Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu
Mücbir sebeplerden birinin varlığını hukuken itibar edilebilecek belgelerle ortaya koymadan defter ve belgelerini incelemeye ibraz edemeyen davacının yaptığı katma değer vergisi indirimlerinin başka belgelerle belgelenmesinin yeterli olmadığı, tarhiyatın kaldırılması yolundaki kararın, 3065 sayılı Yasa'nın 54. maddesine aykırı düştüğü hk. İstemin Özeti: Yükümlü şirketin defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmemesi nedeniyle, katma değer vergisi indirimleri kabul edilmeyerek adına 1995 yılı için kaçakçılık cezalı katma değer vergisi salınmıştır. Tarhiyata karşı açılan davayı inceleyen (...) Vergi Mahkemesi kararıyla; davacı şirketin 1993, 1994 ve 1995 yıllarına ilişkin defter ve belgelerinin yandığının (...) Ticaret Mahkemesinin kararıyla sabit olduğu, indirim konusu yapılan katma değer vergilerine ilişkin gümrük makbuzlarının ayrı ayrı incelenmesi sonucu, dönemler itibariyla yapılan indirimlerin gerçeğe uygun olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle tarhiyatı kaldırmıştır. Vergi dairesi müdürlüğünün temyiz istemini inceleyen Danıştay Onbirinci Dairesi, kararıyla; olayda, defter ve belgelerin yandığından bahisle incelemeye ibraz edilmemesi nedeniyle re'sen tarh nedeni bulunduğu, defter ve belgelerin yanmış olmasını ibraz zorunluluğunu ortadan kaldırmayacağı, emtia satın aldığı kişileri bilmek durumunda olan alıcının gerekli girişimleri yaparak alış belgelerinin mevcudiyetini ispat edebileceği, aksi halde indirimin kabul edilmeyeceği, vergi mahkemesince ara kararıyla da bu belgelerin yükümlüden sağlanabileceği, defter ve belgelerinin inceleme elemanınca 13.8.1996 tarihli yazı ile istenmesi üzerine yükümlünün, 22.8.1996 tarihinde defter ve belgelerin zayi olduğuna dair tespit yaptırmak üzere mahkemeye müracaat ettiğinin anlaşıldığı, ibrazı mümkün olmadığı halde, 24.1.1997 tarihli dava dilekçesinde, mahkemece defter ve belgeler istendiğinde ibraz edileceğinin belirtilmesine karşın, mahkemece istendiğinde zayi belgesi ile bir kısım gümrük makbuzları, gümrük giriş beyannameleri ve bu belgelerdeki bilgilerin dökümlerini içeren listenin mahkemeye ibraz edildiği, tüm bu tespitlerden davacı şirketin çelişkili tutumunun vergi incelemesinden kaçınmaya yönelik olduğu, işlemlerinin inandırıcı olmadığı sonucuna varıldığı, tarhiyatı kaldıran mahkeme kararında isabet görülmediği gerekçesiyle kararı bozmuştur. Bozma kararına uymayan (...) Vergi Mahkemesi kararıyla; davacı şirketin 10.12.1998 tarihli dilekçesinde, dava dilekçesinde ibraz edeceğini bildirdiği defter ve belgelerin kanuni, mühürlü defterler olmayıp, elde mevcut bilgisayar kayıtları, kopya defterler ile gümrükten sağlanan makbuzlar olduğunun belirtildiği, 2577 sayılı Yasa'nın 20. maddesi uyarınca yükümlü şirkete indirim hakkından yararlandığı belgeleri araştırıp tedarik etme fırsatı tanınarak ihtilafın buna göre çözümlendiği gerekçesiyle ilk kararında ısrar etmiştir. Direnme kararı, vergi dairesi müdürlüğü tarafından temyiz edilmiş, defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmeyen davacı adına salınan cezalı vergide yasaya aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenmiştir. Karar: Yükümlü şirketin defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmemesi nedeniyle, katma değer vergisi indirimleri kabul edilmeyerek, adına 1995 yılı için salınan kaçakçılık cezalı katma değer vergisini kaldıran vergi mahkemesi ısrar kararı vergi dairesi müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir. 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinin 1/a bendinde mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri, aynı Kanun'un 34. maddesinin 1. bendinde yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmek ve bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebileceği, 54. maddenin 1. fıkrasında da katma değer vergisi mükelleflerinin tutulması mecburi defter kayıtlarını bu verginin hesaplanmasına ve kontrolüne imkan verecek şekilde düzenlemeleri gerektiği kurala bağlanmış, fıkranın devamında, bu kayıtlarda yer alması gereken asgari hususlar dört bent halinde sayılmıştır. Bu hükümler karşısında, katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için söz konusu verginin fatura ve benzeri belgeler ile gümrük makbuzunda ayrıca gösterilmesi ve bu belgelerin kanuni defterlere kaydedilmiş olması koşullarının bir arada yerine getirilmesi gerekmektedir. İnceleme elemanınca 1995 yılına ilişkin defter ve belgelerinin 13.8.1996 tarihli yazı ile istenmesi üzerine yükümlü: 22.8.1996 tarihinde mahkemeye müracaat ederek, elektrik tesisatında oluşan kısa devre sonucu yangın çıktığını, yangın ve söndürme çalışmaları sırasında 1993, 1994 ve 1995 yılına ait ticari defterlerin zayi olduğunu ileri sürerek zayi belgesi verilmesini istemiş ve mahkemece davacının isteği doğrultusunda zayi belgesi verilmiştir. Söz konusu zayi belgesinin; tanık beyanları ve davacı istemi üzerine, yangının tarihi ve ne şekilde oluştuğunu belirten ve yangından sonraki durumu saptayan bir itfaiye yangın raporu aranmaksızın verildiği anlaşılmaktadır. Bu durum, yangının ve sonuçlarının somut olarak saptanmadığını göstermektedir. Vergi Usul Kanunu'nun 13. maddesinde belirtilen mücbir sebeplerden birinin varlığı ve defter ve belgelerin bu sebeple incelemeye ibraz edilemediği belgelenmeksizin yasal defterlerin yandığı yolundaki iddia ve zayi belgesi; mücbir sebep nedeniyle deftere kayıt koşulunun yerine getirilmiş sayılmasına yeterli olmadığından ve olayda 3065 sayılı Yasa'nın 34. maddesinde öngörülen her iki koşulun da aranması gerektiğinden, tarhiyatın kaldırılması yolundaki kararda hukuka uygunluk görülmemiştir. Bu nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile (...) Vergi Mahkemesi ısrar kararının bozulmasına, yeniden verilecek kararda karşılanacağından yargılama giderleri yönünden hüküm tesisine gerek bulunmadığına, oyçokluğu ile karar verildi. Bu nedenle, vergi dairesi müdürlüğü temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle karara katılmıyoruz. Karşı Oy: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenen (...) Vergi Mahkemesi kararının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında yerinde ve istemin kabulünü gerektirecek nitelikte görülmemiştir.