Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu
Yönetim kurulu üyesi bulunduğu şirketten tahsil olanağı kalmayan kamu alacağının tahsili için davacı adına düzenlenen ödeme emrinin iptali yolundaki ısrar kararının hukuka uygun görülmediği hk. İstemin Özeti: Yönetim kurulu üyesi bulunduğu (...) Demir Sanayi Tic. A.Ş.'nin vadesinde ödenmeyen vergi borçlarının tahsili amacıyla 213 sayılı Yasa'nın 10. maddesi uyarınca yasal temsilci olan davacı adına ödeme emri düzenlenmiştir. Ödeme emrine karşı açılan davayı inceleyen Vergi Mahkemesi kararıyla; olayda şirket hakkında tüm takip ve tahsil yöntemleri izlenerek kamu alacağının şirketten tahsil olanağı kalmadığının saptanmadığı, borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerine karşı (...) Vergi Mahkemesine açılan davaların sonuçlanmadığı gerekçesiyle ödeme emrini iptal etmiştir. Karara karşı yaptığı temyiz istemi reddedilen vergi dairesi müdürlüğünün karar düzeltme istemini kabul eden Danıştay Onbirinci Dairesi, kararıyla; (...) Demir Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi'yle uzlaşma sonrası şirket adına düzenlenen ödeme emirlerine karşı (...) Vergi Mahkemesinde dava açıldığı , gösterilen adreste tebligat yapılamadığından 2577 sayılı Yasa'nın 26/3. maddesi gereğince dosyaların işlemden kaldırıldığı, şirket yönetim kurulu başkanı tarafından şirket adına mal bildiriminde bulunulmasına rağmen, şirketin bilinen adresinde bulunamadığı ve işi terk ettiğinin 4.12.1992 ve 11.12.1992 tarihli adres tespit tutanakları ile saptandığı mal bildiriminde yer alan (...) plakalı aracın başka bir şirkete ait olduğunun anlaşıldığı, bu haliyle mal bildiriminin gerçeği yansıtmadığı, şirketin haczi kabil malı bulunmadığının saptanması üzerine, kamu alacağının tahsili amacıyla davacı adına ödeme emri düzenlenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle kararı bozmuştur. Bozma kararına uymayan (...) Vergi Mahkemesi, kararıyla; davalı idarenin sadece teminat olarak gösterilen aracın elden çıkarıldığını saptadığı, bunun dışında bir tespit bulunmadığı, şirketin maddi varlığının bankalar nezdinde ve tapu kayıtlarından araştırılmadığı, kamu alacağının şirket varlığından tahsil imkanı kalmadığı ve şirketin acz içinde olduğu kesin ve somut belgelerle ortaya konulmadan davacı adına ödeme emri düzenlendiği, bu durumda temsilcilerin takip edilebilmesi için Vergi Usul Kanunu'nun 10. maddesinde aranan koşulların gerçekleşmediği gerekçesiyle ilk kararında direnmiştir. Karar: (...) Demir San. ve Tic. A.Ş.'nin kesinleşen ve vadesinde ödenmeyen vergi borçlarının tahsili amacıyla 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 10. maddesi uyarınca, şirketin kanuni temsilcisi olan davacı adına düzenlenen ödeme emrinin iptali yolundaki vergi mahkemesi ısrar kararı, vergi dairesi müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun, vergiyi doğuran olayın meydana geldiği tarihte yürürlükte bulunan 10. maddesinde, tüzel kişilerle, küçüklerin ve kasıtlıların vakıflar ve cemaatlar gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilcileri tarafından yerine getirileceği, yasal temsilcilerin bu ödevleri kasıt ve ihmalleriyle yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi alacaklarının, kanuni ödevleri yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınacağı öngörülmüştür. Bu kural uyarınca, kanuni temsilcilerin şirketin vergi borçlarından sorumlu tutulabilmesi için kamu alacağının şirket tüzel kişiliğinden tahsil olanağını kalmadığının saptanması gerekmektedir. (...) Demir San. ve Tic. A.Ş.'nin 1986 takvim yılına ilişkin işlemlerinin incelenmesi sonucunda düzenlenen inceleme raporu uyarınca adına salınan cezalı katma değer vergileri üzerinde uzlaşmaya varıldığı ve kesinleşen vergi ve cezaların vadesinde ödenmediği, bu aşamada kamu alacağının tahsili amacıyla şirket tüzel kişiliği adına düzenlenen ödeme emirlerine karşı (...) Vergi Mahkemesinde açılan davaların E: 1993/115 ..... 120 esas sayılı dosyalarına verilen savunmaların, davacının dilekçede gösterdiği adreste tebliğ edilemediği için dosyanın işlemden kaldırıldığı, bu arada ödeme emirlerinin tebliğ edilmesi üzerine yönetim kurulu başkanı tarafından, şirket adına mal bildiriminde bulunulduğu anlaşılmıştır. Ancak, şirketin bu bildirimde gösterilen adreslerde de bulunamadığı adres tespit tutanakları ile saptanmış, mal bildiriminde gösterilen aracın haczi için ilgili trafik tescil büro amirliğine başvurulması üzerine aracın, başka bir şirkete ait olduğu bildirildiğinden haciz uygulanmamıştır. Şirketin haczi kabil başka mal varlığı bulunamadığı ve kamu alacağını ödemede acze düştüğü anlaşıldığından, şirket yönetim kurulu üyesi davacı adına Vergi Usul Kanunu'nun 10. maddesi uyarınca ödeme emri düzenlenmesinde yasaya aykırılık görülmediğinden ödeme emrinin iptali yolundaki ısrar kararı hukuka uygun bulunmamıştır. Bu nedenlerle, vergi idaresi temyiz isteminin kabulü ile (...) Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına, yeniden verilecek kararda karşılanacağından yargılama giderleri yönünden hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına oyçokluğu ile karar verildi. KARŞI OY: Düzeltilmesi istenen kararda yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca, vergi mahkemesi ısrar kararına karşı vergi idaresince yapılan temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle karara katılmıyoruz.