T.C.
DANIŞTAY
VERGİ DAVA DAİRELERİ GENEL KURULU
o KİRA BEDELLERİNDEN TEVKİFAT YAPILMASI (Kamuya Yararlı Dernek Veya Vakfa Bakanlar Kurulunca Vergi Muafiyeti Tanınmış Olmasının Önem Arzetmediği)
o GAYRİMENKUL SERMAYE İRADI (Kamuya Yararlı Dernek Veya Vakfa Bakanlar Kurulunca Vergi Muafiyeti Tanınmış Olmasının Önem Arzetmediği)
o KAMUYA YARARLI DERNEK VEYA VAKIFLAR (Bakanlar Kurulunca Vergi Muafiyeti Tanınmış Olan - Gayrimenkul Sermaye İradının Vergilendirilmesine Etkisinin Bulunmadığı)
o BAKANLAR KURULUNCA VERGİ MUAFİYETİ TANINMIŞ OLAN KAMUYA YARARLI DERNEK VEYA VAKIFLAR (Gayrimenkul Sermaye İradının Vergilendirilmesine Etkisinin Bulunmadığı)
o DERNEK VE VAKIFLAR (Hiçbir Ayırım Yapılmaksızın Ödenen Kira Bedellerinden Tevkifat Yapılması Gerektiğine İlişkin 57 Sayılı Kurumlar V.Gn.Tebliği V.Bölüm - Yasaya Aykırı Olmadığı)
o VAKIF VE DERNEKLER (Hiçbir Ayırım Yapılmaksızın Ödenen Kira Bedellerinden Tevkifat Yapılması Gerektiğine İlişkin 57 Sayılı Kurumlar V.Gn.Tebliği V.Bölüm - Yasaya Aykırı Olmadığı)
o TEMYİZ DİLEKÇESİ (İşleme Konulabilmesi ve Dosyanın Tekemmül Ettirilebilmesi İçin Eksik Ödenen Harç Pulunun Tamamlattırılmasında Usul)
Özet : Vakıfların vakıf amacı dışında kiraya vererek gelirinden yararlandıkları taşınmazların kira gelirlerinin Gelir Vergisi Kanununun 70'inci maddesi uyarınca vergi kapsamına alınan kira gelirlerinden farklı nitelik taşımadıkları açıktır. Taşınmazlarını kiraya vererek gayrimenkul sermaye iradı elde eden vakıflara, Kurumlar Vergisi Kanunu veya özel kanunları gereği kendi faaliyetleri ile ilgili olarak Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınmasının gayrimenkul sermaye iradının vergilendirilmesine etkisinin bulunmadığı Gelir Vergisi Kanununun 94'üncü maddesinin 5/b bendinin açık hükmünden de anlaşılmaktadır.
Bu nedenlerle 57 sayılı Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin davaya konu yapılan V. bölümünde yasaya aykırılık yoktur.
Eksik harç pulunun süresinde ödendiği anlaşıldığından kararın temyiz edilmemiş sayılması yolundaki karar kaldırılarak yapılan esas incelemesi sonucunda 57 sayılı Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin V. bölümünün iptali istemiyle açılan davanın reddinde hukuka aykırılık görülmediği hk.
İstemin Özeti: 57 seri sayılı Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin "Dernek ve Vakıfların Gayrimenkul Kira Gelirlerinde Tevkifat" başlıklı V. bölümünde yer alan, tevkifatın yapılması bakımından kamuya yararlı dernek veya vakfın Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınmış vakıf olmasının önem arzetmediği, hiçbir ayırım yapılmaksızın dernek ve vakıflara ödenen kira bedellerinden tevkifat yapılması gerektiğine ilişkin düzenlemenin iptali istemiyle dava açılmıştır.
Danıştay Dördüncü Dairesi, 11.3.1999 günlü ve E: 1998/893, K: 1999/1013 sayılı kararıyla; davayı reddetmiştir.
Kararın temyizi üzerine Danıştay Dördüncü Dairesi, 20.9.1999 günlü ve E: 1999/38, K: 1999/2 sayılı kararıyla; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 48 inci maddesinin 6'ncı fıkrası uyarınca, temyiz dilekçesinin işleme konulabilmesi ve dosyanın tekemmül ettirilebilmesi için verilmesi zorunlu olan harç pulunun eksik ödendiği, bu eksikliğin 15 gün içinde tamamlanması gerektiği bildirilmesine karşın, verilen süre içinde eksikliğin giderilmediği, bu durumda temyiz isteminin incelenmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle, kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar vermiştir.
Karar, yükümlü kurum tarafından temyiz edilmiş ve harç pulunun süresinde ödendiği, kurumlar vergisinden muaf tutulan vakıfların gayrimenkul sermaye iradından kesilen vergilerin mahsup edileceği bir vergi bulunmadığı, 57 sayılı Genel Tebliğdeki düzenlemenin bu nedenle yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek davanın reddi yolundaki daire kararının bozulması istenmiştir.
Savunmanın Özeti: İstemin reddi gerektiği yolundadır.
Danıştay Tetkik Hakimi Ali Alpan'ın Düşüncesi:
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmediğinden istemin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Anıl Genç'in Düşüncesi:
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49'uncu maddesinin 1 inci fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp Danıştay Dördüncü Dairesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
57 seri sayılı Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin (V) işaretli Bölümünün iptali istemiyle açılan davanın reddine ilişkin Danıştay Dördüncü Daire kararının temyiz edilmemiş sayılması yolundaki aynı dairenin 20.9.1999 günlü ve E: 1999/38, K: 1999/2 sayılı kararı yükümlü tarafından temyiz edilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 48'inci maddesinin 6'ncı fıkrasında, temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamının ödenmemiş olması halinde kararı veren mahkeme veya Danıştay daire başkanı tarafından verilecek onbeş günlük süre içinde tamamlanması, aksi halde temyizden vazgeçilmiş sayılacağının temyiz edene yazılı olarak bildirileceği, verilen süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkeme veya ilk derece mahkemesi olarak davaya bakan Danıştay dairesinin, kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar vereceği kurala bağlanmıştır.
57 sayılı Kurumlar Vergisi Genel Tebliğine karşı açılan davanın reddi yolundaki daire kararını temyiz eden davacının, 1.420.000 lira noksan harç ödediğini saptayan Danıştay Dördüncü Dairesince, bu eksikliğin onbeş gün içinde giderilmesini isteyen yazısının davacıya 27.7.1999 tarihinde tebliğ edildiği, noksan harcın, Danıştay Başkanlığının 102121 sayılı posta çeki hesabına verilen süre içinde, 30.7.1999 gününde yatırıldığı anlaşıldığından, Danıştay Dördüncü Dairesinin 11.3.1999 günlü ve K: 1999/1013 sayılı kararının temyiz edilmemiş sayılmasına ilişkin 20.9.1999 günlü ve K: 1999/2 sayılı kararı kaldırıldıktan sonra temyiz istemi incelendi:
Gelir Vergisi Kanununun 70'inci maddesinde binaların sahipleri, mutasarrıfları, zilyetleri, irtifak ve intifa hakkı sahipleri veya kiracıları tarafından kiraya verilmesinden elde edilen iratlar gayrimenkul sermaye iradı olarak tanımlanmış ve vergiye tabi tutulmuştur.
Aynı Kanunun 94'üncü maddesinin 5'inci bendinin (b) alt bendinde vakıflar ve derneklere ait gayrimenkullerin kiralanması karşılığında bunlara yapılan kira demelerinden gelir vergisi tevkifatı yapılması zorunlu tutulmuştur.
Vergilendirme dönemini belirleyen Gelir Vergisi Kanununun 108'inci maddenin 4'üncü bendinde ise tevkif yoluyla ödenen vergilerde istihkak sahipleri ayrıca yıllık beyanname vermeye mecbur değillerse tevkifatın ilgili bulunduğu dönemlerin vergilendirme dönemi sayılacağı, kesilen veya kesilmesi gereken vergilerin yıllık verginin yerine geçeceği kurala bağlanmıştır.
Vakıfların vakıf amacı dışında kiraya vererek gelirinden yararlandıkları taşınmazların kira gelirlerinin Gelir Vergisi Kanununun 70'inci maddesi uyarınca vergi kapsamına alınan kira gelirlerinden farklı nitelik taşımadıkları açıktır. Taşınmazlarını kiraya vererek gayrimenkul sermaye iradı elde eden vakıflara, Kurumlar Vergisi Kanunu veya özel kanunları gereği kendi faaliyetleri ile ilgili olarak Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınmasının gayrimenkul sermaye iradının vergilendirilmesine etkisinin bulunmadığı Gelir Vergisi Kanununun 94'üncü maddesinin 5/b bendinin açık hükmünden de anlaşılmaktadır.
SONUÇ : Bu nedenlerle 57 sayılı Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin davaya konu yapılan bölümünde yasaya aykırılık görmeyerek davayı reddeden Danıştay Dördüncü Daire kararında hukuka aykırılık bulunmadığından temyiz isteminin reddine, 9.6.2000 gününde oybirliği ile karar verildi.