Dairesi
DANIŞTAY VERGİ DAVA DAİRELERİ GENEL KURULU E. 1997/359
Karar No
1999/710
Esas No
1997/359
Karar Tarihi
28-05-1999

T.C.

DANIŞTAY

VERGİ DAVA DAİRELERİ GENEL KURULU

o YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK BELGESİ VERİLMESİ (Birinci Derecede İmza Yetkisi)

o BİRİNCİ DERECEDE İMZA YETKİSİ (Yeminli Mali Müşavirlik Belgesi Alınması Bakımından Kimlerin Bu Yetkiye Sahip Sayılacağı)

o 3568 SAYILI YASA UYARINCA YAPILACAK BAŞVURULARA İLİŞKİN YÖNETMELİK (Hukuka Aykırı Olmadığı)

Özet : Davacı çalışmalarını kendisine verilen birinci derece imza yetkisi ile yürüttüğü, çalışma süresi ve son üç yılda düzenlenen bilançoların aktif toplamlarının yıllık ortalamasına ilişkin olarak Yasanın Geçici 3 . maddesinde öngörülen koşulları taşıdığından, davacıya yeminli mali müşavirlik belgesi verilmemesine ilişkin işlemlerde ilgili mevzuata ve hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlemlerin iptaline karar verilmiştir.

İstemin Özeti: Davacının yeminli mali müşavirlik belgesi verilmesi yolundaki başvurusunun ve itirazının reddine ilişkin işlemler ile başvurular ile ilgili Yönetmeliğin 9. maddesinin ikinci fıkrasının iptali istemiyle açılan dava sonucunda; Danıştay Sekizinci Dairesince verilen ve davanın, 3568 sayılı Yasa uyarınca yapılacak başvurulara ilişkin Yönetmeliğin 9. maddesinin ikinci fıkrasının iptali istemine ilişkin kısmının reddine, davacıya yeminli mali müşavirlik belgesi verilmemesine ilişkin işlemlerin ise iptaline ilişkin bulunan 26.2.1997 günlü, E: 1995/4619, K: 1997/685 sayılı kararın iptale ilişkin kısmına karşı, davalı idareler temyiz isteminde bulunmakta ve davacının, yeminli mali müşavirlik belgesi alabilmek için geçerli olduğunu iddia ettiği görevlerini, genel müdürlük, yönetim kurulu üyeliği gibi ünvanlarla yönetim kademesinde ifa ettiği, 3568 sayılı Yasada aranılan muhasebe biriminde çalışma koşulu gerçekleşmediğinden, belge verilmesinin mümkün olmadığını belirterek kararın, iptal hükmünün bozulmasını istemektedirler.

Savunmanın Özeti : Danıştay Sekizinci dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçelerinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır. Danıştay Tetkik Hakimi ... nun Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir. Danıştay Savcısı ... nin Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin 1 inci fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp Danıştay Sekizinci Dairesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.

Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle Daire kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunca gereği görüşüldü:

Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu Gereğince Yapılacak Başvurular Hakkında Yönetmeliğin Birlik kararlarına karşı Bakanlığa itiraz yolunu düzenleyen 9. maddesinin 2 nci fıkrasının ve davacının yeminli mali müşavirlik ruhsatı verilmesine ilişkin başvurusunun reddine ilişkin Birliğin 6.1.1995 günlü, 99 sayılı işlemi ile bu işleme karşı Maliye Bakanlığına yapılan başvurunun reddine ilişkin 24.8.1995 günlü, 46630 sayılı işlemin iptalleri istemiyle açılan dava sonucunda, Danıştay Sekizinci dairesince verilen ve davanın Yönetmelik hükmüne yönelik kısmının reddine, dava konusu işlemlerin ise iptaline ilişkin bulunan 26.2.1997 günlü, E: 1995/4619, K: 1997/685 sayılı kararın iptale ilişkin kısmını davalı idareler temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedirler.

Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden; Danıştay Sekizinci Dairesince, 3568 sayılı Yasanın 50. maddesi uyarınca Birlikçe çıkarılan Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu Gereğince Yapılacak Başvurular Hakkında Yönetmeliğin 9. maddesinin ikinci fıkrasında hukuka aykırılık bulunmadığından, davanın bu kısmının reddedildiği; davacıya yeminli mali müşavirlik belgesi verilmemesine ilişkin işlemler yönünden ise; 3568 sayılı Yasanın 4. maddesinde meslek mensubu olabilmenin genel koşulları 9 uncu maddesinde ise yeminli mali müşavir olabilmenin özel koşullarının sayıldığı, Geçici 3. maddesinin (c) bendinde de en az 12 yıldan beri bu Yasanın 2. maddesinin (A) fıkrasında yazılı işleri bir işyerine bağlı olmaksızın yapanlardan ve kamu kuruluşlarının veya bilanço esasında defter tutan özel kuruluşların muhasebe birimlerinde birinci derecede imza yetkisine sahip olarak sorumlu bulunanlardan son üç yıllık dönemde düzenledikleri beyannamelerle ilgili yükümlülerin bilançolarının aktif toplamları yıllık ortalaması 10 milyar lirayı aşmış olanların yeminli mali müşavir olmaya hak kazancaklarının belirtildiği, 3568 sayılı Yasanın staj süresinden sayılan hizmetlerle ilgili 6. maddesinde sözü edilen "birinci derecede imzaya yetkili olanlar" ifadesinden kimlerin anlaşılması gerektiğine, anılan Yönetmeliğin 8. maddesinde açıklık getirildiği, Yasanın Geçici 3. maddesi bakımından da aynı Yönetmelik kuralının geçerli olduğu, Yönetmeliğin 8. maddenin (b) bendinde, özel kuruluşlarda, bilanço esasına göre defter tutan muhasebe birimlerinin sevk ve idaresinden veya mali denetimden sorumlu olanların imza sirkülerinin olmadığı durumda, bağlı oldukları kuruluşları temsil ve ilzama veya kambiyo senetleri düzenlemeye veya vergi daireleri ve diğer mali merciler nezdinde gerekli belgeleri imzalamaya, bunlardan bir veya birkaçını birlikte veya tek başına yapmaya yetkili olduklarını gösterir vekaletnameye sahip olanların birinci derecede imzaya yetkili sayılacaklarının belirtildiği; davacının kararda ayrıntıları gösterilen çalışmalarını kendisine verilen birinci derece imza yetkisi ile yürüttüğü, çalışma süresi ve son üç yılda düzenlenen bilançoların aktif toplamlarının yıllık ortalamasına ilişkin olarak Yasanın Geçici 3 . maddesinde öngörülen koşulları taşıdığı belirtilerek, davacıya yeminli mali müşavirlik belgesi verilmemesine ilişkin işlemlerde ilgili mevzuata ve hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlemlerin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır.

Danıştay Sekizinci Dairesince verilen kararın temyiz edilen kısmının usul ve hukuka uygun bulunduğu, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından davalı idarelerin temyiz istemlerinin reddine, Danıştay Sekizinci Dairesinin 26.2.1997 günlü, E: 1995/4619, K: 1997/685 sayılı kararının temyiz edilen iptal hükmünün ONANMASINA, 28.5.1999 günü oybirliği ile karar verildi.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı