Dairesi
Amortismana konu olan makine ve cihazlar için ancak işletmenin aktifine kaydedildikten sonra amortisman ayrılabileceği, kasa hesabında biriken yüksek miktardaki TL'nin dolar cinsinden yabancı paraya çevrilerek muhafaza edilmesi sonucu oluşan kur farkların
Karar No
2000/1249
Esas No
1999/3454
Karar Tarihi
30-03-2000

Danıştay Dördüncü Daire

Amortismana konu olan makine ve cihazlar için ancak işletmenin aktifine kaydedildikten sonra amortisman ayrılabileceği, kasa hesabında biriken yüksek miktardaki TL'nin dolar cinsinden yabancı paraya çevrilerek muhafaza edilmesi sonucu oluşan kur farklarından doğan gelirin dönem kazancına ilavesi gerektiği. İstemin Özeti: 1997 yılı işlemleri incelenen davacı adına, işletmede henüz kullanılmayan cihazlar için haksız amortisman ayrılması ve kur farkı nedeniyle oluşan gelirin kayıt dışı bırakılması nedeniyle ikmalen kurumlar vergisi, gelir (stopaj) vergisi ve geçici vergi salınmış, fon payı hesaplanıp, ağır kusur cezası kesilmiştir. (...) Vergi Mahkemesi; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 313. maddesine göre: işletmede bir yıldan fazla kullanılan ve yıpranmaya, aşınmaya veya kıymetten düşmeye maruz bulanan alet, edevat ve demirbaş değerlerinin bu kanuna göre yok edilmesinin amortismanın mevzuunu teşkil ettiği, aynı kanunun 320. maddesinde ise amortisman süresinin, kıymetlerin aktife girdiği yıldan başlayacağı, her yılın amortismanının ancak o yıla ait değerlemede nazara alınabileceği, amortismanının herhangi bir yıl yapılmamasından veya uygulanan nispetten düşük bir halde yapılmasından dolayı amortisman süresinin uzatılamayacağı belirtildiğinden amortismana konu olan makine ve cihazlar için aktife kaydedildikleri tarihten itibaren amortisman ayrılmasının mümkün olduğu dolayısıyla bu yönden yapılan tarhiyatta isabet görülmediği, davacının beyanı ve ibraz edilen belgeler dikkate alındığında, kasa hesabında biriken yüksek miktardaki Türk Lirası'nın dolar cinsinden yabancı paraya çevrilerek muhafaza edilmesi sonucu oluşan kur farklarından kaynaklanan gelirin dönem kazancına ilave edilmemesi nedeniyle yapılan tarhiyatın yasal olduğu, ikmalen ve re'sen yapılan tarhiyatlarda geçici vergi salınamayacağı gibi fon payı da hesaplanamayacağı gerekçesiyle matrahın azaltılmasına fon payı, geçici vergi ve cezalarının kaldırılmasına karar vermiştir. Davalı idare, yapılan tarhiyatın yasal olduğunu, davacı şirket, kur farklarından kaynaklanan gelirin 98 yılı kazancına ilavesi ve tarhiyatta kusur cezası uygulanması gerektiği ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir. Karar: 1997 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu düzenlenen rapora göre yapılan tarhiyata karşı açılan davada matrahı ağır kusur cezalı olarak azaltıp, geçici vergi, fon payı ile bunlara ilişkin cezaları kaldıran mahkeme kararının bozulması istenilmektedir. Tarafların matrahın azaltılmasına ilişkin olarak ileri sürdüğü iddialar mahkeme kararının bu kısmını kusurlandıracak ve kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. Ancak vergi kaybına yol açan olayda davacının davranışının ağır kusur sayılan fiillerden hiç birisine girmemesi nedeniyle salınan vergiye kusur cezası uygulanması gerekmektedir. 3824 sayılı Bazı Vergi Kanunlarından Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 'Gelir ve Kurumlar Vergileri Üzerinden Alınan Fonların Birleştirilmesine İlişkin Hükümler' başlıklı altıncı bölümünde yer alan 18. maddenin 'a' bendinde kazanç ve iratlarını yıllık beyanname ile beyan eden gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin gelir ve kurumlar vergilerinin % 10'u oranında ayrıca fon payı ödeyecekleri 20. maddesinde ise, mükellef ve sorumlularca hesaplanacak fon payının beyan, tarh, tahakkuk ve ödenmesi ile red ve iadesine ilişkin usul ve esaslar hakkında, Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunları ile Vergi Usul Kanunu ve Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiş olup, fon payı gelir ve kurumlar vergisi üzerinden hesaplandığından ikmalen ve re'sen yapılan tarhiyatlarla ilgili olarak fonun bağlı olduğu vergi türüne uygulanan hükümlerin fon payı için de uygulanması gerekmektedir. Bu nedenle, ağır kusur cezasını kusur cezasına çevirmeyen ve davacı adına hesaplanan fon payı ile fon payı üzerinden kesilen cezayı, ikmalen ve re'sen yapılan tarhiyatlarda fon payı hesaplanmasına olanak bulunmadığını belirterek kaldıran mahkeme kararında isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, taraflar temyiz isteminin kısmen kabulüyle (...) Vergi Mahkemesinin kararının mahkemece onanan matrah farkından dolayı hesaplanan fon payı ve cezasına ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasına oyçokluğuyla, gelir vergisinin cezasına ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasına ve tarafların diğer temyiz iddialarının reddine oybirliğiyle, karar verildi (*). (*) AZLIK OYU: Temyiz dilekçesinde fon payı ve cezası yönünden ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bu kısmının bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir. Bu nedenle fon payı ve cezasına ilişkin davalı idare temyiz isteminin reddi gerekeceği görüşüyle kararın bu kısmına karşıyız.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı