Danıştay Dördüncü Daire
Taşeronluğunu yaptığı işte, işin bitim tarihi olarak kesin kabul tarihinin belirlenmesi nedeniyle, davacı kurumun, geçici kabul tarihinde söz konusu geliri beyan etme mecburiyetinden sözedilemeyeceği, kendi sözleşmesine göre işin bitim tarihi olan kesin kabul tarihine göre beyanname verilmesinin yerinde olduğu hk. İstemin Özeti: 1992 yılı işlemleri incelenen davacının, taşeronluğunu üstlendiği inşaat işinden elde ettiği geliri geçici kabulün yapıldığı 1992 yılında değil, kesin kabulün yapıldığı tarih olan 1994 yılında beyan etmesi eleştirilerek ikmalen gelir vergisi salınmış, fon payı hesaplanmış, kaçakçılık cezası kesilmiştir. (...) Vergi Mahkemesi kararıyla; Gelir Vergisi Kanunu'nun 42. maddesinde; birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat ve onarma işlerinde kâr veya zararın işin bittiği yıl kati olarak tespit edileceği ve tamamının o yılın geliri sayılarak, mezkur yıl beyannamesinde gösterileceği, öngörülmüş, aynı Kanun'un 44. maddesinde de; inşaat ve onarma işlerinde geçici ve kesin kabul usulüne tabi olan hallerde geçici kabulün yapıldığını gösteren tutanağın düzenlendiği tarih, diğer hallerde de işin fiilen tamamlandığı veya fiilen bırakıldığı tarihin bitim tarihi olarak kabul edileceğinin belirtildiği, Gelir Vergisi Kanunu'nun 42. maddesi kapsamındaki inşaat işlerini üstlenen müteahhitlerin işin bir kısmını ikinci derece müteahhitlere yaptırmaları halinde, işin bitim tarihinin 'fiilen tamamlama ölçüsüne göre belli edilmesi ve işten elde edilen gelirin bu tarihe göre beyan edilmesi gerektiği, olayda da; davacı şirketin, (...) Daire Başkanlığı'na karşı uygulama çalışmaları (...) firması tarafından yürütülen (...) projesini taşeron firma olarak yüklendiği, iki firma arasında imzalanan protokolle işin bitim tarihinin, (...) ile PTT arasında yapılacak olan kesin kabul tarihi olarak belirlendiği ve işin 1994 yılında biterek kesin kabulünün yapılması üzerine bu işten elde edilen gelirin ilgili yılda beyan edildiği, dolayısıyla davalı idarece işin bitim tarihinin, geçici kabul tarihi olan 24.2.1992 olarak kabulü suretiyle gelirin 1992 yılında beyan edilmesi nedeniyle yapılan tarhiyatta isabet bulunmadığı gerekçesiyle vergi ve cezaların kaldırılmasına karar vermiştir. Davalı idare, elde edilen gelirin, yasal değeri olmayan protokole göre değil, işin özelliğine göre kanun hükümleri çerçevesinde belirlenen geçici kabul tarihine göre beyan edilmesi gerektiğini ileri sürmekte ve kararın bozulmasını istemektedir. Karar: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir. Bu nedenle, temyiz isteminin reddine oy birliği ile karar verildi.