Dairesi
Döviz cinsinden alınan avansların borç olarak kabulü gerektiğinden değerlemeye tabi tutulması sonucu kur farklarının da gider olarak yazılması mümkündür.
Karar No
1999/2437
Esas No
1997/1308
Karar Tarihi
10-06-1999

Danıştay Üçüncü Daire

Döviz cinsinden alınan avansların borç olarak kabulü gerektiğinden değerlemeye tabi tutulması sonucu kur farklarının da gider olarak yazılması mümkündür. İstemin Özeti : Vapur acenteliği, transit nakliye ve ihracat işi ile uğraşan davacı şirketin 1993 takvim yılı hesaplarının peşinen alınan döviz bedellerine ait kur farkı giderleri yönünden incelenmesi sonucu düzenlenen inceleme raporuna dayanılarak bulunan matrah farkı üzerinden adına ikmalen salınan kurumlar, geçici kurumlar vergileri ve fon payı ile bunlara bağlı olarak kesilen kaçakçılık cezalarına karşı açılan davayı; olayda, davacı şirketin yapacağı ihracata ilişkin olarak peşin tahsil ettiği 98.855 dolar avans, gerçek bir borç niteliğinde olmadığından, avansın alındığı dönemde değerleme konusu yapılmasında ve değerlemeden oluşan kur farkının zarar olarak kâr/zarar hesabına yazılmasında isabet bulunmadığından ikmalen salınan kurumlar vergisi ve fon payında yasaya aykırılık görülmediği, ikmalen ve re'sen yapılan tarhiyatlarda mahsup imkanı kalmadığından mükerrer vergilendirmeye neden olmamak için geçici vergi tarh edilemeyeceğinden ikmalen salınan kaçakçılık cezalı geçici kurumlar vergisinde yasal isabet bulunmadığı, matrah farkının, davacı şirketin defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme ile bulunduğu dikkate alındığında kesilen kaçakçılık cezasının kusur cezasına çevrilmesi gerektiği gerekçesiyle kısmen kabul ederek salınan kurumlar vergisi ve fon payını onayan, kesilen kaçakçılık cezasını kusur cezasına çeviren, kaçakçılık cezalı geçici kurumlar vergisini kaldıran Vergi Mahkemesinin kararının; davacı tarafından, ihraç edilecek emtiaya karşılık olarak alınan döviz cinsinden avansın borç olduğunun kabulü gerektiği, vergi dairesi müdürlüğünce, inceleme raporuna dayanılarak yapılan kaçakçılık cezalı tarhiyatın aynen onanması gerektiği ileri sürülerek bozulması istemleridir. Karar : 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 258. maddesinde değerleme 'vergi matrahının hesaplanması ile ilgili iktisadi kıymetlerin takdir ve tespitidir' şeklinde tanımlandıktan sonra aynı Kanun'un 280. maddesinde, yabancı paraların borsa rayici ile değerleneceği, borsa rayicinin takarründe muvazaa olduğu anlaşılırsa bu rayiç yerine alış bedelinin esas alınacağı, yabancı paranın borsada rayici yoksa, değerlemeye uygulanacak kurun Maliye Bakanlığınca tespit olunacağı, bu değerleme esaslarının yabancı para ile olan senetli veya senetsiz alacaklar ve borçlar hakkında da uygulanacağı belirtilmiştir. Anılan yasa hükümleri uyarınca yabancı para cinsinden olan borçların değerleme gününde (hesap döneminin sonunda) Kambiyo Mevzuatı uyarınca yurda getirilmesi zorunlu olan ve olmayan ayırımı yapılmaksızın değerlemeye tabi tutulması ve bu değerleriyle bilançonun pasifine yazılarak dönem kâr/zarar hesaplanması gerekmektedir. Olayda, davacı şirketin ihracat yapacağı yabancı firmalardan döviz cinsinden aldığı avansların davacı şirketin borcu olduğunun kabulü gerekmektedir. Buna göre yabancı para cinsinden olan borçların 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 280. maddesi gereğince genel tebliğ hükümleriyle belirlenen kur üzerinden değerlemeye tabi tutulması ve kur farklarının da gider olarak kaydedilmesi gerekeceğinden, vergi mahkemesince, yapılacak ihracat karşılığında alınan avansların gerçek bir borç mahiyetinde olmadığı gerekçesiyle karar verilmesinde yasaya uyarlık görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle davacı temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına, vergi dairesi müdürlüğü temyiz isteminin ise reddine oyçokluğuyla karar verildi.(*) (*) AYRIŞIK OY: Mahkeme kararının vergi aslı ve cezasına ilişkin hüküm fıkrası yerinde olduğundan, yükümlü temyiz isteminin reddi ile Gelir Vergisi Kanunu'nun mükerrer 120. maddesinin 1.1.1994 günü yürürlüğe giren üçüncü fıkrası uyarınca, ikmalen ve re'sen yapılan tarhlara da geçici vergi uygulanacağı ancak mahsup döneminin geçmiş olması halinnde geçici vergi aslının aranmayacağı fakat bu geçici vergiye ceza ve faiz uygulanacağı açık bulunduğundan, bu hükümler gözardı edilerek verilen kararın sadece bu yönden bozulması gerekeceği görüşü ile karara katılmıyorum.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı