T.C.
DANIŞTAY
VERGİ DAVA DAİRELERİ GENEL KURULU
o BİRLİĞİN ÜYE KOOPERATİFLERE ARSA TESLİMİ (Birliğin Üyelerine Arsa Teslimi - Katma Değer Vergisine Tabi Olmadığı)
o ARSA TESLİMİ (Birliğin Üye Kooperatiflere Arsa Teslimi - Katma Değer Vergisine Tabi Olmadığı)
o KONUT YAPI KOOPERATİFİNE BİRLİKÇE YAPILAN ARSA TESLİMİ (Katma Değer Vergisine Tabi Olmadığı)
Özet : 1-Kooperatifler birliğinin, üye konut yapı kooperatiflerine alt yapılı arsa teslimi ticari faaliyet olarak değerlendirilemeyeceğinden, KDV'ye tabi tutulmayacaktır.
2-Kooperatifler birliği bu teslimleri nedeniyle kooperatiflerden tahsil ettikleri KDV'den, yüklendikleri KDV'yi indirdiğinden ve dönem beyannamesinden sonraki döneme devreden KDV çıktığından, yersiz olarak kooperatiflerden alınan KDV'nin birliğe iadesi mümkün değildir.
İstemin Özeti: belediyenin toplu konut alanında tahsis ettiği arsaları aktifine kaydedip, alt yapısını tamamladıktan sonra kat irtifakına geçilmiş arsaları üyesi kooperatiflere 2982 Sayılı Yasa gereği satan davacı Kooperatifler Birliğinin, Kasım 1994 döneminde tahsis ettiği arsalar dolayısıyla, Defterdarlık Muktezası gereğince hesaplayarak ihtirazi kayıtla beyan ettiği ve mahsuben ödediği katma değer vergisinin ret ve iadesi istemiyle dava açılmıştır.
Davayı inceleyen (...)Vergi Mahkemesi, 31.10.1996 günü, E. 1995/135, K. 1996/196 sayılı Kararıyla; davacı kuruluşun arsa temin işinin ticari veya sınai bir faaliyet olmadığı, birliğe bağlı kooperatiflere teslim edilen arsaların katma değer vergisine tabi tutulması gerekirken, vergiye tabi tutulduğu kooperatifler adına düzenlenen faturalarda arsa bedeli yanında % 15 oranında katma değer vergisinin de gösterildiği ve tahsil edildiği, davacının 3065 Sayılı Yasa'nın 8. maddesinin 2. fıkrası gereğince bu vergiyi ödemekle mükellef olduğu, dava konusu verginin ret ve iadesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir.
Davacı Birliğin temyiz istemini inceleyen Danıştay Onbirinci Dairesi, 13.10.1997 günlü, E. 1996/4772, K. 1997/3473 Sayılı Kararıyla; 3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 3297 Sayılı Yasa'nın 2. maddesiyle değişik 8. maddesinin 2. fıkrasının amacının, Katma Değer Vergisi mükelleflerinin katma değer vergisi adı altında elde ettikleri bu ek meblağları kendi mameleklerine dahil ederek haksız kazanç sağlamalarını önlemek olduğu, sözü edilen değişiklik hükmünün, yersiz veya fazla uygulanan vergilerin indirim hakkına sahip olamayanlara da iade konusunda imkan tanıdığı, 23 No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği'nin B bölümünde bu hususa ilişkin uygulamanın usul ve esaslarının belirlendiği, iade isteminin reddi yoluyla tesis edilen işleme karşı açılan davanın reddi yolundaki vergi mahkemesi kararında yasal isabet görülmediği Kararı bozmuştur.
Bozma kararına uymayan (...)Vergi Mahkemesi, 28.1.1998 günlü E. 1998/36, K. 1998/96 Sayılı Kararıyla, eski kararındaki hukuksal nedenler ve gerekçeye ek olarak, davacı hakkında aynı Daire tarafından verilen 16.2.1997 günlü, E. 1997/2272, K. 1997/4850 sayılı Kararın da aynı mahiyette olduğunu belirterek ilk Kararında ısrar etmiştir.
Direnme kararı davacı birlik tarafından temyiz edilmiş, haksız ödemenin iadesi gerektiği ileri sürülerek Kararın bozulması istenmiştir.
Karar: Davacı üst birliğin, üye konut kooperatiflerine yapılan alt yapılı arsa teslimleri nedeniyle hesaplandığı ve ihtirazi kayıtla verdiği beyannamede indirim konusu yaptığı katma değer vergisinin iadesi istemiyle açılan davayı reddeden vergi mahkemesi ısrar kararı temyiz edilmiştir.
3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 1. maddesinin 1. fıkrasında ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin vergiye tabi olduğu kurala bağlandıktan sonra katma değer vergisinin konusunu teşkil eden işlemler sayılmış, aynı maddenin 2. fıkrasında ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyetinin devamlılığı, kapsamı ve niteliğinin Gelir Vergisi Kanunu hükümlerine göre, Gelir Vergisi Kanunun'da açıklık bulunmadığı hallerde Türk Ticaret Kanunu ve diğer ilgili mevzuat hükümlerine göre tayin ve tespit edileceği belirtilmiştir.
193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 37. maddesinde de ticari faaliyet tanımlanmış, Türk Ticaret Kanunu'nun 11 ve 12. maddelerinde ticari işletme, ticarethane ve fabrikanın fonksiyonları sayılarak ticari faaliyetin kapsamı açıklanmıştır.
Bu hükümlerden hareketle, herhangi bir faaliyetin ticari bir faaliyet sayılabilmesi, gelir elde edilmesi amacına yönelik olması ve süreklilik arz etmesi koşullarına bağlıdır. Mal teslimi veya hizmet ifasının katma değer vergisinin konusuna girmesi için ticari, sınai, zirai faaliyet veya serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılması gerekir.
Bu tanıtım ve amaçlardan hareketle; üye konut kooperatiflerine alt yapılı arsa teslim eden birliğin, söz konusu faaliyetinin 3065 Sayılı Yasa'nın 1. maddesinde belirtilen ticari faaliyet kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir.
Diğer yandan, 3065 Sayılı Yasa'nın 29. maddesinin 1. fıkrasında mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplana katma değer vergisinden, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri, 34. maddesinin 1. fıkrasında yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin alış faturaları veya benzeri vesikalar üzerinde ayrıca gösterilmek ve bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Olaysa ise, birlik tarafından kendisine bağlı üye kooperatiflere yapılan arsa teslimlerine ilişkin olarak hesaplanan ve kooperatiflerden tahsil edilen katma değer vergisinin, yüklenilen katma değer vergisinden indirilerek ihtirazı kayıtla verilen beyanname üzerinden devreden katma değer vergisi çıkması nedeniyle geri ödenmesi istenmiştir.
Katma değer vergisi sisteminin temel prensiplerinden olan indirimin mükellefiyete bağlı bir hak olduğu da dikkate alındığında, indirim hakkının doğması için öncelikle mükellefiyetin tesis edilmiş olması, indirim konusu yapılan katma değer vergisine ilişkin teslim ve hizmetin indirim hakkını kullanacak olan mükellefe yapılması ve mükellefin de teslim ve hizmete ilişkin belgede ayrıca gösterilen katma değer vergisini yasal defterlere kaydetmiş olması gerekmektedir.
Davacı birlik tarafından verilen beyannamelerden de görüleceği üzere, her ne kadar bir kısım katma değer vergisi yüklenilmiş ise de, yüklenilen bu katma değer vergisi üye kooperatiflere yapılan teslimler dolayısıyla hesaplanıp tahsil edilen katma değer vergisinden indirilmek suretiyle haksız yere olsa da yansıtıldığından, ortada üst birliğe ödenmesi gereken bir vergi bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Öte yandan vergiye tabi olamayan işlemlerin söz konusu olması halinde dahi, üye kooperatiflerce ödenen katma değer vergisinin davacı üst birliğe geri ödenmesi mümkün olmadığı gibi geri ödenmesi istenen katma değer vergisi ihtirazi kayıtla verilen beyannamede indirim konusu yapılmıştır.
Bu durumunda, ticari faaliyet kapsamı dışında kalması nedeniyle katma değer vergisine tabi olmadığı halde, üye kooperatiflerden tahsil edilen katma değer vergisinin davacı üst birliğe geri ödenmesi mümkün değildir.
Davanın reddi yolundaki kararda bu nedenlerle hukuka aykırılık görülmediğinden temyiz isteminin reddine, oybirliğiyle karar verildi.