Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu
Faturaların biçimsel kurallara uygun olması, borsada tescil yapılması, çek düzenlemesi gibi işlemler faturalarda gösterilen emtianın gerçekte faturanın düzenleyicisi görünen kimselerden alındığını kanıtlamaya yeterli değildir. Yükümlünün fatura aldığı kişi ve firmalar hakkında yapılan tespitlerden bunların gerçekte tacir olmadığı, ihtiyaç duyanlara belli bir bedel karşılığı fatura verdikleri sonucuna ulaşıldığından yükümlü adına yapılan tarhiyatın kaldırılması yolundaki direnme kararında Yasa'ya uygunluk görülmemiştir. İstemin Özeti: Bakır tel imalatıyla uğraşan yükümlü şirketin bir kısım emtia alışlarını muhteviyatı itibariyle yanıltıcı faturalarla belgelendirerek haksız katma değer vergisi indirimi yaptığı görüşüyle Nisan .... Haziran, Ağustos, Aralık 1993 dönemleri için adına kaçakçılık cezalı katma değer vergisi salınmıştır. Tarhiyata karşı açılan davayı inceleyen (...) Vergi Mahkemesi kararıyla tarhiyatı kaldırmıştır. Vergi Dairesi Müdürlüğü'nün temyiz istemini inceleyen Danıştay Onbirinci Dairesi Kararıyla, 3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 10., 29. ve 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3. maddeleri gereğince yükümlülerin katma değer vergisi indiriminden yararlanabilmelerinin ön şartının, kendilerine yapılan teslim ve hizmetlerle ilgili fatura ve benzeri vesikaların gerçeği yansıtması olduğu, gerçekleşmemiş teslim ve hizmetler dolayısıyla bir vergi ödemesi ve bunun sonucu olarak da bir vergi indirimi yapılamayacağından, indirime dayanak teşkil eden faturaların gerçeği yansıtıp yansıtmadığının saptanmasının davanın çözümü bakımından önem arzettiği, dosyanın incelenmesinden, yükümlü şirkete ilgili dönemlerde hurda bakır satmış görünen kişi ve kuruluşların mal varlıklarının olmadığı, cüzi miktardaki sermayelerine karşın milyarlara varan emtia alım ve satımı gerçekleştirdikleri, banka hesapları, nakil vasıtaları ve depolarının bulunmadığı, işçi çalıştırmadıkları, bir kısmının vergi inceleme elemanınca alınan ifadelerinde komisyon karşılığında fatura düzenlediklerini belirtmeleri üzerine elde ettikleri komisyon gelirini beyan etmediklerinden haklarında gelir ve katma değer vergisi tarhiyatı yapıldığı ve bazılarının uzlaşmaya vardıkları, tüm bu bilgilerin değerlendirilmesinden, anılan kişi ve kuruluşlar tarafından düzenlenen faturaların gerçek bir emtia teslimine dayanmadığı, dolayısıyla sözü edilen faturalarda gösterilen katma değer vergisinin ödenmediği halde indirim konusu yapıldığı sonucuna varıldığı, inceleme raporu ve eki tutanakta Ocak, Şubat ve Temmuz 1992 dönemlerinde defterlerine kaydedildiği halde, katma değer vergisi beyannamesine dahil edilmeyen bir kısım hasılatın bulunduğu, bu hususun yükümlü şirketçe kabul edilmesine karşın mahkemece matrahın bu kısmına ilişkin hüküm tesis edilmediği gerekçesiyle kararı bozmuştur. Bozma kararına uymayan (...) Vergi Mahkemesi kararıyla; dosya daki belgelerden, sevk irsaliyelerinin bulunduğu ve ödemelerin tamamının çek, nakit ve virman yoluyla yapıldığı, bu durumda, davacının fatura karşılığı aldığı emtia için ödediği katma değer vergisinin tedarikçi firmalar tarafından Hazineye intikal ettirilmemesinden sorumlu tutulamayacağı, zira tarhiyatın dayanağını teşkil eden inceleme raporunda, yükümlü şirketin emtia aldığı mükelleflerle arasında bir ilişki ya da organizasyon olduğu yolunda bir tespite yer verilmediği gibi bu yönde bir iddia da ileri sürülmediği, kaldı ki, mükellefin ticari ilişkide bulunduğu kişilerin vergi ödevlerini yerine getirip getirmedikleri konusunda kontrol yetkilerinin de bulunmadığı, bu itibarla, davacının taraf olduğu alım satım işleminden önceki aşamalarda ziyaa uğratılan vergiler davacı şirketi ilzam etmeyeceğinden, başkaca bir inceleme yapılmaksızın yapılan tarhiyatta yasaya uygunluk görülmediği, yükümlü şirketin, Ocak, Şubat ve Temmuz 1992 dönemlerine ilişkin olarak katma değer vergisi matrahlarını eksik beyan ettiği saptanmış ise de, katma değer vergisi indirimlerinin dikkate alınması halinde bu dönemler için tarhiyata konu vergi kalmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle ilk kararında direnmiştir. Direnme kararı vergi dairesi müdürlüğünce temyiz edilmiş ve inceleme raporundaki tespitler yinelenerek yasaya uygun tarhiyatın kaldırılması yolundaki mahkeme kararının bozulması istenmiştir. Karar: 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3. maddesinde; vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemlerin gerçek niteliğinin esas olduğu kurala bağlandığından, vergilendirme ile ilgili belgelerin biçimsel kurallara uygun düzenlenmiş olması, olayın gerçek niteliğinin araştırılmasına ve sonucuna göre işlem yapılmasına engel değildir. Bu tür belgelerin gerçeğe aykırı veya içeriği yönünden yanıltıcı olduğu usulen geçerli başka kanıtlarla ispatlanabilir. Faturaların biçimsel kurallara uygun olması, borsada tescil yapılması, çek düzenlemesi gibi işlemler faturalarda gösterilen emtianın gerçekte faturanın düzenleyicisi görünen kimselerden alındığını kanıtlamaya yeterli değildir. Yükümlünün fatura aldığı kişi ve firmalar hakkında yapılan tespitlerden bunların gerçekte tacir olmadığı, ihtiyaç duyanlara belli bir bedel karşılığı fatura verdikleri sonucuna ulaşıldığından yükümlü adına yapılan tarhiyatın kaldırılması yolundaki direnme kararında yasaya uygunluk görülmemiştir. Ancak vergi mahkemesince verilecek kararda, ihtilaflı dönemde tedarikçi firma olan (...) Metal Madencilik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi adına salınan katma değer vergisine karşı açılan davada (...) Vergi Mahkemesince verilen kararı ile bu kararın temyizi üzerine Danıştay Onbirinci Dairesince verilen kararın, yükümlü adına yapılan tarhiyatta mükerrer vergilendirmeye neden olup olmadığı hususunun da dikkate alınması gerekmektedir. Bu nedenlerle temyiz isteminin kabulüne, (...) Vergi Mahkemesinin ısrar kararının bozulmasına yeniden verilecek kararda karşılanacağından yargılama giderleri yönünden hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına oy çokluğu ile karar verildi (*). (*) X KARŞI OY: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar vergi mahkemesi ısrar kararının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle karara katılmıyoruz.