|
Dairesi
Garanti kapsamında yapılan satışlar nedeniyle üstlenilecek giderlerden ertesi yıla sarkanlar için karşılık ayrılamayacağı hk.
|
|
Karar No
1999/2238
|
|
Esas No
1999/730
|
|
Karar Tarihi
26-05-1999
|
|
|
Danıştay Üçüncü Daire
Garanti kapsamında yapılan satışlar nedeniyle üstlenilecek giderlerden ertesi yıla sarkanlar için karşılık ayrılamayacağı hk. İstemin Özeti : Davacı kurum, 1997 yılında garanti kapsamında yapılan satışlar dolayısıyla elde ettiği hasılattan, bu kapsamda yapacağı giderler için garanti süresini izleyen yıllara taşan kısmı için ’garanti gider karşılığı’ ayrılması gerektiği görüşüyle 1997 yılı kurumlar vergisi beyannamesini ihtirazi kayıtla vererek ödenen vergi ve fon payının iadesi istemiyle dava açmıştır. (...) Vergi Mahkemesi kararıyla; Vergi Usul Kanunu’nun 288. maddesinde, karşılıkların ’hasıl olan veya husulü beklenen fakat miktarı katiyetle kestirilemeyen ve teşebbüs için bir borç mahiyeti arz eden belli bazı zararları karşılamak maksadıyla hesaben ayrılan meblağlar’ olarak tarif edildiği ve karşılıkların mukayyet değerleriyle pasifleştirilmek suretiyle değerlendirileceğinin hükme bağlandığı, anılan maddenin sınırsız bir şekilde karşılık ayrılmasına olanak vermediği, bu maddeye göre karşılık ayrılabilmesi için ortaya çıkan veya olması beklenen bir borcun bulunması ve bu borcun da ilgili döneme ait bir gider niteliği taşıması gerektiği, oysa dava konusu olayda hangi araçlar için ne ölçüde borç altına girileceğinin belirsiz olduğu anlaşıldığından, yapılan tahakkukta kanuna aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Davacı kurum, garanti kapsamında yapılan satışlarda garanti bedelinin de satış bedeline dahil olduğu, dolayısıyla ileriki yıllarda yapılacak garanti giderlerinin hasılatın elde edildiği yıla ait olduğu tutarı kesin olarak saptamak mümkün olmadığı için cari yılda yapılan garanti giderleri baz alınarak bulunan tutarın karşılık olarak ayrılması gerektiğini ileri sürerek kararın bozulması istenilmektedir. Karar : Uyuşmazlık, garantili olarak yapılan satışlarla ilgili olarak, garanti nedeniyle yapılan giderlerin ileriki yıllara sarkan kısımları için karşılık ayrılıp ayrılmayacağına ilişkindir. Karşılıklar, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 288. maddesinde ’hasıl olan veya husulü beklenen fakat miktarı katiyetle kestirilemeyen ve teşebbüs için bir borç mahiyetini arz eden belli bazı zararları karşılamak maksadıyla hesaben ayrılan meblağlara karşılık denir.’ şeklinde tanımlanmış olup, maddede karşılıkların mukayyet değerleri ile pasifleştirilmek suretiyle değerleneceği belirtilmiştir. Maddede karşılıkların genel olarak tanımı yapılmış olup, sadece bu maddeye dayanarak karşılık ayrılmasına olanak bulunmamaktadır. Çeşitli vergi kanunlarında, ayrılacak karşılıklar tek tek sayılmıştır. Türk Ticaret Kanunu’nun 465 ve 466. maddelerinde belirtilen yedek akçeler karşılıklara benzemekle birlikte tam anlamı ile karşılık değildirler. Yedek akçeler Türk Ticaret Kanununa göre safi kârdan ayrılmakta olup, karşılıklar ise mali bilançoda gösterilebilen ve kârdan indirilebilen türde bilançonun pasifinde yeralan hesaplardır. Dolayısıyla doğması muhtemel herhangi bir zarar nedeniyle karşılık ayrılabilmesi için mutlaka bir kanun hükmüne ihtiyaç vardır. Kaldı ki, kanun maddesinde hasıl olan veya husulü beklenen ’zarar’lardan bahsedilmiş olup, garanti kapsamında yapılacak tamir, bakım ve değiştirme giderleri zarar kapsamına girmemektedir. Ayrıca garantili olarak satılan mallar için ileride ne tür ve ne miktar da bir gider yapılacağı belli olmadığı gibi, henüz tahakkuk etmiş bir giderden de bahsetmek mümkün değildir. Bu durumda, garanti kapsamında yapılan satışlar nedeniyle üstlenilecek giderlerin, cari yıldan sonraya sarkması muhtemel kısımları için mali bilançoda karşılık ayrılarak kârdan indirilmesine olanak bulunmamaktadır. Bu nedenle temyiz isteminin reddine oybirliği ile karar verildi.
|
|