Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu
Gıda maddeleri toptan ticareti nedeniyle mükellef olan yükümlünün katma değer vergisi beyanlarına göre ödenecek katma değer vergisi çıkmaması üzerine fatura ticareti yaptığı kabul edilerek %2 oranında komisyon geliri elde ettiği ve bu gelirin katma değer vergisini ödemediği görüşüyle salınan cezalı katma değer vergisinde hukuka aykırılık yoktur. İstemin Özeti: Gıda maddeleri toptan ticareti nedeniyle mükellef olmasına karşın gerçekte böyle bir faaliyeti olmadığı, fatura komisyonculuğu yaptığı, elde ettiği komisyon geliri üzerinden katma değer vergisi beyan etmediği saptanan davacı adına vergi inceleme raporu uyarınca 1992 Kasım dönemi için kaçakçılık cezalı katma değer vergisi salınmıştır. Tarhiyata karşı açılan davayı inceleyen (...) Vergi Mahkemesi kararıyla: davacı şirketin tüm alış ve satışlarına ilişkin faturalarını kanuni defterlerine kaydettiği, kurumlar vergisi ve katma değer vergisi beyannamelerini verdiği, fatura ticareti ve bu işten komisyon geliri elde ettiği yolunda yapılmış somut bir tespit bulunmadığı gerekçesiyle cezalı tarhiyatı kaldırmıştır. Vergi dairesi müdürlüğünün temyiz istemini inceleyen Danıştay Onbirinci Dairesi, 20.10.1997 günlü, E:1996/5582. K:1997/3625 sayılı kararıyla; dosyanın ve Danıştay Dördüncü Dairesinin E:1996/3228 no.lu dosyasında bulunan vergi inceleme raporunun incelenmesinden, yükümlü kuruma mal satmış görünen (...) (...) (...) (...) (...) ve (...) isimli şahıslar ile (...) (...) (...) (...) (...) ve (...) (...) Tarım Ürünleri Pazarlama ve Ticaret Limited Şirketlerinin düzenlediği faturaların gerçeği yansıtmadığının tespit edildiği, gerçek mal alışı olmayan davacı şirketin satış faturalarının da gerçeği yansıtmadığı ve söz konusu faturalar üzerinden komisyon geliri elde ettiği kabul edilerek dava konusu cezalı tarhiyatın yapıldığı, sözü edilen inceleme raporunda, davacı kuruma zirai ürün satışında bulunan (...) ve (...) hakkında düzenlenen kaçakçılık suçu raporlarıyla, adı geçenlerin 1991 ve 1992 yıllarında (...) ve (...) Ticaret Borsalarında hiçbir alımları olmadığı halde sahte ve muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı müstahsil makbuzu düzenleyerek zirai ürün satın almış gibi müşterek alımsatım beyannamesi düzenledikleri, müstahsil makbuzlarında isimleri geçen kişilerin tanınmadığının saptandığı, bazılarının ise makbuzlarda gösterilen ürünü yetiştirecek tarımsal alt yapıya sahip olmadıklarının anlaşıldığı, alınan ifadelerinde zirai ürün alımsatımı yapmadıklarını, komisyon karşılığında fatura düzenlediklerini, ticaret borsalarına ödedikleri tescil ücretini bu komisyondan karşıladıklarını beyan ettikleri, (...)'in ise 31.12.1991 tarihinde faaliyetine son verdiği, elindeki belgeleri kısmen vergi dairesi müdürlüğüne teslim ettiği, kullanılmamış bir cilt faturayı kaybettiğini belirterek teslim etmediği, 31.12.1991 tarihinden sonra düzenlenen faturaların, kaybedildiği bildirilen fatura cildinden ve ticari faaliyetin sona ermesinden sonra düzenlendiği, faturaların sahte olduğu, tespitlerden bu üç kişinin, davacı şirkete düzenlediği faturaların biçim yönünden usule uygun olsa bile, içerik itibarıyla gerçek bir mal hareketini yansıtmadıkları sonucuna varıldığı, yükümlüye mal satan ve yukarıda adı geçen kurumların da düzenledikleri faturaların gerçeği yansıtmadığı yolunda vergi inceleme raporları bulunduğu, mahkemece ilgili vergi dairesi müdürlüklerinden bu raporları getirterek incelemesi ve doğacak sonuca göre karar vermesi gerekirken, tarhiyatın kaldırılması yolunda verilen kararda yasal isabet görülmediği gerekçesiyle mahkeme kararını bozmuştur. Bozma kararına uymayan Vergi Mahkemesi ilk kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçeye ek olarak; aynı nedenlerle yapılan kurumlar vergisi tarhiyatına karşı açılan davada aynı gerekçeyle verilen tarhiyatın kaldırılması yolundaki karara karşı yapılan temyiz isteminin Danıştay Dördüncü Dairesinin 17.4.1996 günlü, K:1996/491 sayılı kararı ile reddedildiği; bu şekilde komisyon geliri elde etmediği saptanmış olan davacı kurum adına aynı nedenlerle yapılan tarhiyatta yasal isabet bulunmadığı gerekçesiyle ısrar etmiştir. Direnme kararı vergi idaresi müdürlüğü tarafından temyiz edilmiş, yükümlünün alışlarının tamamına yakınının gerçeği yansıtmadığı, dolayısıyla satışlarının da gerçek olmadığı, satışları üzerinden komisyon geliri hesaplanarak salınan kaçakçılık cezalı katma değer vergisinde yasaya aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenmiştir. Karar: Gıda maddeleri toptan ticareti nedeniyle mükellefiyet kaydı olan davacının, gerçekte bu işi değil fatura ticareti yaptığı ve komisyon geliri elde ettiği kabul edilerek, re'sen hesaplanan komisyon geliri üzerinden Kasım 1992 dönemi için salınan kaçakçılık cezalı katma değer vergisini kaldıran Vergi Mahkemesi ısrar kararı vergi dairesi müdürlüğünce temyiz edilmiştir. 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 1. maddesinde, ticari, zirai, sınai ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisinin konusunu oluşturduğu hükme bağlanmış, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 9. maddesinde de vergiyi doğuran olayın kanunla yasaklanmış olmasının; yükümlülüğü ve vergi sorumluluğunu kaldırmayacağı, aynı Kanunun 3. maddesinde de, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu kuralına yer verilmiştir. Yükümlü şirketin ilgili dönemde verdiği katma değer vergisi beyannameleri üzerine ödenecek katma değer vergisi bulunmadığından ilgili dönemde ödenmesi gereken katma değer vergisi fatura hasılatının; % 2'si oranında re'sen hesaplanmıştır. Uyuşmazlık döneminde yükümlüye mal satmış görünen (...),(...) ve (...) isimli kişiler hakkında yapılan incelemelerde bu kişilerin gerçek emtia satımının söz konusu olmadığının tespitli olduğu ve yine davacı şirkete mal satmış görünen (...),(...),(...),(...) ünvanlı Tarım Ürünleri Pazarlama ve Limited Şirketlerinin düzenlendiği faturaların gerçeği yansıtmadığı yolunda vergi inceleme raporları bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece tüm bu hususlar araştırılıp incelendikten sonra bir karar verilmesi gerekirken tarhiyatın kaldırılması yolunda verilen kararda hukuka uygunluk görülmemiştir. Bu nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile (...) Vergi Mahkemesinin 16.2.1999 günlü, E:1997/1015, K:1999/84 sayılı ısrar kararının bozulmasına, yeniden verilecek kararda karşılanacağından yargılama giderleri yönünden hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına, oyçokluğu ile karar verildi.(*) (*) Karşı Oy: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenen (...) Vergi Mahkemesinin 16.3.1999 günlü, E:1997/1015, K:1999/84 sayılı ısrar kararının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında yerinde ve istemin kabulünü gerektirecek nitelikte görülmemiştir. Bu nedenle vergi dairesi müdürlüğü temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle karara katılmıyoruz.