Danıştay Üçüncü Daire
Kaçakçılık suçu cezası kesilen tarhiyata ilişkin vergi ve ceza uzlaşma kapsamı dışında olduğundan, uzlaşma komisyonuna başvurular dava açma süresini durdurmaz. İstemin özeti:1996 yılına ait defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmeyen yükümlü adına indirimler kabul edilmeyerek re'sen kaçakçılık cezalı katma değer vergisi salınmış, usulsüzlük cezası kesilmiştir. (...) Vergi Mahkemesi kararıyla, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 4008 sayılı Kanunla değişik Ek 1. maddesi hükmüne göre, kaçakçılık suçu cezası kesilen tarhiyata ilişkin vergi ve ceza uzlaşma kapsamı dışında kalmış olduğundan uzlaşma komisyonuna yapılan başvuruların dava açma süresini durdurmayacağı, bu durumda 14.01.1997 tarihinde tebliğ edilen vergi ve cezaya karşı dava açma süresi 13.12.1997 tarihinde bittiğinden kaçakçılık cezalı tarhiyata karşı anılan madde hükmü uyarınca uzlaşmaya başvurulması mümkün olmadığı halde, uzlaşma komisyonuna başvurularak uzlaşma talebinin reddine ilişkin komisyon kararının tebliğ üzerine 15 gün içinde 28.02.1997 gününde, 30 günlük dava açma süresi geçirildikten sonra açıldığı anlaşılan davanın süreaşımı nedeniyle reddine karar vermiştir. Yükümlü davanın süresinde olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir. Karar: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir. Bu nedenle temyiz isteminin reddine, (...) Vergi Mahkemesi kararının onanmasına, oyçokluğu ile karar verildi.(*) (*) Azlık Oyu: 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun Ek 7. maddesinin 1. fıkrasında mükellef veya ceza muhatabının uzlaşma vaki olmadığı takdirde uzlaşma tutanağının kendisine tebliğinden itibaren 15 gün içinde dava açabileceği hükme bağlanmıştır. Uzlaşmanın amacı vergi tarh eden idare ile vergiyi ödeyecek olan yükümlünün uyuşmazlık çıkarmadan anlaşabilmelerini sağlamak olduğuna göre, kanun koyucunun uzlaşma davetine katılan ancak uzlaşamayan yükümlü ile uzlaşma talebinde bulunmakla beraber yasal engellerden dolayı uzlaşmayı sağlayamayan yükümlü arasında, dava yoluna başvurma bakımından farklılık yaratmak istediği söylenemeyeceğinden, uzlaşma talebinin reddine ilişkin komisyon kararını uzlaşmanın vaki olmaması kapsamında değerlendirmek gerekir. Bu durumda anılan madde hükmünde öngörülen ek 15 günlük süre içinde açılan dava süresinde olduğundan mahkeme kararının bozulması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına karşıyım.