T.C.
DANIŞTAY
VERGİ DAVA DAİRELERİ GENEL KURULU
o HACZİ KABİL MALLAR (Haczedilemeyecek Mallar - Yerel Yönetimlerin Vergi Borçlarının Ödememesi Halinde Gelirlerin Haciz Konulabileceği)
o VERGİ BORCUNU ÖDEMEYEN YEREL YÖNETİMLER (Yerel Yönetimlerin Mallarına Haciz Konulabileceği)
o YEREL YÖNETİMLERİN VERGİ BORÇLARINI ÖDEMEMELERİ (Yerel Yönetime Ait Mallara Haciz Konulabileceği)
1580
Özet : 6183 sayılı Yasada yapılan değişiklikle, yerel yönetimlerin malları haczedilemeyecek mallar kapsamından çıkarıldığından belediyenin su gelirlerinin haczinde yasaya aykırılık yoktur.
İstemin Özeti : Nisan 1994 döneminden sonraki çeşitli dönemlere ilişkin vergi borçlarının tahsili amacıyla davacı belediyenin kamu idarelerindeki su gelirleri üzerine haciz uygulanmıştır.
Haciz işleminin iptali istemiyle açılan davayı inceleyen Hatay 1. Vergi Mahkemesi, 21.2.1995 günlü ve E:1994/521. K:1995/125 sayılı kararıyla işlemin iptaline karar vermiştir.
Vergi dairesi müdürlüğünün temyiz istemini inceleyen Danıştay Üçüncü Dairesi, 13.12.1995 günlü ve E:1995/2767, K:1995/4204 sayılı kararıyla; 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 7.5.1994 tarihinde yürürlüğe giren 3986 sayılı Yasanın 16 ncı maddesiyle değişik 70 inci maddesinde haczedilemeyecek mallara yer verildiği, anılan maddedeki değişiklik üzerine vergi idaresince davacı belediye başkanlığının Nisan 1994 ve sonraki dönemlere ait vergi borçlarının tahsili amacıyla su gelirleri üzerine haciz konulduğu, Yasadaki değişikliğin 7.5.1994 tarihinde yürürlüğe girdiği dikkate alındığında, mahkemece olayın, 6183 sayılı Yasanın değişik 70 inci maddesi yönünden de değerlendirilmesi suretiyle karar verilmesi gerekirken, sadece Belediye Kanunu yönünden değerlendirilerek hüküm tesisinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle kararı bozmuştur.
Bozma kararına uymayan Hatay 1.Vergi Mahkemesi, 17.7.1997 günlü ve E:1997/203, K:1997/255 sayılı kararıyla: 1580 sayılı Belediye Kanununun 19 uncu maddesinin 7 nci bendi uyarınca, belediye emval ve eşyası üzerine haciz konulabilmesi için bu emval ve eşyanın kamu hizmetine tahsis edilmemesi ve gelir getirici nitelikte olmaması gerektiği, Yasanın 19 uncu maddesinin 4/A bendi uyarınca belediyelerin su tesisatı kurmaları ve işletmeleri ve isterlerse bu konuda başkalarına imtiyaz verebilmelerinin belediyelerin hakkı olduğu gibi aynı zamanda belde halkına sunmak zorunda oldukları bir kamu hizmeti olduğu, kanunen yapılması zorunlu olan bir faaliyeti yürütmekle görevli olan belediyelerin bu faaliyeti yürütürken ihtiyaç duydukları mali kaynaklardan yararlanmalarının kısıtlanmasının, hizmetin gereği gibi yerine getirilmesini engelleyeceği, özel hukuk kuralı genel hukuk kuralına nazaran öncelik taşıyacağından, 1580 sayılı Yasanın öncelikle uygulanması gerektiği, bu nedenle, uygulanan haciz işleminde isabet bulunmadığı gerekçesiyle işlemin iptali yolundaki ilk kararında direnmiştir.
Direnme kararına karşı vergi idaresince yapılan temyiz istemini inceleyen Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu, 8.1.1999 günlü ve E:1997/430, K:1999/31 sayılı kararıyla: 6183 sayılı Yasanın 70 inci maddesinin 1 inci bendinin 7.5.1994 tarihinde yürürlüğe giren 3986 sayılı Yasanın 16 ncı maddesiyle değiştirildiği ve mahalli idarelerin malları hariç olmak üzere, devlet malları ile özel kanunlarında haczi caiz olmadığı gösterilen malların haczedilemeyeceğinin kurala bağlandığı, Yasada yapılan bu değişiklik ile mahalli idarelerin malları, haczi caiz olmayan mallar kapsamından çıkarılmış olduğundan, 1580 sayılı Belediye Kanununun belediyelerin görev ve yetkilerini düzenleyen 19 uncu maddesinin yorumuna dayanılarak belediye çalışanlarının ücretlerinden kesilerek beyan edilen ve vadesinde ödenmeyen gelir (stopaj) vergileri ile damga vergilerinin tahsili amacıyla yapıldığı anlaşılan haczin kaldırılması yolunda verilen ısrar kararında hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle ısrar kararını bozmuştur.
Davacı belediye başkanlığı, direnme kararının usul ve yasaya uygun olduğunu ileri sürerek kararın düzeltilmesini istemiştir.
Savunmanın özeti : Karar düzeltme isteminin reddi gerektiği yolundadır.
Danıştay Tetkik Hakimi Gülsen BİŞKİN'in Düşüncesi:
Dilekçede ileri sürülen nedenler istemin kabulünü gerektirecek nitelikte bulunmamaktadır.
Bu nedenle karar düzeltme isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Sadri BOZKURT'un Düşüncesi:
Karar düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen hususlar, 2577sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54 üncü maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından istemin reddi gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54 üncü maddesinde, Danıştay tarafından verilen yargısal kararlar hakkında, bu maddede yazılı sebeplerle kararın düzeltilmesinin istenebileceği belirtildiğinden ve dilekçe sahibinin ileri sürdüğü sebeplerin bunlardan hiçbirine uymadığı anlaşıldığından,
SONUÇ : Yerinde olmayan istemin reddine, 10.12.1999 gününde oybirliği ile karar verildi.