Danıştay Dördüncü Daire

İthalatını yaptığı serum ve kan ürünlerinin satıcısı olan yurt dışındaki firmanın, şirket ortaklarından birine gönderdiği havale bedellerinin, önceden ödenen mal bedellerinin şahsi teminatların iadesi değil önceden ödenen mal bedellerinin fiyat farkı olduğu yönündeki inceleme elemanı iddiası, açık bir şekilde kanıtlanmadan, matrah farkı bulunamaz. İstemin Özeti: 1994 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu düzenlenen rapora göre ithalatını yaptığı serum ve kan ürünlerinin satıcısı olan yurt dışındaki firmanın şirket ortaklarından biri adına gönderdiği havale bedellerinin şahsi nakdi teminatların iadesi değil, önceden ödenen mal bedellerinin fiyat farkı olduğu belirtilerek saptanan matrah farkı üzerinden davacı kurum adına re'sen gelir (stopaj) vergisi salınmış, fon payı hesaplanmış ağır kusur cezaları kesilmiştir. Danıştay bozma kararı üzerine Vergi Mahkemesi kararıyla, ithal olunan ilacın maliyeti tespit edilip, defter ve belgelerle karşılaştırılarak matraha etki eden faktörlerin açıkça ortaya konulmadığı, yurt dışında bulunan firmadan alınan yazıda söz konuşu ilaçlara ait fiyatlardan daha yüksek bedelle ilaç ithal edildiğinin tespit edilmediği gibi bu konuda somut hiçbir araştırma yapılmadan ve eksik incelemeye dayalı olarak belirlenen matrahta isabet görülmediği gerekçesiyle tarhiyatın kaldırılmasına karar vermiştir. Vergi Dairesi Müdürlüğü, yapılan tarhiyatta Yasa'ya aykırılık bulunmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir. Karar: Mahkeme kararının Danıştay tarafından bozulması halinde, mahkemece bu karara uyulmak suretiyle verildiği ifade edilen kararlara karşı yapılacak temyiz başvurularının bozma esaslarına uyulmuş olmadığı yönünden incelenmesi mümkündür, incelenen dosya içeriğinden mahkeme kararının Danıştay Dördüncü Dairesinin bozma kararında yazılı esaslara uygun olduğu görülmektedir. Temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmamaktadır. Bu nedenle, temyiz isteminin reddine oybirliğiyle karar verildi.