|
Dairesi
YapİşletDevret modeliyle tatil köyü işletmek üzere adına devlet arazisi üzerinde 49 yıllığına irtifak hakkı tesis edilen davacı şirketin söz konusu binalardaki su tesisleri, elektrik tesisleri ve soğuk odalar gibi tesisler için yaptığı masrafları özel maliyet bedelinin itfası yöntemiyle amorti etmes
|
|
Karar No
2000/1961
|
|
Esas No
1998/1150
|
|
Karar Tarihi
24-05-2000
|
|
|
Danıştay Üçüncü Daire
YapİşletDevret modeliyle tatil köyü işletmek üzere adına devlet arazisi üzerinde 49 yıllığına irtifak hakkı tesis edilen davacı şirketin söz konusu binalardaki su tesisleri, elektrik tesisleri ve soğuk odalar gibi tesisler için yaptığı masrafları özel maliyet bedelinin itfası yöntemiyle amorti etmesi gerekirken bu tesisler için normal amortisman oranlarını uygulaması doğru değildir. İstemin Özeti: Davacı şirketin 1995 takvim yılına ilişkin işlemlerinin incelenmesi sonucu düzenlenen vergi inceleme raporuyla, yapişletdevret modeliyle tatil köyü işletmek üzere adına devlet arazisi üzerinde 49 yıllığına irtifak hakkı tesis edilen davacı şirketin söz konusu binalardaki su tesisleri, elektrik tesisleri ve soğuk odalar gibi tesisler için yaptığı masrafları özel maliyet bedelinin itfası yöntemiyle amorti etmesi gerekirken bu tesisler için normal amortisman oranlarını uygulamak suretiyle fazladan amortisman ayırdığı ve 1995 yılında elde ettiği faiz gelirini beyan etmediği tespit edildiğinden bahisle bulunan matrah farkı üzerinden adına ikmalen salınan kurumlar vergisi, fon payı ve geçici kurumlar vergisi ile bunlara bağlı olarak kesilen ağır kusur cezalarına karşı açılan davayı; davacının 49 yıllığına kiraladığı arazinin mülkiyetinin hazineye ait olduğu, üzerine inşa edilen binalar ve diğer tesisler arazinin mütemmim cüz’ü olup, gayrimenkulün değerini devamlı olarak artıran veya genişleten değerler manzumesi içinde kaldığından, arazinin maliyetine ilave edilmesi ve Vergi Usul Kanunu’nun 272. maddesinde belirtilen özel maliyet bedelini oluşturması nedeniyle 327. madde hükmü uyarınca kira süresine göre eşit yüzdelerle amorti (itfa) edilmesi gerektiği, söz konusu tesislerin tek başına bir ünite kabul edilmesinin mümkün olmadığı, zira uyuşmazlık konusu su, elektrik ve soğuk hava tesisleri binanın içinde ve binanın maliyetini veya değerini artırıcı, binanın mütemmim cüz’ünü oluşturan giderler olduğundan binanın tabi olduğu amortisman usulüne tabi olması gerektiği, bu nedenle devlet arazisi üzerine yapılan bina ve diğer tesislerin kira süresine göre eşit yüzdelerle amortismana tabi tutulması gerektiğinden, bulunan 2.479.802.236 liralık matrah farkının yasaya uygun olduğu, davacının iki ayrı bankaya yatırdığı ve vadeleri 1996 yılında biten mevduat 1995 yılında bankada kaldığı süre dikkate alınarak 1995 yılı için hesaplanan faiz gelirine gelince, mevduat faizleri devre sonunda tahakkuk ettiğinden faizi elde edenin tasarrufuna ancak vade sonunda sunulduğu, dolayısıyla 31.12.1995 tarihi itibariyle vadesi gelmeyen mevduat için faiz tahakkuk etmesi söz konusu olmadığından, mevduat sahibi açısından faizin hukuken ve iktisaden elde edilmiş sayılmasının mümkün olmadığı, bu nedenle vadeli mevduat üzerinden hesaplanan matrah farkı ve bu fark üzerinden yapılan cezalı tarhiyatta yasal isabet görülmediği, kesilen ağır kusur cezasına gelince, bulunan matrah farkının davacının defter ve belgelerinden çıkarılmış olması ve olayın oluş biçimine göre olaya kusur cezası uygulanması gerektiği, Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 120. maddesinin 4. fıkrasında yıllık beyanname verme süresi geçtikten sonra yapılacak ikmalen ve re’sen tarhiyatlarda geçici verginin aslının aranmayacağı, sadece gecikme faizi ve ceza uygulanacağı hükmü yer alındığından salınan geçici verginin aslının kaldırılması gerektiği gerekçesiyle kısmen kabul ederek dava konusu kurumlar vergisi ve fon payını 2.479.802.236 liralık matrah farkına göre tadilen tasdik eden, geçici verginin aslını kaldıran, kurumlar vergisi, fon payı ve geçici vergiye bağlı olarak kesilen ağır kusur cezalarını kusur cezalarına çeviren (...) Vergi Mahkemesi Kararının; davacı tarafından, bu tesislerin kiralama süresi bitmeden ekonomik ömürlerini tamamlayan iktisadi kıymetler olduğu, bunların ekonomik ömürlerinin 510 yıl arasında değiştiği, dolayısıyla fiili tükenme payları % 20 olduğundan normal amortisman yöntemine göre itfa edilmeleri gerektiği, bu nedenle amortisman nedeniyle bulunan matrah farkı ve buna dayalı cezalı tarhiyatın da kaldırılması gerektiği, davalı idare tarafından ise faiz geliri yönünden bulunan matrah farkında ve buna dayalı cezalı tarhiyatta yasalara aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istemleridir. Karar: Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanan Vergi Mahkemesi kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup temyiz istemine ilişkin dilekçelerde ileri sürülen iddialar sözü geçen kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından tarafların temyiz istemlerinin reddine ve kararın onanmasına oybirliğiyle karar verildi.
|
|