T.C.
DANIŞTAY
VERGİ DAVA DAİRELERİ GENEL KURULU
o FATURA (Hukuken Geçerli Bir Tesbit Yapılması - Özel Usulsüzlük Cezası)
o ÖZEL USULSÜZLÜK CEZASI (Fatura Düzenlenmemesi Ya da Alınmaması - Yanıltıcı Belge)
Özet : Fatura düzenlenmediği ya da belge alınmadığı yolunda hukuken geçerli ve somut bir saptama yapılmadığından kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması doğru olduğu hakkında.
İstemin Özeti: 1992 yılına ilişkin işlemleri inceleyen kurumun, bir kısım emtia alımlarına ilişkin faturaların içeriği itibarıyla yanıltıcı olduğu saptanmış ve bu belgelerde gösterilen katma değer vergisi indiriminin kabul edilemeyeceği görüşüyle adına 1992 yılının çeşitli dönemleri için kaçakçılık cezalı katma değer vergisi salınmış, özel usulsüzlük ve usulsüzlük cezaları kesilmiştir.
Davayı inceleyen İstanbul 1. Vergi Mahkemesi, 21.6.1995 günlü ve E: 1994/759, K: 1995/1534 sayılı kararıyla, cezalı tarhiyatın ve özel usulsüzlük cezasının kaldırılmasına, usulsüzlük cezası yönünden davanın reddine karar vermiştir.
Vergi dairesi müdürlüğünün temyiz istemini inceleyen Danıştay Onbirinci Dairesi, 22.5.1997 günlü ve E: 1996/2895, K: 1997/1843 sayılı Kararıyla; inceleme raporu ve eki tutanaktan ... Emniyet Müdürlüğünce yapılan aramalarda, ..., ... ve ... isimli kişilerin bulundukları yer ve üzerlerinde çok sayıda ve çeşitli mükellefler adına düzenlenmiş ve düzenlenmeye hazır belge bulunduğu, bu belgelerin sahte olduklarının tespit edildiği, söz konusu belgeler arasında yükümlü şirketin mal almış göründüğü ... Pazarlama, ... Metal, ... İthalat, ... Metal, ... Ticaret ünvanlı şirketlere ait faturalara rastlanıldığı, bu şirketlerin faturalarda gösterilen adres ve vergi dairesi kayıtlarında bilinmediği ve tanınmadığı gibi bu faturaların içeriğini beyan etmedikleri, belgeler üzerinde ve mükellefler nezdinde yapılan incelemelerde bu belgelerin anlaşmalı matbaaya bastırılmadığı, üzerindeki mühürün sahte olduğu, fatura asılları ile suretlerinin birbirinden farklı olduğunun tespit edildiği, yükümlü şirket yetkilisinin de yukarıda belirtilen firmalardan alınan faturaların kendisinin olmadığı bir zamanda ortağı tarafından alındığını, aslında bu malların alındığını sanmadığını, yasal defterlerinin usulüne uygun olmadığını ifade ettiğinin anlaşıldığı, bu durumda, yukarıda adı geçen şirketlerden alınan faturaların içeriği itibariyle yanıltıcı olduğu sonucuna varıldığından, cezalı tarhiyatın kaldırılmasında isabet bulunmadığı, yükümlü şirketin mal alımlarına ilişkin olarak defterlerine kaydettiği eleştiri konusu faturaların içeriği itibarıyla yanıltıcı olduğundan bu belgeler hiç düzenlenmemiş sayılarak kesilen özel usulsüzlük cezasında da yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle kararı bozmuştur.
Bozma kararına uymayan İstanbul 1. Vergi Mahkemesi, 25.2.1998 günlü ve E: 1998/239, K: 1998/205 sayılı Kararıyla; incelemenin sınırlı yapıldığı, davacı adına on adet içeriği itibarıyla yanıltıcı belge düzenlediği ileri sürülen 5 kişi ve kuruluşun ihtilaflı dönem kayıtları üzerinde gerekli tespitin yapılmadığı, sözü edilen belgelerin ..., ..., ... tarafından düzenlenmediği, şirket adına emtia alımında bulunan diğer ortağın ifadesine başvurulmadığından tarhiyatta isabet görülmediği, davacının, satın alınan emtiayla ilgili faturayı almaması gibi bir durumun söz konusu olmadığı, faturaların sahteliği yönünde yapılmış bir tespit bulunmadığı, faturaların anlaşmalı matbaaya bastırılmamasının sadece şekil noksanlığından ibaret olduğu için kesilen özel usulsüzlük cezasının da yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle ilk kararında direnmiştir.
Direnme kararı vergi idaresince temyiz edilmiş, inceleme raporuna dayılı tarhiyatın yasaya aykırı olmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenmiştir.
Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi A.A.'nın Düşüncesi: Israr kararının Danıştay Onbirinci Dairesi bozma kararı doğrultusunda bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Z.B.'nin Düşüncesi: Davacı şirket adına 1992 yılı, Ocak, Mart, Nisan, Temmuz, Ağustos ve Eylül dönemleri için yapılan kaçakçılık cezalı katma değer vergisi tarhiyatı ile kesilen özel usulsüzlük cezasını iptal eden, usulsüzlük cezasını ise onayan vergi mahkemesi kararının davalı idarece temyiz edilmesi üzerine Danıştay 11. Dairesince; dosyanın incelenmesinden, ... Emniyet Müdürlüğünce yapılan atamalarda ..., ... ve ... adlı kişilerin bulundukları yerde ve üzerlerinde çok sayıda ve çeşitli mükellefler adına düzenlenmiş ve düzenlenmeye hazır belge bulunduğu, bu belgelerin sahte olduğunun tespit edildiği, söz konusu belgeler arasında davacı şirketin mal almış, göründüğü kişi ve firmalara ait faturalara rastlanıldığı, bu şirketlerin faturalarda gösterilen adres ve vergi dairesi kayıtlarında bilinmediği ve tanınmadığı gibi fatura içeriğini beyan etmedikleri, davacı şirket yetkilisinin fatura içeriği malların alınmadığını sandığını beyan ettiğinin anlaşıldığı özel usulsüzlük cezası kesilmesinde 213 sayılı Yasanın 353/1. maddesine aykırılık görülmediği gerekçesiyle verilen bozma kararı üzerine aynı mahkemece davacı şirket adına sahte fatura düzenlediği öne sürülen kişi ve firmaların kayıtları üzerinde inceleme yapılmadığı, sözü edilen faturaların ..., ... ve ... tarafından düzenlenmemiş olduğu, şirket adına emtia alımında bulunan diğer ortağın ifadesine başvurulmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle verilen ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi ısrar kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Türk milleti adına hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: Bir kısım emtia alımlarına ilişkin faturalarının içeriği itibarıyla yanıltıcı olduğu saptanan davacı kurumun bu belgelerde gösterilen katma değer vergisi indirimlerinin kabul edilemeyeceği görüşüyle adına 1992 yılının çeşitli dönemleri için salınan kaçakçılık cezalı katma değer vergisi ile kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması yolundaki ısrar kararı vergi idaresince temyiz edilmiştir.
İnceleme raporuyla, davacı kurumun emtia alımında bulunduğu ve eleştiri konusu yapılan beş firmanın faturalarında gösterilen adreslerinde ve vergi dairesi kayıtlarında bilinmediği ve tanınmadığı, belgeler üzerinde ve düzenleyicileri nezdinde yapılan incelemelerde bu belgelerin anlaşmalı matbaaya bastırılmadığı, üzerindeki mühürün sahte olduğu, vergi dairesi kayıtlarının sahte veya yanıltıcı olduğunun tespit edildiği, ayrıca davacı kurum yetkilisinin ifadesinde bu emtianın aslında alınmış olabileceğini sanmadığını belirttiği anlaşılmaktadır.
Bu tespitler ve anlatım karşısında muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belgelere dayalı olarak yapılan katma değer vergisi indirimlerinin kabulü mümkün değildir.
Davacının fatura düzenlemediği ya da belge almadığı yolunda hukuken geçeri ve somut bir tespit yapılmadığından kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılmasında yasaya aykırılık görülmemiştir.
Bu nedenlerle temyiz isteminin kısmen kabulüne, İstanbul 1. Vergi Mahkemesinin, 25.2.1998 günlü ve E: 1998/239, K: 1998/205 sayılı ısrar kararının vergi aslına yönelik hüküm fıkrasının bozulmasına, diğer hüküm fıkrası yönünden temyiz isteminin REDDİNE, 26.3.1999 gününde oyçokluğu ile karar verili.
KARŞI OY
X - Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar ısrar kararının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığı, bu nedenle temyiz isteminin reddi gerektiği görüşünde olduğumdan karara katılmıyorum.
XX - Temyiz isteminin, özel usulsüzlük cezası yönünden de kabulü ile kararın bu kısmının da Danıştay Onbirinci Dairesi bozma kararı esasları doğrultusunda bozulması gerektiği görüşünde olduğumuzdan kararın bu kısmına katılmıyoruz.