Danıştay Dördüncü Daire
Alınan prefinansman kredisinin ihracat için kullanılması mecburiyeti olmadığından, kredinin işletmede kullanılması halinde bu kredi için ödenen faizlerin gider yazılması mümkündür. İstemin Özeti: Pazarlama faaliyetinde bulunan davacı şirketin 1993 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu ihracatla ilgili mal alımının finansmanında kullanılan prefinansman kredilerine ilişkin kur farkı ve faiz giderlerinin kabul edilmemesi suretiyle saptanan matrah farkı üzerinden adına kurumlar vergisi, Geçici vergi, ekonomi denge vergisi salınmış, fon hesaplanmış, kaçakçılık cezası kesilmiştir. (...) Vergi Mahkemesi kararıyla; yapılan inceleme sonucu, şirketin faaliyet konuları arasında yer almayan malların ihracı için uluslararası finans kuruluşlarından döviz cinsinden prefinansman kredisi aldığı, alınan bu kredilerin ihraç edilecek malların alımında kullanılmayıp menkul kıymet alımında değerlendirildiği alınan prefinansman kredileri ile ihracat yapılmadığı, ihracatın prefinansman kredilerinin devredildiği, başka bir dış ticaret şirketi tarafından yapıldığı, prefinansman kredi devir işlemlerinin süreklilik arzettiği ve faaliyete geçildiği andan itibaren sürekli zarar beyan edildiğinin tespit edildiği, bu tespitler üzerine prefinansman kredileri dolayısıyla kayıtlara intikal ettirilen kur farkı ve faiz giderlerinin kabul edilmemesi suretiyle tarhiyat yapıldığının anlaşıldığı, kredilerin maksat dışı kullanılması nedeniyle alınan kredilere ilişkin kur farkı ve faiz giderlerinin kabul edilemeyeceği belirtilmekte ise de, vergi mevzuatı açısından kredinin alınma şeklinin bir önemi bulunmadığı gibi kambiyo mevzuatındaki eksiklerin vergileme açısından tarhiyata dayanarak alınamayacağı, söz konusu kredilerin işletmede kullanılıp kullanılmadığı hususu vergi mevzuatı açısından önemli olup alınan kredilerin işletme dışında kullanıldığı yönünde bir tespit yapılmadığı, işletmede kullanılan kredi giderlerinin indirim konusu yapılacağının açık olduğu, öte yandan, alınan kredilerin bir kısmının menkul kıymet alımında kullanılmış olması kredilere ilişkin kur farkı ve faiz giderlerinin indirilmesine engel teşkil etmeyeceği, zira alınan kredilerin sermaye ihtiyacının karşılanması ve emtia alımı için olduğu gibi sabit kıymet veya menkul alımlarında da kullanılmasının mümkün olduğu, diğer taraftan işletmenin kuruluşundan itibaren zararda olması ve zarar beyan etmesinin ticari faaliyet ve işletme dışında kullanıldığı tespit edilmeyen giderlerin kabul edilmemesinin vergileme ilkelerine aykırılık oluşturduğu, bu durumda yeterli incelemeye dayanmayan rapora göre yapılan tarhiyatta isabet görülmediği gerekçesiyle vergi ve cezanın kaldırılmasına karar verilmiştir. Davalı idare, yapılan tarhiyatın yerinde olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir. Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir. Bu nedenle, temyiz isteminin reddine oybirliğiyle karar verildi.