Danıştay Dördüncü Daire
İkmalen veya re'sen salınacak gelir vergisi üzerinden geçici vergi tarh edilemeyeceğinden, dolayısıyla geçici vergi üzerinden de kaçakçılık cezası da kesilemez. İstemin Özeti: 1997 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu bulunan matrah farkı nedeniyle davacı adına 1998 yılı için geçici vergi salınmış, kaçakçılık cezası kesilmiştir. (...) Vergi Mahkemesi kararıyla; Gelir Vergisi Kanunu'nun mükerrer 120. maddesinin 1. fıkrasında gerçek usulde gelir vergisine tabi ticari kazanç sahipleri ile serbest meslek erbabının, cari vergilendirme döneminin gelir vergisine mahsup edilmek üzere geçici vergi ödeyecekleri, 2. fıkrasında geçici vergi tutarının içinde bulunulan yılda verilen yıllık beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinin ticari ve mesleki kazanca isabet eden kısmının yüzde ellisi olduğu, anılan maddeye 3946 Sayılı Kanunla eklenen 4. fıkrada ise yapılan incelemeler sonunda geçmiş dönemlere ait geçici verginin eksik beyan edildiğinin tespiti halinde, eksik beyan edilen bu tutar için re'sen veya ikmalen geçici vergi tarh edileceği, ancak yıllık beyanname verme süresi geçtikten sonra geçici verginin aslının aranmayacağı, bu vergiye gecikme faizi ve ceza uygulanacağının belirtildiği, 3946 Sayılı Kanun'la maddenin birinci ve ikinci fıkralarında bir değişiklik yapılmadığı, geçici verginin yıllık beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisi üzerinden saptanacağı kuralının değiştirilmediği, bu haliyle 4. fıkra hükmünün yine 3946 Sayılı Kanunla maddeye eklenen 3. fıkra uyarınca geçici verginin üçer aylık dönemlerle beyanı ve ödenmesi usulünü seçen mükelleflerin eksik beyanda bulunduklarının tespiti halinde uygulanmasının mümkün bulunduğu, 4. fıkranın genel hükümlere göre ikmalen veya re'sen salınacak gelir vergisiyle birlikte geçici vergide tarh edileceği biçiminde değerlendirilemeyeceği, alınamayacak olan geçici vergi üzerinden kaçakçılık cezası da kesilemeyeceği gerekçesiyle tarhiyatın kaldırılmasına karar vermiştir. Davalı idare, yapılan tarhiyatın yasaya uygun olduğunu ileri sürmekte, kararın bozulmasını istemektedir. Karar: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir. Bu nedenle, temyiz isteminin reddine oybirliğiyle karar verildi.