|
Dairesi
Belgesiz olarak emtia alıp sattığı tespit edilen mükellef için, mal alışları için indirim katma değer vergisi dikkate alınmaksızın doğrudan satışları üzerinden hesaplanan katma değer vergisi nedeniyle yapılan cezalı tarhiyat kanuna aykırı değildir.
|
|
Karar No
1999/24
|
|
Esas No
1997/3089
|
|
Karar Tarihi
11-01-1999
|
|
|
Danıştay Onbirinci Daire
Belgesiz olarak emtia alıp sattığı tespit edilen mükellef için, mal alışları için indirim katma değer vergisi dikkate alınmaksızın doğrudan satışları üzerinden hesaplanan katma değer vergisi nedeniyle yapılan cezalı tarhiyat kanuna aykırı değildir. İstemin Özeti: Parça kumaş ticareti ile uğraşan yükümlü adi ortaklık adına inceleme raporuna dayanılarak 1991 yılı Aralık dönemi için re’sen kaçakçılık cezalı katma değer vergisi tarh edilmiştir. Vergi Mahkemesi kararıyla; yükümlü adi ortaklığın 1991 yılı hesaplarının incelenmesi sonucu, belgesiz olarak katma değer vergisi dahil 262.808.000 liraya satıldığının saptandığı, bu tutara ilgili yılda kayıt dışı satış tutarı olarak kabul edilerek evvelce beyan edilen 5.190.000 liralık matrahın ilavesiyle bulunan 275.037.000 lira dönem matrahı üzerinden beyan edilmesi gereken katma değer vergisi tutarının 41.255.000 lira olarak hesaplandığı, ancak daha önceden ödenen 4.034.000 lira katma değer vergisinin bu tutardan düşülmesi sonucu 37.221.000 lira üzerinden re’sen kaçakçılık cezalı katma değer vergisinin yükümlü lehine ödenmesi gereken katma değer vergisinden indirilmesi gerekirken bunun dikkate alınmadığı, bu husus gözönüne alındığında tarhı gereken katma değer vergisinin (37.221.000 28.158.000) = 9,063.000 lira olması gerektiği, matrah farkının ise, yükümlünün ihbar dilekçesi, beyan ve ifadelerine dayanılarak yasal defter ve belgeleri üzerinden tespit edilmiş olması karşısında olaya kusur cezası uygulanmasının daha uygun olacağı gerekçesiyle tarhiyatın mahkemelerince saptanan tutar üzerinden kusur cezalı olarak değişiklikle onanmasına karar vermiştir. Yükümlü, eksik incelemeye dayalı olarak yapılan tarhiyatın tamamen kaldırılması gerektiğini, vergi dairesi müdürlüğü ise, inceleme raporuna dayalı olarak yapılan tarhiyatta yasal isabetsizlik olmadığım ileri sürerek kararın aleyhlerine olan hüküm fıkralarının bozulmasını istemektedir Karar: 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinde. mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri belirtilmiş, aynı Kanunu’nun 34. maddesinin 1. fıkrasında yurt içinden sağlanan veya ithal edilen mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin, alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmek ve bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebileceği, 54. maddesinin, 1. fıkrasında da katma değer vergisi mükelleflerinin, tutulması mecburi defter kayıtlarım bu verginin hesaplanmasına ve kontrolüne imkan verecek şekilde düzenlemeleri gerektiği hükme bağlanmış devamında, bu kayıtlarda yer alması gereken asgari hususlar dört bent halinde sayılmıştır. Bu hükümler karşısında, katma değer vergisinin indirim konuşu yapılabilmesi için, indirim konuşu yapılacak verginin fatura ve benzeri belgeler ile gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesi ve sözkonusu belgelerin kanuni defterlere kaydedilmiş olması gerekmektedir. İnceleme raporu ve dosyadaki belgelerden, parça kumaş ticareti yapan yükümlü adi belgelerden, parça kumaş ticareti yapan yükümlü adi ortaklığın, mal aldığı.... firmasına bedellerim ödemesine rağmen bu firma tarafından malların gönderilmediği şeklindeki suç duyurusu üzerine sözkonusu firma hakkında yapılan karşıt incelemede, bu firmanın ilgili yılda adi ortaklığa katma değer vergisi dahil 315 milyon lira tutarında satışı bulunduğu, yasal defter ve belgelerine göre de 58.229.920 liralık belge düzenlediği, bu tutarlar arasındaki fark bedele denk düşen malı ise belgesiz sattığı ve yasal defterlerine kaydetmediği tespit edilmiş; yükümlü adi ortaklık hakkında düzenlenen inceleme raporuyla da ........ firması hakkında düzenlenen raporda saptanan rakamlar esas alınmak suretiyle adi ortaklığın açıktan mal alışı ve satışı yaptığı gerekçesiyle kayıtdışı satışları üzerinden beyan etmesi gereken katma değer vergisi hesaplanarak kaçakçılık cezalı tarhiyatta bulunulduğu görülmüştür. Mahkeme tarafından ise, kaçakçılık cezalı tarhiyatın, inceleme elemanınca, belgesiz satış nedeniyle 37.221,000 liralık katma değer vergisinin beyan edilmediği yönünde hesaplama yapıldığı, ancak bu durumda belgesiz alış sırasında inceleme elemanınca hesaplanan 28.158.000 liralık katma değer vergisinin de yükümlü lehine mahsubu zorunlu olduğundan tarhı gereken verginin, 37.221.00028.158.000= 9.063.000 lira olması gerektiği sonucuna ulaşılarak bu tutar üzerinden değişiklikle kusur cezalı olarak onandığı anlaşılmıştır. Mahkemece bu şekilde oluşturulan karar, yukarıda sözü edilen ve indirimde ön koşulların belirlendiği 3065 sayılı Kanun’un 29. ve 34. maddelerine göre, ancak yasal kayıtlarda yeralan katma değer vergilerinin indirimde dikkate alınacağı tartışmasız olduğundan, 28.158.000 liralık tutarın ise yasal kayıtlarda yeralmadığı idarece saptanan kayıtdışı satış tutarı bünyesine giren katma değer vergisi olduğundan, yükümlü ortaklık lehine düşünülmesi mümkün bulunmayıp öncelikle bu yönden yerinde değildir. Öte yandan, inceleme raporuna dayalı olarak tarhiyat önerilirken, adi ortaklıkça ileri sürülen iddialar ve beyan edilen tutar değil de .... firması hakkında yapılan tespitlerle ulaşılan rakamlara göre hareket edildiği sabit olup, bu durum, yükümlü adi ortaklığın,..... firması hakkında bulunduğu suç duyurusuna ilişkin dilekçesi ile dava aşamasında dosyaya ibraz ettiği fatura listesi ve temyiz aşamasında ibraz ettiği alış faturası fotokopilerinden ve haklarında düzenlenen vergi inceleme raporu eki tutanağın 4. ve 5. maddelerinden anlaşılmakta olup, sözkonusu belgelerden ... firmasından alınan mal tutarının 215.239.630 lira, belgeli alış tutarı toplamının ise 47.159.000 lira (tutanak madde 4 ve 5’de belirtilen rakamlar) olduğunun beyan edildiği, buna karşılık inceleme elemanı tarafından ise sadece ... firması hakkındaki raporda yeralan ve toplam mal satışına ilişkin 315 milyon lira, faturalı satışa ait 58.229.220 lira tutarının tarhiyata esas alındığı, mahkeme tarafından ise bu tutarlar arasındaki çelişki giderilmeden karar verildiği görülmüştür. Bu durumda mahkemece ..... firmasından alınan mal tutarının 215 milyon lira mı yoksa 315 milyon lira mı olduğu, bu tutarın ne kadarının belgeli alımlardan kaynaklandığı ve bu tutarın adi ortaklığın yasal defterlerine inceleme raporu eki tutanağın 4. maddesinde belirtilen tutar üzerinden mi, yoksa ....... firmasının kayıtlarında yeralan 58. ’99.920 lira üzerinden mi geçirileceği hususlarındaki çelişkilerin gerekirse yükümlü adi ortaklığın yasal defter ve belgeleri beyannameleri üzerinde 2577 sayılı Kanun’un 20. maddesinin tanıdığı re’sen araştırma yetkisi kullanılıp açıklığa kavuşturulmak ve katma değer vergisinde indirimle ilgili yukarıda belirtilen 3065 sayılı Kanun’un 29. ve 34. maddelerinde konulan katma değer vergisinin indirim konuşu yapılabilmesi için alış faturası ve benzeri belgeler üzerinde gösterilmesi ve bu belgelerin yasal defterlere kaydedilmesi kuralı doğrultusunda, kayıtdışı alım ve buna bağlı olarak hasılat irdelemesi sonucunda alış faturasının bir bölümünün bulunmadığı gerçeği çerçevesinde, faturasız alışlara ilişkin katma değer vergisinin indirim konuşu yapılmasının yasal yönden mümkün bulunmadığı olgusunun dikkate alınarak yeniden karar verilmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle, Vergi Mahkemesinin kararının, yukarıda açıklanan katma değer vergisi indirimiyle ilgili yasal çerçeve gözönünde bulundurularak ve toplam alış tutarı, faturalı alınan mal tutarının ne kadar olduğu hususlarındaki rakamsal çelişkiler araştırılıp giderilmek suretiyle yeniden karar verilmek üzere bozulmasına oybirliği ile karar verildi. Karar’ın tam metnine VUK’un 353. maddesi ile ilgili kısımda yer verilmiştir.
|
|