Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu
Çekici haline getirildikten sonra işletmenin aktifine alınan ve kaza geçirdikten sonra satılan aracın tüm özellikleri göz önüne alınmadan sadece kasko sigorta değerine göre uygulanan tarhiyatta ve bu tarhiyatın değiştirilmesi yolundaki kararda hukuka uygunluk bulunmamaktadır. İstemin Özeti: 1994 yılında satılan aracın satış bedelinin kasko sigorta bedelinden düşük olduğunun saptanması üzerine yükümlü kurum adına re'sen kusur cezalı kurumlar vergisi ve geçici vergi salınmış, fon hesaplanmıştır. Tarhiyata karşı açılan davayı inceleyen (...) Vergi Mahkemesi kararıyla; aracın satış bedelinin kasko değerinden düşük olması nedeniyle takdire gidilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek davacı şirketin sattığı aracın serbest piyasa fiyatının (…) Umum Otomobilciler ve Şoförler Odasından sorulması üzerine bildirilen bedel takdir edilen bedelden yüksek olduğundan dikkate alınmayarak tarhiyatın (...) Ticaret Odası ve Takdir Komisyonunca tespit edilen satış bedellerinin ortalaması esas alınarak bulunan matrah farkına göre kusur cezalı olarak değiştirilmesi gerektiği, beyanname verme süresi geçtikten sonra salınan geçici vergide yasal isabet bulunmamasına karşın bu vergiye kusur cezası kesilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle kusur cezalı kurumlar vergisi ve fon payını değiştirmiş, geçici vergi kaldırılmış, geçici vergiye ait kusur cezası yönünden davayı reddetmiştir. Tarafların temyiz başvurularını inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesi, kararıyla: matrahın noter senedindeki kasko değerine dayanılarak takdir olunduğu, araç satışından dolayı defterlere intikal ettirilmiş bir gelir olup olmadığının araştırılmadığı, beyanda bir düşüklük olup olmadığının, aracın hem alış ve hem de satış fiyatları incelenerek tespiti gerekirken, takdir komisyonunca sadece kasko değeri esas alınarak matrah takdirinde isabet görülmediği gibi birbirinden çok farklı satış fiyatlarının ortalaması alınarak bulunan matraha göre tarhiyatın değiştirilmesinde de hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle kararı bozmuştur. Bozma kararına uymayan vergi mahkemesi aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile ilk kararında direnmiştir. Direnme kararını temyiz eden yükümlü kurum; aracın 1.8.1993 tarihinde kaza geçirdiğini, hasarlı olması nedeniyle değer yitirdiğini, sigorta eksperince hazırlanan değer tespit raporunda belirlenen bedel üzerinden satış yapıldığını ileri sürerek ısrar kararının bozulmasını istemiştir. Karar: Nakliyecilik faaliyetinde kullanılan taşıtın beyan edilen satış bedelinin düşük görülmesi üzerine takdir komisyonunca saptanan bedel ile beyan edilen bedel arasındaki fark üzerinden davacı adına re'sen salınan kusur cezalı kurumlar vergisinin matrah azaltılarak değiştirilmesi yolundaki vergi mahkemesi ısrar kararı temyiz edilmiştir. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 2. maddesinde, kazanç ve iratların gelirin tespitinde gerçek ve safi tutarları ile nazara alınacağı kurala bağlanmıştır. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 30. maddesinde de re'sen vergi tarhı vergi matrahının tamamen veya kısmen maddi delillere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde taktir komisyonunca taktir edilecek matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarhedilmesi şeklinde tanımlanmış, 6. bendinde ise tutulması zorunlu olan defterlerin veya verilen beyannamelerin gerçek durumu yansıtmadığına dair delil bulunması re'sen takdir nedeni sayılmıştır. İhtilaf yaratan satış nedeniyle davacı kurumun beyanında gerçekten düşüklük bulunup bulunmadığının yukarıdaki kurallara göre belirlenmesi gerekmektedir. Olayda, noter satış sözleşmesinde gösterilen kasko sigorta değerinden düşük bedel gösterilmesi nedeniyle takdir komisyonundan matrah takdiri istenmişse de komisyonca, aracın gerçek değerini tespit yönünden herhangi bir araştırma yapılmaksızın matrah belirlenmiştir. Dosyaya sunulan 1.8.1993 tarihli trafik kazası tespit tutanağı ile (...) Sigorta tazminat makbuzunun incelenmesinden aracın kaza geçirdiği anlaşılmaktadır. Araçta yapılması gereken tamirat nedeniyle piyasa değerinin 175.000.000 lira olabileceğini belirten (...) Ekspertiz Hizmetleri Limited Şirketinin 21.9.1994 günlü değer tespit raporu üzerine 5.12.1994 tarihindeki satış da bu değer üzerinden gerçekleştirilmiştir. Oto nakliyesinde kullanılmak üzere çekici haline getirilen ve tamire muhtaç çekici olarak satıldığı saptanan aracın, yukarıda değinilen tüm özellikleri göz önüne alınmaksızın uygulanan tarhiyatta hukuka uygunluk bulunmadığı gibi tarhiyatın yazılı gerekçe ile değiştirilmesi yolundaki karar da hukuka uygun düşmemiştir. Bu nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile (...) Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına, yeniden verilecek kararda karşılanacağından yargılama giderleri yönünden hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına, oyçokluğu ile karar verildi. (*) Bu nedenle temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle karara katılmıyoruz (*) Karşı Oy: Temyiz dilekçeside ileri sürülen nedenler, bozulması istenen mahkeme kararının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında yerinde ve ısrar kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte değildir.