Danıştay Dördüncü Daire
Adi sözleşmeye dayanılarak yapılan forward işleminin ticari faaliyet, elde edilen kazancında ticari kazanç olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. İstemin Özeti: Parite ve döviz forward işlemlerinden elde etmiş olduğu ticari kazancını 1997 yılı gelir vergisi beyannamesine dahil etmediği ve bu faaliyete ilişkin yasal defter tutmadığı ileri sürülen davacı adına, düzenlenen rapor uyarınca re'sen gelir vergisi salınmış, fon payı hesaplanıp, ağır kusur cezası kesilmiştir. Vergi Mahkemesi kararıyla; olayda, davacının muhtelif bankalarla yaptığı adi sözleşmelere dayanarak tespit edilen ileri bir tarihteki parite ve döviz kurunu önceden belirlemek suretiyle parite forward ve döviz forward işlemleri yaptığı, belirlenen parite ve döviz kurunun piyasada oluşandan farklı olmasına göre kazanç elde edildiği, inceleme raporunda vadeli döviz alımsatım işlemleri olarak değerlendirilen bu işlemlerin, belli bir süreklilik içerisinde davacı tarafından yürütüldüğü tespit edilerek bu tür işlemlerin Gelir Vergisi Kanunu'nun 37. maddesi kapsamında ticari kazanç olarak vergilendirilmesi gerektiği ve davacının da yasal defter tutmak zorunda olduğu ileri sürülerek tarhiyat yapıldığının anlaşıldığı, ancak davacının bir adi sözleşmeye dayanarak yaptığı söz konusu işlemlerin ticari faaliyet olarak kabul edilmesinin yasanın amacını aşan bir yorum olacağı gerekçesiyle tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmiştir. Vergi Dairesi Müdürlüğü, inceleme raporu uyarınca yapılan tarhiyatın yasaya ve usule uygun olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir. Karar: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir. Bu nedenle, temyiz isteminin reddine oybirliğiyle karar verildi.