Dairesi
Maliye Bakanlığı'nca 70 seri no.lu KDVK Genel Tebliği'nde yapılan 'müteselsil sorumluluk kapsamına girmese dahi herhangi bir nedenle Hazineye intikal etmeyen vergi, Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29 ve 32. maddelerine göre indirim ve iade konusu yapılmayacaktır.' şeklindeki düzenleme ile müteselsil
Karar No
2000/1115
Esas No
1998/4856
Karar Tarihi
27-03-2000

Danıştay Onbirinci Daire

Maliye Bakanlığı'nca 70 seri no.lu KDVK Genel Tebliği'nde yapılan 'müteselsil sorumluluk kapsamına girmese dahi herhangi bir nedenle Hazineye intikal etmeyen vergi, Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29 ve 32. maddelerine göre indirim ve iade konusu yapılmayacaktır.' şeklindeki düzenleme ile müteselsil sorumluluğun kapsamı genişletildiğinden, ilgili bölümün iptali hk. İstemin Özeti: 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 11. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak Maliye Bakanlığı'nca 10.9.1998 günlü ve 23459 sayılı Resmi Gazete ile yayımlanan 70 seri no.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği'nin 'Müteselsil Sorumluluk' başlığını taşıyan 5. bölümünde yer alan, 'öte yandan, müteselsil sorumluluk kapsamına girmese dahi herhangi bir nedenle Hazineye intikal etmeyen vergi, Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29 ve 32. maddelerine göre indirim ve iade konusu yapılmayacaktır.' yolundaki sondan bir önceki paragrafın, müteselsil sorumluluk kapsamını genişlettiği, bu nedenle dayanağı olan Kanun hükmüne aykırılık oluşturduğu öne sürülerek iptali istenilmektedir. Karar: Uyuşmazlık, Vergi Usul Kanunu'nun 'Vergi Kesenlerin Sorumluluğu' başlıklı 11. maddesine 3239 sayılı Kanun'un 2. maddesiyle eklenen fıkra hükmünün verdiği yetkiye dayanılarak, Maliye Bakanlığı'nca yayımlanan 70 seri no.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği'nin, 'müteselsil sorumluluk' başlığının taşıyan 5. bölümünün sondan bir önceki paragrafının, dayanağı olan kanun hükümlerine aykırı olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 4369 sayılı Kanun'un 81/A maddesiyle değişik 11. maddesinin 3. fıkrasında, mal alımı ve satımı ve hizmet ifası dolayısıyla vergi kesintisi yapmak ve vergi dairesine yatırmak zorunda olanların, bu yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde verginin ödenmesinden, alım satıma taraf olanlar, hizmetten yararlananlar ve aralarında doğrudan veya hısımlık nedeniyle ya da sermaye, organizasyon ve yönetimine katılmak veya menfaat sağlamak suretiyle dolaylı olarak ilişkide bulunduğu tespit olunanların müteselsilen sorumlu olacakları hükme bağlanmıştır. Yukarıda yer alan madde hükmünden de açıkça anlaşılacağı üzere, kanun koyucu, müteselsil sorumluluk kapsamına aldığı kişi ve kuruluşların, mutlaka mal alım ve satımı ve hizmet ifası dolayısıyla vergi kesintisi yapmak ve vergi dairesine yatırmak zorunda olanlarla doğrudan veya dolaylı ilişkilerinin mevcudiyetini bir ön koşul olarak aramış ve bu ilişki, alım satıma taraf olmak, hizmetten yararlanmak, sermaye, organizasyon ve yönetimine katılmak veya menfaat sağlamak şeklinde açıklanmıştır. Ancak böyle bir ilişkinin varlığı halinde, vergi kesintisi yapmak ve vergi dairesine yatırmak gibi yükümlülüklerin yerine getirilmemesi durumunda, bunlarla belirtilen şekilde bir ilişkisi olanların müteselsil sorumluluğu gündeme gelebilir. Olayda ise iptali istenilen 70 seri no.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği'nin 5. bölümünde müteselsil sorumlulukla ilgili açıklamalar yapıldıktan sonra aynı bölümde yer alan, 'öte yandan, müteselsil sorumluluk kapsamına girmese dahi herhangi bir nedenle Hazine'ye intikal etmeyen vergi, Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29 ve 32. maddelerine göre indirim ve iade konusu yapılmayacaktır.' yolundaki hükümle, müteselsilen sorumlu tutulamayacak birinin, diğer bir deyişle mal alım ve satımı ve hizmet ifası dolayısıyla vergi kesintisi yapmak ve vergi dairesine yatırmak zorunda olan biriyle yukarıda açıklanan şekilde ilişkisi bulunmayan bir mükellefin, söz konusu yükümlülüklerin yerine getirilmemesi sonucu hazineye intikal etmeyen vergiden, kanunda belirtilen sorumluluk kapsamı genişletilmek suretiyle müteselsilen sorumlu tutulması öngörülmektedir. Yukarıda da değinildiği gibi, hazineye intikal etmeyen vergiden müteselsilen sorumlu tutulacak kişi ve kuruluşun, söz konusu vergiyi hazineye intikal ettirmeyenlerle doğrudan veya dolaylı bir ilişkinin bulunması gerekir. Aksi halde mevcut bir alım satım veya hizmet ifası ilişkisinin, doğrudan tarafı olmayan, bu ilişkinin daha alt kademelerinde yer alan üçüncü bir kişinin, tahsil ettiği vergiyi hazineye intikal ettirmeme şeklinde gerçekleşecek bir davranışı yüzünden, bu alım satım ilişkisinin en son kademesinde bulunan iyi niyetli bir mükellefin indirim ve iadelerinin kabul edilmemesi, böyle bir mükellefin bu şekilde fiilen müteselsil sorumluluk kapsamına alınması sonucunu doğurur ki, bu sonucun Kanuna aykırı olması yanında, hukukun temel ilkeleriyle bağdaştığı da söylenemez. Bu durumda, iptali istenilen tebliğ hükmüyle, müteselsil sorumluluk kapsamına girmeyen bir mükellefin, herhangi bir nedenle hazineye intikal etmeyen vergi dolayısıyla indirim ve iadelerinin kabul edilmemesi suretiyle müteselsil sorumluluk kapsamının genişletildiği, böylece Kanunun öngördüğü yetki sınırlarının aşılarak Kanunda öngörülmeyen bir yükümlülük yaratıldığı sonucuna ulaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerle, davanın kabulüne, 70 seri no.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği'nin 5. bölümünde yer alan sondan bir önceki paragrafın iptaline oybirliği ile karar verildi.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı