T.C.
DANIŞTAY
VERGİ DAVA DAİRELERİ GENEL KURULU
o ATIK SU BEDELİNE KARŞI DAVA AÇILMASI (Atık Su Bedeli - Çevre Temizlik Vergisi Kapsamına Alınmış Olması - Vergi Mahkemesince Karar Verilmiş Olması Gerektiği)
o VERGİ MAHKEMESİNCE KARARA BAĞLANMASI GEREKEN KONULAR (Atık Su Bedeline Karşı Dava Açılması - Çevre Temizlik Vergisi Kapsamına Alınan Atık Su Bedeli)
2464/m.MM
2576
Özet : Atık su bedeli 1.1.1994 tarihinden itibaren çevre temizlik vergisi kapsamına alındığından bu bedel ve dayanağı tarifenin iptali istemiyle açılan davanın vergi mahkemesince karara bağlanması gerekmektedir.
İstemin Özeti : ... Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğünce yürürlüğe konulan atık su tarifesinin iptali ile bu tarifeye dayanılarak düzenlenen tahakkuk ihbarnamesi ile 4.3.1994-3.5.1994 dönemi için istenen atık su bedelinin kaldırılması istemiyle dava açılmıştır.
Davayı inceleyen vergi mahkemesi, atık su bedeline karşı açılan davaların adli yargı yerinde görüleceği gerekçesiyle atık su bedelinin kaldırılmasına ilişkin istemin reddine, tarife kararının iptaline ilişkin kısmın ise idare mahkemesinin görevine girmesi nedeniyle görev yönünden reddine karar vermiştir.
Yükümlünün temyiz başvurusunu inceleyen Danıştay Dokuzuncu Dairesi, 8.11. 1995 günlü ve K:1995/2869 sayılı kararıyla; yükümlü şirketten atık sudan dolayı istenen meblağ 1.1.1994 tarihinden geçerli olmak üzere çevre temizlik vergisi kapsamına dahil edildiğine göre bu vergi hakkında açılan davanın 2576 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi karşısında vergi mahkemesince karara bağlanması gerektiği gerekçesi ile kararı bozmuştur.
Bozma kararına uymayan Konya Vergi Mahkemesi, 26.2.1997 günlü ve E:1997/ 45, K:1997/102 sayılı kararı ile atık su bedelinin abonman sözleşmesine dayandığı, bu tür sözleşmelerden doğan ihtilaflarda adli yargı mahkemelerinin görevli olduğu, uyuşmazlık mahkemesi kararlarının bu doğrultuda bulunduğu, tarife iptali isteminin ise idare mahkemelerinin görev alanında bulunduğu gerekçesiyle ilk kararında direnmiştir.
Direnme karan yükümlü şirket tarafından temyiz edilmiş, istemi inceleyen Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu, 23.10.1998 günlü ve E:1997/406, K:1998/283 sayılı kararıyla; 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununa 24.7.1993 günlü Resmi Gazetede yayımlanan 3914 sayılı Kanunla eklenen mükerrer 44 üncü maddede, belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde bulunan ve belediyelerin katı atık toplama ile kanalizasyon hizmetlerinden yararlanan konut, işyeri ve diğer şekillerde kullanılan binaların çevre temizlik vergisine tabi olduğunun açıklandığı, 12 nci fıkrada belediyelerin su tüketim bedelini aşmamak üzere meclislerince belirlenecek miktarda çevre temizlik vergisi almalarının öngörüldüğü ve bu verginin su tüketim bedeli ile birlikte tarh ve tahakkuk etmiş sayılarak bu bedel ile birlikte tahsil edilmesinin kabul edildiği, maddenin 7 nci fıkrasında sözü geçen Çevre Temizlik Vergisi Tarifesinde yer alan bina gruplarının tespitine ilişkin Bakanlar Kurulu Kararının, 31.12.1993 günlü Resmi Gazetede yayımlandığı ve Kararın 8 inci maddesinde 1.1.1994 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği açıklanarak. 1.1.1994 tarihinden itibaren çevre temizlik vergisi uygulanmasına başlandığı, olayda yükümlü şirketin kendi mülkünden kendi imkanları ile çıkardığı ve kullandıktan sonra KOSKİ'ye ait kanallara verdiği ifade edilen atık sudan dolayı Mart, Nisan ve Mayıs 1994 dönemleri için istenen meblağ çevre temizlik vergisi olarak nitelendiğine göre bu vergi ve tarife kararlarının iptali istemiyle açılan davanın, 2576 sayılı Yasanın 6 ncı maddesi uyarınca vergi mahkemesince karara bağlanması gerekirken, 1.1.1994 tarihinden sonraki döneme isabet eden atık su bedelinin duyurulduğu su tüketim ihbarnamesi ve dayanağı olan tarifeye karşı açılan davanın adli yargı yeri ve idare mahkemesince çözümlenmesi gerektiğinden bahisle reddedilmesinin yasaya uygun düşmediği gerekçesiyle ısrar kararını bozmuştur.
Büyükşehir belediye başkanlığı, atık su bedelinin özel hukuk hükümlerine göre tahsil edildiği, söz konusu bedelin çevre temizlik vergisinden farklı olduğu, bedelin ücret niteliği taşıdığı, kamu gücüne dayalı bir tahsilattan söz edilemeyeceği, yatırım ve işletme gideri olarak tahsil edilen atık su bedeliyle ilgili ihtilafların görüm ve çözüm yerinin adli yargı olduğuna ilişkin uyuşmazlık mahkemesi kararları bulunduğunu ileri sürerek kararın düzeltilmesini istemiştir.
Savunmanın Özeti: İstemin reddi gerektiği yolundadır.
Danıştay Tetkik Hakimi Ali ALPAN'ın Düşüncesi: Kararın düzeltilmesi isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Cavit ZEYBEK'in Düşüncesi: Karar düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54 üncü maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından istemin reddi gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca duruşma yapılmasına gerek görülmeyerek, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54 üncü maddesinde, Danıştay tarafından verilen yargısal kararlar hakkında, bu maddede yazılı sebeplerle kararın düzeltilmesinin istenebileceği belirtildiğinden ve dilekçe sahibinin ileri sürdüğü sebeplerin bunlardan hiçbirine uymadığı anlaşıldığından, yerinde olmayan istemin reddine. 8.10.1999 gününde oybirliği ile karar verildi.