mükellefin bu işi yaptırma kapasitesinin bulunmadığının tespiti gerekir. İstemin Özeti : 1994 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu içeriği itibariyle yanıltıcı fatura kullanmak suretiyle dönem matrahının azaltılmasına yol açtığının tespit edildiği belirtilerek davacı adına re'sen gelir vergisi, geçici vergi salınmış, fon payı hesaplanmış, kaçakçılık cezası kesilmiştir. Vergi Mahkemesi kararıyla; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 30. maddesinin 4. fıkrasında, defter kayıtları ve bunlarla ilgili vesikalar vergi matrahının doğru ve kesin olarak tespitine imkan vermeyecek derecede noksan usulsüz ve karışık olması dolayısıyla ihticaca salih bulunmazsa re'sen vergi tarhı yoluna gidileceğinin belirtildiği, olayda hafriyat ve nakliye işi yapan davacının hafriyat giderleri yönünden fatura temin ettiği (...) nezdinde yapılan incelemede, bu kişinin % 5 komisyon karşılığı fatura düzenlediğini ifade ettiği, davacı ödemelerini genellikle çekle yaptığı halde, (...) makbuz dahi almadan elden nakden yapmış olması, sözkonusu faturaların gider kaydına karşılık, çoğu için kendisine ait cari hesabın alacaklı olduğu, oysa işi yapanın kayıtlarda alacaklı olması, ya da ödemenin kasadan yapıldığının gösterilmesi gerektiği, davacının iki adet kamyonun, iki adet yükleyicisi olduğu ve bu araçlar için büyük miktarlarda mazot alımı yaparak gider yazdığı halde ayrıca bu işlerin başkasına yaptırılıp fatura temin edilmesi karşısında salınan gelir vergisi ve kesilen kaçakçılık cezasında yasaya aykırılık bulunmadığı, ikmalen ve re'sen yapılan tarhiyatlarda geçici vergi salınması ve fon payının hesaplanmasında isabet görülmediği gerekçesiyle, vergi aslı ve cezasına yönelik davanın reddine, geçici vergi ve fon payının kaldırılmasına karar vermiştir. Vergi Dairesi Müdürlüğü, hesaplanan fon payı ve salınan geçici vergide yasaya aykırılık bulunmadığını, davacı, varsayıma dayalı olarak tarhiyat yapıldığını, cezanın kaçakçılık olmaması gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedirler. Karar : 1994 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu salınan gelir vergisi, geçici vergi ve fon payı ile kesilen kaçakçılık cezasına yönelik davayı vergi aslı ve kaçakçılık cezasını onamak, fon payı ve geçici vergiyi kaldırmak suretiyle kısmen reddeden mahkeme kararının bozulması taraflarca istenilmektedir. Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından geçici vergi ve fon payına karşı ileri sürülen iddialar yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 134. maddesinde, vergi incelemesinin amacının, 'ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak' olduğu, aynı kanunun 3. maddesinde de vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin vergiye esas olacağı belirtilerek gerçek durumun vergiye esas alınacağı ve incelemenin bu amaca yönelik olması gerektiği ifade edilmek istenmiştir. Olayda, inceleme elemanının, davacının faaliyeti ile ilgili olarak (...) isimli şahıstan kum, nakliye, hafriyat ve yükleme faturaları aldığı ve bu şahsın sözü edilen faturaları komisyon karşılığı düzenlediği yolundaki ifadesi nedeniyle fatura bedellerinin, gerçeği yansıtmadığı görüşüyle matrah farkı tespit ettiği anlaşılmıştır. Ancak sözkonusu faturalarda yazılı işlerin, faaliyetinin sürdürülebilmesi için yapılmadığı, işletmenin bu çapta bir işi yaptırma kapasitesinin bulunmadığı, davacının defter belgeleri ve işlemleri incelenerek ortaya konulmamıştır. Ayrıca düzenlenen faturalar Vergi Usul Kanunu'nun fatura nizamına ilişikn hükümlerine uygun olduğu, fatura verenin vergi ile ilgili ödevlerini yerine getirmemesi fatura içeriği faaliyetlerin yapılmadığını göstermeyeceğinden salınan vergi ve cezada isabet görülmemiştir. Bu nedenle davacı temyiz isteminin kabulüyle Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına, Vergi Dairesi Müdürlüğü'nün temyiz isteminin reddine oybirliğiyle karar verildi.