Danıştay Yedinci Daire
Limited şirketteki payını devreden ortak devirden önceki döneme ilişkin şirket borçlarından sorumlu tutulamaz. İstemin Özeti: (...) Enerji Mamulleri İthalat İhracat Pazarlama Sanayi Limited Şirketine ait gümrük vergi ve resimlerinin şirketten tahsil edilememesi nedeniyle şirketin ortağı olan davacıdan tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davayı: limited şirketin borcundan dolayı şirket ortağı adına ödeme emri düzenlenebilmesi için, kamu alacağının şirketten tahsil olanağının kalmaması gerektiği: olayda, şirket adına yapılan ek tahakkuka vaki itirazın reddi yolundaki işleme karşı dava açılmadığı gibi, herhangi bir ödemede de bulunulmaması üzerine şirket adına ödeme emri düzenlenerek tebliğ edildiği: ödeme emrine karşı açılan davanın (...) Vergi Mahkemesi kararıyla reddedildiğinin görüldüğü: öte yandan, dosyada bulunan (...) İcra Müdürlüğünce verilen 23.12.1992 tarih ve 92/2940 sayılı 'borç ödemeden aciz belgesi'nin incelenmesinden, şirketin menkul ve gayrimenkul mallarına rastlanılmadığının anlaşıldığı: davacının 3.9.1991 tarihinde şirket ortaklığından ayrıldığı iddia edilmekteyse de, ithalatın 9.1.1989 tarihinde gerçekleştirildiği göz önüne alındığında, bu iddiada isabet bulunmadığı: olayda zincirleme bir takip söz konusu olup, önce şirkete daha sonra davacıya ödeme emri tebliğ edilmiş olduğundan, zaman aşımı süresinin kesintiye uğradığı; bu durumda, kesinleşen kamu alacağının yükümlü şirketten tahsil olanağı kalmaması nedeniyle, ilgili dönemde, şirket ortağı olan davacıdan tahsili amacıyla ödeme emri düzenlenmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle reddeden (...) Vergi Mahkemesinin 9.6.1995 gün ve E: 1995/180: K: 1995/1019 sayılı kararının onanması yolundaki Danıştay Yedinci Dairesinin 7.3.1997 gün ve E: 1995/5423: K: 1997/963 sayılı kararının: 213 sayılı Kanun'un 10. maddesi ile 6183 sayılı Kanun'un 33. ve 35. maddelerinde , tüzel kişilerin kanuni temsilciliğinden söz edildiği: kendisinin şirket borcundan dolayı takibe uğramasının sadece şirket ortağı olmasına dayandırıldığı: oysa, şirket ortaklığından ayrıldığı: kanuni temsilci olduğu varsayılsa dahi: 213 sayılı Kanun'un 10. maddesindeki koşulların gerçekleşmemesi ve gümrük vergisinin, Vergi Usul Kanun'una tabi olmaması nedeniyle bu maddenin de olaya uygulanma olanağının bulunmadığı ileri sürülerek düzeltilmesi istenilmektedir. Karar: Kararın düzeltilmesi istemine ilişkin dilekçede ileri sürülen hususlar 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanunu'nun 54. maddesinin (c) fıkrasına uygun görüldüğünden, dairemizce verilen 7.3.1997 gün ve E: 1995/5423: K: 1997/963 sayılı kararın kaldırılmasından sonra işin esası yeniden incelendi: (...) Enerji Mamulleri İthalat İhracat Pazarlama Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine ait gümrük vergi ve resimlerinin şirketten tahsil edilemediğinden bahisle, şirketin ortağı olan davacı adına şirketteki hissesi dikkate alınmak suretiyle düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davayı reddeden mahkeme kararının bozulması istenilmektedir. 1615 sayılı Kanun'un 88. maddesinde ödenmeyen gümrük vergilerinin Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre kovuşturulacağı hükme bağlanmıştır. 6183 sayılı Kanun'un 35. maddesinin olay tarihinde yürürlükte bulunan şeklinde de, limited ortaklıkların ödenmeyen ve tahsil imkanı bulunmayan amme borçlarından dolayı ortakların vazettikleri veya vaz'ını taahhüt ettikleri sermaye miktarında doğrudan doğruya mesul ve bu kanun hükümleri gereğince takibata tabi tutulacakları hükme bağlanmış olup: bu madde hükmüne göre limited şirket ortağının açıklanan miktarla sınırlı olarak şirketin amme borcunun ödenmesinden sorumlu olacağı tabiidir. Dosyanın incelenmesinden 9.1.1989 günlü beyanname kapsamında ithal edilen eşya nedeniyle tahakkuk ettirilen gümrük vergi ve resimlerinin şirketten tahsil edilemediğinden bahisle, vergi borcunun, şirket ortağı olan davacıdan şirketteki hissesine isabet eden kısmının tahsili amacıyla, 213 sayılı Kanun'un 10. maddesine göre değil 6183 sayılı Kanun'un 35. maddesine göre ödeme emri düzenlendiği; ödeme emrinin tanzim ve tebliğ olunduğu tarihten önce de davacının ortaklık payını diğer ortağa devrederek, ortaklıktan ayrıldığı anlaşılmaktadır. 6183 sayılı Kanun'un 35. maddesinde limited şirketin tahsil olanağı kalmayan kamu borçlarından dolayı ortaklar için öngörülen sorumluluk, ortak sıfatına ve ortaklık payına bağlı bir sorumluluktur. Bir başka anlatımla ortaklık payı kimde ise, sorumlu o kişidir. Olayda da; davacı 3.9.1991 tarih ve 50656 sayılı noter satış senediyle hissesini devrettiğine ve hisseyi devralan ortağın, şirketin mali durumunu, yani hissenin borçlu veya alacaklı olup olmadığını bilmesi gerektiğine göre, söz konusu kamu alacağının ortaklık payını devreden ve şirketle artık bir ilgisi kalmayan davacıdan takip edilmesi olanaklı değildir. Bu nedenle, payını devreden ortağın devirden önceki (ortak olduğu) döneme ilişkin şirket borçlarından sorumlu olmaması nedeniyle, anılan borcun tahsili amacıyla adına düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davayı reddeden mahkeme kararında isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne; mahkeme kararının bozulmasına, bozma kararı üzerine yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına oybirliği ile karar verildi.