Danıştay Dördüncü Daire 

Tasfiye döneminde, kurumlar vergisi beyannamesi verilmemesi durumunda re'sen takdir nedeni bulunmakla birlikte tasfiye döneminde davacı şirketin ticari faaliyette bulunduğu ve kazanç elde ettiğine ilişkin idarece yapılan bir tespit bulunmadığından objektif ölçü ve donelere dayanmayan tarhiyatta yasal isabet yoktur. İstemin Özeti: 1993 yılı tasfiye dönemi için kurumlar vergisi beyannamesinin verilmemesi nedeniyle re'sen takdir edilen matrah üzerinden davacı şirketi adına kurumlar vergisi salınmış, fon payı hesaplanmış, kaçakçılık cezası kesilmiştir. Vergi Mahkemesi kararıyla; davacı şirketin 30.12.1988 tarihinde tasfiyeye girdiği ve tasfiyenin 14.07.1994 tarihinde tamamlandığının dosyadan anlaşıldığı, tasfiye dönemlerinde kurumlar vergisi beyanına nesinin verilmemesi nedeniyle re'sen takdir sebebi bulunduğu, idarece ihtilaflı dönemler için şirketin hukuki varlığının ve ticari faaliyetinin devam etmekte olduğu kabul edilerek dönem matrahının takdir edildiği, Mahkemelerince verilen ara kararı ile getirtilen şirket defterlerinin incelenmesinden, yevmiye kayıtlarının 30.12.1988 tarihinde son bulduğunun görüldüğü, tasfiye döneminde davacı şirketin ticari faaliyette bulunduğu ve kazanç elde ettiğine ilişkin idarece yapılan bir tespitin de mevcut olmadığı, takdir komisyonunca yapılan matrah takdirinde objektif ölçü ve donelere dayanılmadığından yapılan tarhiyatta yasaya uyarlık görülmediği gerekçesiyle vergi ve cezanın kaldırılmasına karar verilmiştir. Vergi Dairesi Müdürlüğü, yapılan tarhiyatta yasaya aykırılık bulunmadığım ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir. Karar: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir. Bu nedenle temyiz isteminin reddine oybirliğiyle karar verildi.