Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu
Sevk irsaliyesine sevk edilen emtia miktarının noksan yazılmış olması sevk irsaliyesinin düzenlenmemiş sayılmasını gerektirmeyeceğinden işyeri kapatma cezasına dayanak alınamaz. İstemin Özeti : Çeşitli tarihlerde yapılan denetimlerde belge düzenine uymadığı üç kez saptanan davacıya, işyerinin işlemin tebliğ tarihinden başlayarak üç gün kapatılacağı duyurulmuştur. Vergi mahkemesinde dava açan yükümlü, işyeri kapatma cezasına ilişkin işlemin iptalini istemiştir. Davayı inceleyen (...) Vergi Mahkemesi kararıyla; sevk irsaliyesinde emtia miktarının eksik yazıldığı yolundaki tespitin irsaliyenin düzenlenmemiş sayılmasını gerektirmeyeceğinden işyeri kapatma cezası için geçerli tüm unsurların oluşmadığı gerekçesiyle işlemi iptal etmiştir. Vergi Dairesi Müdürlüğünün temyiz başvurusunu inceleyen Danıştay Üçüncü Dairesi kararıyla; olayda işyeri kapatma cezası uygulamasına neden olan tespitlerden biri üzerine kesilen özel usulsüzlük cezasına karşı dava açıldığı anlaşıldığından mahkemece bu cezaya karşı açılan dava sonuçlandırılmadan karar verilmesinde hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle işlemin iptali yolunda verilen kararı bozmuştur. Karar : 1995 yılında üç kez belge düzenine uymadığı yolunda düzenlenen tutanaklara dayanılarak davacının işyerinin kapatılmasına ilişkin işlemi hukuka aykırı görerek işyeri kapatma cezasını kaldıran vergi mahkemesi ısrar kararı temyiz edilmiştir. 213 sayılı Vergi Usul Kanununa 3239 sayılı Kanun'un 27. maddesiyle eklenen mükerrer 354. maddenin 1. fıkrasında; yetkililerce, 353. maddenin birinci ve ikinci bentlerinde yazılı belgelerin kullanılmadığının veya bulundurulmadığının bir takvim yılı içinde üç ayrı kez tespiti halinde mükelleflerin işyerlerinin, Maliye Bakanlığı kararı ile bir haftaya kadar kapatılabileceği kabul edilmiş, 3. fıkrasında ise işyeri kapatma cezasının uygulanabilmesi için 1. fıkrada belirtilen belgelerin kullanılmadığının veya bulundurulmadığının ikinci kez tespiti üzerine yükümlünün bir yazı ile uyarılması ve tekerrürü halinde işyeri kapatma cezası uygulanacağının duyurulmuş olması önkoşuluna yer verilmiştir. Belirtilen kural karşısında; yargı yerlerince aynı tespitlere göre kesilen özel usulsüzlük cezasının tespitin yetersizliği nedeniyle kaldırılmış olması hali dışında, belge kullanmama veya bulundurmama eyleminin üç kez tespit edilmesinin işyeri kapatma cezası uygulanmasına yeterli olduğu, bu tutanaklara dayanılarak kesilen özel usulsüzlük cezalarının dava konusu edilip edilmemesinin, işyeri kapatma cezasına herhangi bir etkisinin bulunmadığı sonucuna varılmaktadır. Dolayısıyla aynı eylemler nedeniyle yükümlüler adına özel usulsüzlük cezaları kesilmiş olup da bu cezaların dava konusu edilmediği veya açılan davaların reddedildiği durumlarda, işyeri kapatma cezasına karşı açılan davaların, eylemlerin saptandığı tutanakların bu cezaya dayanak yapılabilecek nitelik taşıyıp taşımadıklarının incelenmesinden sonra sonuçlandırılması gerekmektedir. İşyeri kapatma cezasına dayanak yapılan tespitlerden 19.12.1995 günlü tutanakla, sevk edilen emtianın irsaliyeye miktar itibariyle noksan yazıldığı saptanmıştır. Sevke konu emtianın irsaliyeye miktar itibariyle noksan yazılması, irsaliyenin düzenlenmemiş sayılmasını gerektirmeyeceği ve bu eylem işyeri kapatma cezasına dayanak alınamayacağından işyeri kapatma cezasının kaldırılması yolundaki ısrar kararında hukuka aykırılık görülmemiştir. Bu nedenlerle temyiz isteminin reddine oyçokluğu ile karar verildi.(*) (*) KARŞI OY: x Israr kararının Danıştay Üçüncü Dairesinin kararında yeralan esaslar doğrultusunda bozulması gerektiği görüşünde olduğumuzdan karara katılmıyoruz. xx 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227. maddesinin 3. fıkrasında, bu kanunla veya Maliye Bakanlığının yetkili kılındığı konularda yaptığı düzenlemelerle kullanma zorunluluğu getirilen belgelerde zorunlu bilgilerin bulunmamasının belgenin hiç düzenlenmemiş sayılmasını gerektireceği; aynı Kanunun 230. maddesinde de faturada düzenleme tarihinin, düzenleyenin adının ve varsa ticaret ünvanı ile iş adresinin, bağlı bulunduğu vergi dairesinin ve hesap numarasının, malın nevi ve miktarının bulunmasının zorunlu olduğu, irsaliyelerde de bu bilgilerin bulunması gerektiği açıklanmıştır. Bu düzenlemelere göre; malın nevi ve miktarı hakkında bilgi içermeyen sevk irsaliyesinin hiç düzenlenmemiş sayılmasında yasal zorunluluk vardır. Nitekim; Vergi Usul Kanunu'nun 353. maddesinin 4108 sayılı Kanun'un 8. maddesiyle değişik ikinci bendinde de, kanun koyucu, bu yasal zorunluluktan hareketle, gerçeğe aykırı olarak sevk irsaliyesi düzenlenmesini özel usulsüzlük cezası kesilmesini gerektiren eylem olarak kabul etmiştir. Olayda; yoklama sırasında alıcısına sevk edilen emtianın bir kısmının sevk irsaliyesinde yazılı olmadığı tespit edilmiştir. Bu şekilde düzenlenen sevk irsaliyesinin gerçeği ifade etmediğinde kuşku yoktur. Ayrıca, sevk irsaliyesinde yazılı olmayan emtia miktarı için sevk irsaliyesi düzenleme yükümlülüğüne uyulmadığı da açıktır. Yani, bu emtia, sevk irsaliyesi düzenlenmeden sevk edilen emtia niteliğindedir. Dolayısıyla, olayda, sevk irsaliyesi düzenlememe eylemi, sözkonusu tespit sebebiyle de gerçekleşmiş bulunmaktadır. Bu düzenlemeler karşısında; emtia miktarı noksan yazılan sevk irsaliyesinin düzenlenmemiş sayılması gerektiğinden ısrar kararının bozulması gerektiği görüşüyle karara katılmıyoruz.