Danıştay Onbirinci Daire

Bu hükümler uyarınca olay incelendiğinde, bir kısım mal alışlarını içeriği itibariyle yanıltıcı faturalar ile belgelendirerek haksız yere katma değer vergisi indiriminde bulunan ve bu fiili mahkemece de saptanan yükümlü şirket hakkında kaçakçılık cezası uygulanması yasal olduğundan, mahkeme kararının, tarhiyata uygulanan kaçakçılık cezasının kusur cezasına çevrilmesine ilişkin hüküm fıkrasında isabet görülmemiştir. Bir kısım mal alışlarını sahte ve içeriği itibariyle yanıltıcı faturalarla belgelendirerek haksız yere katma değer vergisi indiriminde bulunduğu saptanan yükümlü şirket adına, 1994 yılının Mart, Ağustos, Eylül ve Kasım dönemleri için kaçakçılık cezalı katma değer vergisi salınmıştır. Vergi Mahkemesi kararıyla; olayda dava konusu tarhiyatın, 1993 yılında sahte ve içeriği itibariyle yanıltıcı fatura kullanmak suretiyle haksız yere katma değer vergisi indiriminde bulunduğunun tespit edilmesi üzerine, 1994 yılına devreden katma değer vergisinde değişiklik olmasından kaynaklandığının anlaşıldığı, 1993 yılı için yapılan tarhiyata karşı açılan davada, mahkemelerinin 18.12.1997 gün ve K. 1997/1413 sayılı kararıyla; vergi aslının onanmasına, kaçakçılık cezasının ise kusur cezasına çevrilmesine karar verildiği, böylece bu dosya da dava konusu edilen verginin de aynı gerekçelerle onanması gerektiği gerekçesiyle vergi aslına yönelik davanın reddine, kaçakçılık cezasının ise kusur cezasına çevrilmesine karar verilmiştir. Yükümlü şirket, mal alışlarının gerçek olduğunu, vergi dairesi müdürlüğü ise tarhiyatın kaçakçılık cezalı olarak onanması gerektiğini ileri sürerek mahkeme kararının bozulmasını istemektedir. Karar: Uyuşmazlık, (...) Ltd.Şti. ile (...) isimli şahıs tarafından yükümlü şirkete düzenlenen faturaların içeriği itibariyle yanıltıcı olduğundan bahisle salınan katma değer vergisini onayan, kaçakçılık cezasını ise kusur cezasına çeviren vergi mahkemesi kararının taraflarca bozulmasına ilişkin bulunmaktadır. Yükümlü şirket tarafından ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını sağlayacak nitelikte görülmemiştir. Davalı vergi dairesinin temyiz istemine gelince;213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 344/2. maddesinde, sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belgeler tanzim etmenin veya bunları bilerek kullanmanın kaçakçılık fiilini oluşturacağı, aynı Kanunun 345. maddesinde de, kaçakçılık yapan mükelleflere veya sorumlulara, kaçırdıkları verginin üç katı tutarında vergi cezası kesileceği hükme bağlanmıştır. Bu hükümler uyarınca olay incelendiğinde, bir kısım mal alışlarını içeriği itibariyle yanıltıcı faturalar ile belgelendirerek haksız yere katma değer vergisi indiriminde bulunan ve bu fiili mahkemece de saptanan yükümlü şirket hakkında kaçakçılık cezası uygulanması yasal olduğundan, mahkeme kararının, tarhiyata uygulanan kaçakçılık cezasının kusur cezasına çevrilmesine ilişkin hüküm fıkrasında isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, yükümlü şirket temyiz isteminin reddine, vergi dairesi temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının cezaya ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasına, oybirliği ile karar verildi.