Danıştay Dördüncü Daire
Öğretim üyesi olan davacının bir banka için düzenlediği raporlar nedeniyle aldığı telif ücretinin GVK'nın 18. maddesindeki istisna kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir. İstemin Özeti: (...) Bankası'na müşavirlik hizmeti vermek suretiyle serbest meslek kazancı elde ettiği halde mükellefiyet tesis ettirmeyen ve beyanda bulunmayan davacı adına, 1995 yılı için gelir vergisi ve Geçici vergi salınmış, fon payı hesaplanıp, ağır kusur cezası kesilmiştir. (...) Vergi Mahkemesi, kararıyla; 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun serbest meslek kazançlarındaki istisnayı düzenleyen 18. maddesinde: müellif, mütercim, heykeltraş, hattat, ressam, bestekar ve mucitlerin ve bunların kanuni mirasçılarının şiir, hikaye, roman, makale, bilimsel araştırma ve incelemeleri, röportaj, karikatür, fotoğraf, film, video band, radyo ve televizyon senaryo ve oyunu gibi eserlerini gazete, dergi, radyo, televizyon ve videoda yayınlamak veya kitap, resim, heykel ve nota halindeki eserleri ile ihtira beratlarını satmak veya bunlar üzerindeki mevcut haklarını devir ve temlik etmek veya kiralamak suretiyle elde ettikleri hasılatın gelir vergisinden müstesna olduğu, eserlerin neşir, temsil, icra ve tehir gibi suretlerde değerlendirilmesi karşılığında alınan bedel ve ücretlerin istisnaya dahil olduğu, yukarıda yazılı kazançların arızi olarak elde edilmesinin istisna hükmünün uygulanmasına engel teşkil etmeyeceğinin belirtildiği, dosyanın incelenmesinden, davacının, (...) Bankası'na verdiği hizmetin, banka murahhas üyelik kararlarında müşavirlik hizmeti olarak adlandırıldığının saptandığı, davacının bankaya sunduğu raporların gazete, dergi ve televizyonda yayınlanması koşulunun gerçekleşmediği ve eserlerin Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre bizzat davacı tarafından yaratılan eserler olmadığından davacının bankaya müşavirlik hizmeti verdiği ve serbest meslek kazancı elde ettiği dolayısıyla gelirinin vergiden müstesna olmadığı ileri sürülerek tarhiyat yapıldığının anlaşıldığı, ara kararı ile istenen belgelerin incelenmesinden ise, davacıya yapılan ödemelere ilişkin makbuzlarda ücretin, telif ücreti olarak belirtildiği, davacı ile banka arasında yapılan sözleşmenin telif hakkı sözleşmesi olarak adlandırıldığı, bu sözleşmede; yapılan çalışmalar sonucunda düzenlenen ve bankanın telif ücretini ödediği ekonomik raporların ve projelerin mülkiyetine bankanın sahip olacağı, bunları davacıdan izin almaya gerek olmaksızın kısmen veya tamamen yayınlanabileceği veya başka bir şekilde kullanılabileceğinin ifade edildiği anlaşıldığından davacının müellif sıfatıyla bilimsel inceleme ve araştırmalar sonucu düzenlendiği raporlarla verdiği hizmetin serbest meslek kazancı istisnasına girdiği, bu eserlerin henüz yayınlanmamış olması hizmetin statüsünü değiştirmeyeceğinden yapılan tarhiyatta isabet görülmediği gerekçesiyle vergi ve cezaların kaldırılmasına karar vermiştir. Davalı idare, bankaya müşavirlik hizmeti veren davacının elde ettiği gelirin istisna kapsamında olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir. Karar: 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 65. maddesinde, her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançların serbest meslek kazancı olduğu belirtilmiş, serbest meslek faaliyeti de: sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılması olarak tanımlanmıştır. Aynı kanunun 'Serbest meslek kazançlarında istisnalar' başlıklı 18. maddesinde; müellif, mütercim, heykeltraş, hattat, ressam, bestekar ve mucitlerin ve bunların kanuni mirasçılarının şiir, hikaye, roman, makale, bilimsel araştırma ve incelemeleri, röportaj, karikatür, fotoğraf, film, video band, radyo ve televizyon senaryo ve oyunu gibi eserlerini gazete, dergi, radyo, televizyon ve videoda yayınlamak veya kitap, resim, heykel ve nota halindeki eserlerin ile ihtira beratlarını satmak veya bunlar üzerindeki mevcut haklarını devir ve temlik etmek veya kiralamak suretiyle elde ettikleri hasılatın gelir vergisinden müstesna olduğu hükme bağlanmıştır. Bu kazanç istisnasının uygulanabilmesi için, maddede yer alan fikri ürünlerin serbest meslek faaliyeti olarak meydana getirilmesi, dolayısıyla elde edilen gelirin serbest meslek kazancı olması gerekmektedir. Bunun yanısıra, serbest meslek faaliyeti sonucu ortaya konulan çalışmaların istisna kapsamında olabilmesi için bu çalışma, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu uyarınca eser sayılmalıdır. Sözü edilen Kanun'un 1. maddesinde eser; sahibinin hususiyetini taşıyan ve kanun uyarınca ilim, edebiyat, musiki, güzel sanatlar ve sinema eserleri sayılan her nevi fikir ve sanat mahsulleri olarak tanımlanmış, bu kanun kapsamına giren eserler ilim ve edebiyat eserleri ile musiki eserleri, güzel sanat ve sinema eserleri olmak üzere dört grup halinde sayılmıştır. Bir fikir ürünün eser sayılmasındaki önem, onun korunmasıyla sıkı sıkıya ilgilidir. Koruma, ancak toplumun kültürünü geliştiren, zenginleştiren ve ona katkıda bulunan fikri ürünler için sağlanmaktadır. İşte Gelir Vergisi Kanunu'nun 18. maddesiyle getirilen istisnanın amacı da, bu şekilde toplum kültürüne katkıda bulunan, müellif, mütercim, heykeltraş, ressam, bestekarlar ve mucitlerin, ilim ve edebiyat eserleri ile musiki eserleri, güzel sanat ve sinema eserlerinin devamını sağlamak, teşvik etmektir. Bu anlamda, (...) Üniversitesinde Öğretim Üyesi olarak görev yapan davacının, Türk Ekonomisinin durumuna ilişkin olarak düzenlediği raporların, davacının bilgi ve tecrübesine dayanılarak hazırlanması, bunlar için telif sözleşmesi yapılması ve bunların karşılığında ödenen ücretin telif ücreti olarak adlandırılması, bu çalışmaların eser niteliğinde olduğunu ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 18. maddesinde yer alan istisna kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini göstermez. Ayrıca bu tür rapor ve benzeri çalışmalar nedeniyle hak sahiplerine yaptığı ödemelerden istisna hükmüne göre % 10 oranında tevkifat yapan (...) Bankası adına bu ödemelerin istisna kapsamında olmadığı belirtilerek ikmalen yapılan gelir (stopaj) vergisi tarhiyatlarına karşı açılan davaların vergi aslı yönünden reddi yolunda verilen mahkeme kararları Danıştay Dördüncü Dairesince onandığından davacının elde ettiği gelirin istisna kapsamında olduğu gerekçesiyle tarhiyatın kaldırılmasına ilişkin kararda isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, (...) Vergi Mahkemesi'nin 18.11.1998 günlü ve E:1997/1334, K:1998/1115 sayılı kararının bozulmasına oybirliğiyle karar verildi.