Danıştay Dördüncü Daire
Satış bedelinin kasko bedelinden düşük olması nedeniyle tarhiyat yapıldığı ancak satış sözleşmesinin gerçeği yansıtmadığı yolunda tespitler bulunmadan, satılan aracın harca konu değerinin kasko sigorta bedelinin altında gösterilemeyeceği yolundaki 492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun 43. maddesi hükmü esas alınarak re'sen tarhiyat yapılmasında isabet yoktur. İstemin Özeti: 1997 yılında satışını yaptığı (...) plaka no.lu aracın satış bedelinin kasko değerinden düşük olması nedeniyle davacı adına, re'sen takdir olunan matrah üzerinden gelir vergisi salınmış, fon payı hesaplanıp, ağır kusur cezası kesilmiştir. (...) Vergi Mahkemesi kararıyla; 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 30/6. maddesine göre, tutulması zorunlu olan defterlerin veya verilen beyannamelerin gerçek durumu yansıtmadığına dair delil bulunması halinin re'sen takdir nedeni olduğu, olayda satış bedelinin kasko bedelinden düşük olması nedeniyle tarhiyat yapıldığı ancak satış sözleşmesinin gerçeği yansıtmadığı yolunda tespitler bulunmadan, satılan aracın harca konu değerinin kasko sigorta bedelinin altında gösterilemeyeceği yolundaki 492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun 43. maddesi hükmü esas alınarak re'sen tarhiyat yapılmasında isabet görülmediği gerekçesiyle vergi, fon payı ve cezalarının kaldırılmasına karar vermiştir. Davalı İdare, yapılan tarhiyatın yasal olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir. Karar: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir. Bu nedenle, temyiz isteminin reddine oybirliğiyle karar verildi.