|
Dairesi
Yasada öngörülen on günlük süreden sonra ve tespit sırasında düzenlenen fatura hiç düzenlenmemiş sayılarak, kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka aykırılık yoktur.
|
|
Karar No
1999/406
|
|
Esas No
1999/29
|
|
Karar Tarihi
24-09-1999
|
|
|
Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu
Yasada öngörülen on günlük süreden sonra ve tespit sırasında düzenlenen fatura hiç düzenlenmemiş sayılarak, kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka aykırılık yoktur. İstemin Özeti: İnşaat demiri ticareti yapan yükümlü şirketin, satışını yaptığı muhtelif inşaat demiri için fatura düzenlemediği saptanmış ve adına 1997 takvim yılı için özel usulsüzlük cezası kesilmiştir. Cezaya karşı açılan davayı inceleyen (...) Vergi Mahkemesi, 10.11.1997 günlü ve E:1997/687, K:1997/1757 sayılı kararıyla davayı reddetmiştir. Yükümlü şirketin temyiz istemini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesi, 24.9.1998 günlü ve E:1998/98, K:1998/3295 sayılı kararıyla; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca özel usulsüzlük cezası kesilebilmesi için öncelikle maddede sayılan belgelerin verilmediğinin ve alınmadığının belirlenmesi ve bu belgeleri vermeyen ve almayanların saptandığına ilişkin hukuken geçerli bir tespitin bulunması gerektiği, 2.1.1997 ile 9.1.1997 tarihleri arasında satışı yapılan emtia için 23.1.1997 tarihinde fatura düzenlendiği tutanakla tespit edildiğinden fatura verilmemesi halinin söz konusu olmadığı ve davacı adına kesilen özel usulsüzlük cezasına karşı açılan davanın reddinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle, kararı bozmuştur. Bozma kararına uymayan (...) Vergi Mahkemesi, kararıyla 23.1.1997 tarihinde yapılan yoklamada 2.1.1997 ile 9.1.1997 tarihleri arasında davacının yedi ayrı müşterisine satışını yaptığı emtia için fatura düzenlemediğinin tespit edildiği, tutanağın, şirket ortağı tarafından herhangi bir ihtirazi kayıt konulmaksızın imzalandığı, bu tespitten sonra aynı gün faturaların düzenlendiği, bu durumda, faturaların 213 sayılı Yasa’nın 231. maddesinde öngörülen 10 günlük süreden sonra düzenlendiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle ilk kararında direnmiştir. Direnme kararı yükümlü tarafından temyiz edilmiş ve olayda faturanın hiç düzenlenmemiş olduğundan söz edilemeyeceği bu nedenle kesilen cezada yasaya uygunluk bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenmiştir. Karar: İnşaat demiri ticareti yapan davacı şirketin satışını yaptığı muhtelif inşaat demiri için fatura düzenlemediği saptanmış ve adına 1997 takvim yılı için özel usulsüzlük cezası kesilmiştir. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353. maddesinin 1. bendinde; verilmesi ve alınması icap eden fatura, gider pusulası, müstahsil makbuzu ile serbest makbuzlarının verilmemesi, alınmaması veya düzenlenen bu belgelerde gerçek meblağdan farklı meblağlara yer verilmesi halinde; bu belgeleri düzenlemek ve almak zorunda olanların herbirine, bu belgelere yazılması gereken meblağın %10’u nispetinde öze usulsüzlük cezası kesileceği belirtilmiş, aynı Kanun’un fatura nizamı başlıklı 231. maddesinin 5. bendinde de faturanın malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten azami on gün içinde düzenleneceği, bu süre içinde düzenlenmeyen faturaların hiç düzenlenmemiş sayılacağı kurala bağlanmıştır. Yükümlünün işyerinde 23.1.1997 tarihinde yapılan denetimde 2.1.19979.1.1997 tarihleri arasında yedi ayrı müşterisine satışını yaptığı muhtelif, inşaat demiri için fatura düzenlemediği saptanmış ve söz konusu faturalar tespit sırasında ve yasada belirlenmiş bulunan on günlük süre geçirildikten sonra düzenlenmiştir. Özel usulsüzlük cezası kesilmesini gerektiren tüm hukuksal nedenlerin gerçekleştiği anlaşıldığından davanın reddi yolundaki ısrar kararında hukuka aykırılık görülmemiştir. Bu nedenlerle temyiz isteminin reddine, oyçokluğu ile karar verildi. Karşı Oy: Direnme kararının; Danıştay Dördüncü Dairesince verilen bozma kararı esasları doğrultusunda bozulması gerektiği görüşünde olduğumuzdan karara katılmıyoruz.
|
|