T.C.
DANIŞTAY
VERGİ DAVA DAİRELERİ GENEL KURULU
o DAVA DİLEKÇESİNİN REDDİ (Harç ve Posta Ücretinin Dava Dosyası İle İlişkilendirilememesi - Davanın Reddinin Hukuka Uygun Olduğu)
o EKSİK DAVA HARÇ VE POSTA ÜCRETİ (Dava Dilekçesinin Reddinin Hukuka Uygun Olduğu)
o SÜRE AŞIMI NEDENİYLE DAVANIN REDDİ (Harç ve Posta Ücretinin Dava Dosyası İle İlişkilendirilememesi - Davanın Reddinin Hukuka Uygun Olduğu)
Özet : Dava açma süresinde ödenen harç ve posta ücretinin açılan davaya ilişkin olduğu belgelenemediğinden davanın süre aşımı nedeniyle reddi yolundaki ısrar kararında hukuka aykırılık yoktur.
İstemin Özeti: Yükümlü adına 1994 yılı için resen kaçakçılık cezalı katma değer vergisi salınmıştır.
Tarhiyata karşı açılan dava, Aydın Vergi Mahkemesinin 2.4.1997 günlü ve E: 1997/92, K: 1997/119 sayılı kararıyla süre aşımı nedeniyle reddedilmiştir.
Yükümlünün temyiz istemini inceleyen Danıştay Dokuzuncu Dairesi 5.11.1997 günlü ve E: 1997/3833, K: 1997/3380 sayılı kararıyla; davanın Aydın Vergi Mahkemesine gönderilmek üzere ... Asliye Hukuk Hakimliğine verilen 14.12.1996 havale tarihli dilekçe ile açıldığı görülmekle beraber, yükümlü tarafından 14.11.1996 tarihinde süresi içinde dava açıldığı iddia edildiğinden bu iddianın araştırılması amacıyla ara kararı ile dava dilekçesinin hangi tarihte kayda geçtiğinin sorulduğu, asliye hukuk mahkemesince, harç defterine ve harç makbuzuna göre başvurunun 14.11.1996 tarihinde yapıldığı ve kayda alındığı bildirildiğinden süresinde açıldığı anlaşılan davanın süreden reddinde isabet görülmediği gerekçesiyle kararı bozmuştur.
Bozma kararına uymayan Aydın Vergi Mahkemesi, 23.3.1999 günlü ve E: 1999/35, K: 1999/118 sayılı kararıyla; adli ve idari yargı düzeninde dava dilekçesi olmadan harç hesaplanmasını öngören bir yasal düzenleme bulunmadığı, davanın, dilekçenin kayda alınması ile açılmış sayılacağı, davacının 17.10.1996'da tebliğ edilen ihbarnamelere karşı 30 günlük dava açma süresi geçtikten sonra 14.12. 1996'da asliye hukuk mahkemesine verilen dilekçeyle açtığı davada süre aşımı bulunduğu, dava ile ilgili harcın 14.11.1996 tarihinde ödenmiş olmasının sonucu değiştirmeyeceği, aynı yükümlü adına aynı nedenle salınan gelir vergisine karşı açılan davanın süre aşımı nedeniyle reddi yolundaki karara karşı yükümlünün temyiz başvurusunun Danıştay Üçüncü Dairesinin 14.10.1997 günlü ve K: 1997/3371 sayılı kararıyla reddedildiği gerekçesiyle ilk kararında direnmiştir.
Direnme kararını temyiz eden yükümlü; davanın 14.11.1996 tarihinde açıldığının harç makbuzu ile kanıtlandığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
Savunmanın Özeti: İstemin reddi gerektiği yolundadır.
Danıştay Tetkik Hakimi Süreyya ÇAKIN'ın Düşüncesi:
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar ısrar kararının bozulmasını sağlayacak durumda görülmediğinden temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Yuva ERTAN'ın Düşüncesi:
Uyuşmazlıkta, adına 1994 yılı için salınan kaçakçılık cezalı katma değer vergisine karşı açtığı davayı süreden reddeden vergi mahkemesi kararının Danıştay 9 uncu Dairesince bozulması üzerine ilk kararında ısrar eden vergi mahkemesi kararının, yükümlü tarafından temyizen incelenmesi istenilmektedir.
Esas kararda yer alan düşüncemiz uyarınca yükümlü temyiz isteğinin kabulü ile vergi mahkemesi ısrar kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Yükümlü adına 1994 yılı için resen salınan kaçakçılık cezalı katma değer vergisine karşı açılan davanın süre aşımı nedeniyle reddi yolundaki ısrar kararı temyiz edilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 4 üncü maddesinde, dilekçeler ve savunmalar ile davalara ilişkin her türlü evrakın Danıştay veya ait olduğu mahkeme başkanlıklarına veya bunlara gönderilmek üzere idare ve vergi mahkemesi başkanlıklarına, idare veya vergi mahkemesi bulunmayan yerlerde asliye hukuk hakimliklerine verilebileceği, 6 ncı maddenin 1 inci bendinde de, Danıştay, idare mahkemesi ve vergi mahkemesi başkanlıklarına veya 4 üncü maddede yazılı yerlere verilen dilekçelerin harç ve posta ücretleri alındıktan sonra deftere derhal kayıtları yapılarak kayıt tarihi ve sayısının dilekçenin üzerine yazılacağı, davanın bu kaydın yapıldığı tarihte açılmış sayılacağı kurala bağlanmıştır.
Olayda, 17.10.1996 tarihinde tebliğ edilen ihbarnamelere karşı süresinden sonra 14.12.1996 tarihinde ... Asliye Hukuk Mahkemesine verilen dilekçeyle dava açıldığı anlaşılmıştır. ... Asliye Hukuk Mahkemesinin Aydın Vergi Mahkemesine gönderdiği 9.3.1999 tarihli yazıda da; davacı vekili Av. ...'ın vergi mahkemesine gönderdiği dava dilekçesini içeren evrakın kayıt tarihinin 14.12.1996 olduğu ve 6.11.1996 ila 22.11.1996 tarihleri arasında mahkemelerine davacı veya vekili tarafından verilmiş herhangi bir evrak bulunmadığı belirtilmiştir.
Dosyada mevcut 14.11.1996 tarihli alındı ve makbuzların dava dosyası ile ilgili olduğuna ilişkin bir kayıt taşımadığı saptanmış olup, asliye hukuk mahkemesi hakiminin 14.12.1996 tarihli havalesini taşıyan dilekçedeki muhabere defteri kayıt numarası ile mahkemenin 9.3.1999 tarihli yazısı ekindeki muhabere defteri fotokopisinde yer alan dilekçe kayıt numarasının birbirini doğrulaması karşısında davanın süre aşımından reddi yolundaki ısrar kararında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
SONUÇ : Bu nedenlerle temyiz isteminin reddine, 24.12.1999 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY:
Temyiz isteminin kabulü ile vergi mahkemesi ısrar kararının Danıştay Dokuzuncu Dairesince verilen bozma kararı esasları doğrultusunda bozulması gerektiği görüşünde olduğumuzdan karara katılmıyoruz.