Dairesi
İnşaat malzemeleri ticareti yaparken vefat eden murisin ferdi işletmesine dahil demirbaşların bilançoda kayıtlı değerleri ile emsal bedelleri arasındaki farkın, mirasçıları tarafından değer artış kazancı olarak beyan edilmediğinden bahisle tarhiyat yapılmasında yasal isabet bulunmadığı hk.
Karar No
1999/1617
Esas No
1997/4476
Karar Tarihi
29-04-1999

Danıştay Üçüncü Daire

İnşaat malzemeleri ticareti yaparken vefat eden murisin ferdi işletmesine dahil demirbaşların bilançoda kayıtlı değerleri ile emsal bedelleri arasındaki farkın, mirasçıları tarafından değer artış kazancı olarak beyan edilmediğinden bahisle tarhiyat yapılmasında yasal isabet bulunmadığı hk. İstemin Özeti: İnşaat malzemeleri ticareti işiyle uğraşmakta iken vefat eden mükellefin 1996 yılı defter ve belgelerinin incelenmesi sonucu bulunan matrah farkı üzerinden mirasçılar adına ikmalen salınan gelir vergisi ve fon payı ile bunlara bağlı olarak ağır kusur cezalarına karşı açılan davayı; uyuşmazlığın 14.3.1996 tarihinde vefat eden murisin ferdi işletmesine dahil kıymetlerden bir kısmının bilançoda kayıtlı değerleri ile emsal bedelleri arasındaki farkın, değer artış kazancı olarak beyan edilmesi gerektiği halde beyan edilmemesi nedeniyle aradaki fark üzerinden yapılan cezalı tarhiyata ilişkin olduğu, Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 80/6. maddesinde faaliyeti durdurulan bir işletmenin kısmen veya tamamen elden çıkarılmasından doğan kazançların değer artış kazancına tabi olacağının hükme bağlandığı, olay bu yasa hükmüne göre değerlendirilmiş ise de ölüm nedeniyle faaliyeti duran işletmeye ait malzeme ile nakil vasıtalarının, işletmenin faaliyetine devam etmediği gerekçesiyle emsal bedeli yöntemiyle değerlenerek arada doğan farkın değer artış kazancı olarak vergilendirilmesinin mümkün olmadığı, Türk Medeni Kanunu’nun 586. maddesinde de bazı sınırlamalar saklı kalmak kaydıyla mirasçıların terekeyi diledikleri gibi taksim edebilecekleri öngörüldüğünden miras yoluyla intikal eden malların bilançoda kayıtlı olan değere göre yeniden değerlendirilerek, işletmenin faaliyetine devam etmediği kıstasından hareketle aradaki farkın değer artış kazancı olarak vergiye tabi tutulmasında yasal isabet bulunmadığı, kaldı ki gelir üzerinden vergi alınmasını amaçlayan Gelir Vergisi Kanunu ile intikal eden servetlerin paylaşımının vergilendirilmesinin amaçlanmadığı gerekçesiyle kabul ederek dava konusu cezalı tarhiyatı kaldıran Vergi Mahkemesinin kararının; mirasçılara intikal eden ticari sermayeye dahil malların intikali sırasında gelir vergisinin aranmasının, ancak Gelir Vergisi Kanunu’nun vergilendirilmeyecek değer artış kazançlarıyla ilgili 8/1. maddesi hükmü uyarınca kanuni mirasçılar tarafından işletmeye dahil iktisadi kıymetlerin kayıtlı değerleriyle aynen devir alınması şartları ile mümkün olabileceği, mükellefin ölümünden sonra mirasçıları tarafından işletmenin faaliyetine devam olunmadığından işletmeye dahil demirbaşların işletmeden çekildiği kabul edilerek, emsal bedeli ile değerlemesi suretiyle ortaya çıkan değer artış kazancının vergilendirilmesinde yasaya aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istemidir. Karar : Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanan vergi mahkemesi kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle dairemizce de uygun görülmüş olup temyiz istemine ilişkin dilekçede ileri sürülen iddialar sözü geçen kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına oybirliğiyle karar verildi.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı