Dairesi
DANIŞTAY VERGİ DAVA DAİRELERİ GENEL KURULU E. 1998/298
Karar No
1999/282
Esas No
1998/298
Karar Tarihi
14-05-1999

T.C.

DANIŞTAY

VERGİ DAVA DAİRELERİ GENEL KURULU

o UZLAŞMAYA VARILAMAMASI (Tarhiyat Öncesi Uzlaşmanın Gerçekleşmemesi - İnceleme Tutanağında Belirtilen Vergi ve Cezaya Karşı Dava Açılabileceği - Vergi ve Cezanın İhbarını Beklemeden Dava Açılmasının Hukuka Uygun Olduğu - İhbarnamenin Haberdar Etme Amacı Taşıdığı)

o TARHİYAT ÖNCESİ UZLAŞMAYA VARILAMAMASI (İnceleme Tutanağında Belirtilen Vergi ve Cezaya Dava Açılabileceği)

o İNCELEME RAPORUNA GÖRE DAVA AÇILABİLECEĞİ (Vergi ve Ceza Raporda Belirtilmesi Şartıyla Dava Açılabileceği - İhbarname Gelmesi Beklenmeden Dava Açılabileceği)

o İDARİ İŞLEMİN HUKUKEN GEÇERLİ NİTELİK KAZANMASI (İdari İşlemin Tesis Edildiği Tarih - Vergi İnceleme Raporuna Göre Dava Açılabileceği)

Özet : Tarhiyat öncesi uzlaşma sağlanamaması üzerine ihbarnamelerin tebliği beklenmeden açılan davanın esasının incelenmesi gerekmektedir.

İstemin Özeti : Yükümlü şirketin 1993 yılına ilişkin işlemlerinin incelenmesi üzerine düzenlenen raporda önerilen tarhiyat için tarhiyat öncesi uzlaşma talep edilmişse de uzlaşmaya varılamamış ve ihbarnamelerin tebliği beklenmeden söz konusu kaçakçılık cezalı kurumlar vergisi, geçici vergi, ekonomik denge vergisi ile net aktif vergisine karşı dava açılmıştır.

Davayı inceleyen İstanbul 1. Vergi Mahkemesi, 7.1.1997 günlü, E:1996/1225, K:1997/5 sayılı kararıyla: İnceleme raporu ile belirlenen ve tarhiyat öncesi uzlaşmaya konu yapılan vergi ve cezanın henüz tarh ve tebliğ aşamasını geçirmediği, bu nedenle, idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi zorunlu bir işlem bulunmadığı gerekçesiyle 2577 sayılı Yasanın 15/1-b maddesi gereğince davayı reddetmiştir.

Yükümlünün temyiz istemini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesi, 24.3.1998 günlü, E:1997/1053, K:1998/1128 sayılı kararıyla: bir vergi incelemesi sonucu düzenlenen raporda; inceleme elemanı tarafından, tarhı gereken verginin miktarı ile kesilecek cezanın türü ve miktarının gösterildiği durumlarda, vergi dairelerinin, bu vergi ve cezaların yükümlülere duyurulmasını sağlayan vergi ve ceza ihbarnamelerini düzenlerken, inceleme raporu doğrultusunda işlem yapmaları gerekeceğinden tarhiyat öncesi uzlaşmaya varılamadığını saptayan tutanağın düzenlenmesiyle yukarıda belirtilen kurallarda öngörülen vergi ve cezanın belirlendiğinin kabulü gerektiği, idari işlemlerin tesis edildikleri tarihte hukuken geçerli bir işlem niteliği kazandığı, yazılı bildirimden amacın, ilgilileri işlemden haberdar etmek ve dava açma haklarını sağlamak olduğu dikkate alındığında: vergi salınmadan ve ceza kesilmeden durumdan haberdar olan, yani ihbarnamenin tebliğini beklemeksizin işlemin varlığını öğrenen davacının açtığı davanın incelenmesine bir engel bulunmadığı gerekçesiyle kararı bozmuştur.

Bozma kararına uymayan İstanbul 1. Vergi Mahkemesi, 10.6.1998 günlü, E:1998/697, K:1998/605 sayılı kararıyla, ilk kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe ile direnmiştir.

Israr kararı yükümlü şirket tarafından temyiz edilmiş, kararın hukuka uygun olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi Gülsen BİŞKİN'in Düşüncesi:

Vergi mahkemesi ısrar kararının Danıştay Dördüncü Dairesinin K:1997/1128 sayılı kararında yer alan gerekçeler doğrultusunda kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Ahmet GÖKTUNA'nın Düşüncesi :

Danıştay Dördüncü Dairesinin 24.3.1998 günlü E:1997/1053 K:1997/1128 sayılı kararında yer alan düşüncemizde açıklanan maddi ve hukuki nedenlerle, davacı kurumun temyiz isteminin kabulü ile vergi mahkemesi ısrar kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

Temyiz başvurusu, vergi ve ceza ihbarnameleri henüz tebliğ edilmemişken, tarhiyat öncesi uzlaşmaya yarılamadığına ilişkin tutanağın düzenlenmesi üzerine açılan davanın incelenemeyeceği yolundaki vergi mahkemesi ısrar kararının bozulması istemiyle yapılmıştır.

İnşaat ve taahhüt işi yapan davacı şirketin 1993 yılına ilişkin işlemlerinin incelenmesi üzerine düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak yapılan ilk hesaplamalara göre önerilen 2.688.681.000 lira kurumlar vergisi, geçici vergi, fon payı, ekonomik denge vergisi, net aktif vergisi ile buna bağlı olarak hesaplanan 8.066.043.000 lira kaçakçılık cezası için yükümlünün tarhiyattan önce uzlaşmaya çağrıldığı, bu çağrıya uyarak uzlaşma toplantısına katıldığı, adına salınması ve kesilmesi öngörülen vergi ve ceza için uzlaşmaya varılamadığı ve bu durumu saptayan tutanaktan sonra ihbarnamelerin tebliğini beklemeden inceleme raporu ve uzlaşma tutanağında yazılı vergilere ve cezalara karşı dava açtığı, davanın açılmasından sonra defterdarlıktan ihtiyati tahakkuk için izin alındığı ve ihtiyati haciz üzerine davacıdan teminat istendiği ve bu işlemlerin, üzerinde uzlaşılamayan vergi ve ceza miktarları esas alınarak yapıldığı anlaşılmaktadır.

Vergi Usul Kanununun 377'nci maddesinde mükelleflerin ve kendilerine vergi cezası kesilenlerin, tarh edilen vergilere ve kesilen cezalara karşı vergi mahkemesinde dava açabilecekleri, 378 inci maddesinde ise vergi mahkemelerinde dava açılabilmesi için verginin tarh edilmesi, cezanın kesilmesi gerektiği kurala bağlanmıştır. Bir vergi incelemesi sonucu düzenlenen raporda inceleme elemanı tarafından, tarhı gereken verginin matrahı ve miktarı ile kesilecek cezanın türü ve miktarının gösterildiği durumlarda vergi idarelerinin, bu vergi ve cezaların yükümlülere duyurulmasını sağlayan vergi ve ceza ihbarnamelerini düzenlerken inceleme raporu doğrultusunda işlem yapmaları gerektiğinde kuşku bulunmadığından, tarhiyat öncesi uzlaşmaya varılmadığını saptayan tutanağın düzenlenmesiyle de yukarıda değinilen kurallarda yasanın aradığı vergi ve cezanın belirliliği amacı gerçekleşmiş olmaktadır.

Davanın açılmasından sonra idarece yapılan işlemlerde, istenen vergi ve cezalarla, tarhiyattan önce uzlaşmaya varılamadı gına ilişkin tutanakta gösterilen vergi ve cezaların, vergi inceleme raporunda salınması ve kesilmesi öngörülen vergi ve cezalarla aynı olması karşısında davacının, hakkında yapılacak tarhiyattan bilgi sahibi olduğu ve bu vergi ve cezaya ilişkin ihbarname tebliğinin davacının durumunda bir değişiklik yaratmayacağı açıktır.

Bu nedenlerle, ihbarnamenin tebliği beklenmeksizin ve tarhiyattan Önce uzlaşmaya varılamadığı yolundaki tutanağın düzenlenmesi üzerine açılan davanın, incelenmeksizin reddinde hukuka uygunluk bulunmamıştır.

Bu nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile İstanbul 1. Vergi Mahkemesinin E:1998/697, K:1998/605 sayılı ısrar kararının bozulmasına, yeniden verilecek

kararda karşılanacağından yargılama giderleri yönünden hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına, 14.5.1999 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY

Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenen mahkeme kararının dayandığı gerekçeler karşısında yerinde ve ısrar kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte değildir.

Bu nedenle temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle karara katılmıyoruz.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı