Danıştay Onbirinci Daire 

Vergiyi doğuran olayın somut tespitlerle ortaya konulmaması ve kayıt dışı bırakıldığı belirtilen matrah farkının gerçeğe en yakın olarak açıklıkla saptanmış olması, diğer bir ifadeyle tarhiyatın eksik incelemeye dayalı olarak yapılması nedeniyle kaldırılması gerekirken, olayda re'sen takdir nedeninin bulunmadığı gerekçesiyle kaldırılması yolunda verilen mahkeme kararında sonucu itibarıyla isabetsizlik bulunmamaktadır. İstemin Özeti: Konfeksiyon ürünleri satımı işiyle uğraşan yükümlünün 1992 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu bir kısım hasılatım kayıt ve beyan dışı bıraktığından söz edilerek adına aynı yılın HaziranAğustos dönemleri için kaçakçılık cezalı katma değer vergisi tarhiyatı yapılmıştır. Vergi Mahkemesi kararıyla; yapılan fiili ve kaydi envanter çalışması sonucu bir kısım hasılatım kayıt dışı bıraktığı belirtilerek davacı adına re'sen vergi salınmışsa da, dava konuşu katma değer vergisi tarhiyatını oluşturan matrah farkının aynı zamanda gelir vergisi tarhiyatındaki matrahı farkım da oluşturduğu, gelir vergisi tarhiyatına karşı açılan davada mahkemelerinin kararıyla, olayda re'sen takdir nedeni bulunmadığı gerekçesiyle tarhiyatın kaldırılmasına karar verildiği, dolayısıyla aynı nedenlerden kaynaklanan katma değer vergisi tarhiyatına karşı açılan bu davanın da dayanıksız kaldığı gerekçesiyle cezalı tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmiştir. Vergi dairesi müdürlüğü tarafından, yapılan tarhiyatın kanuna uygun olduğu ileri sürülerek mahkeme kararının bozulması istenilmektedir. Karar: 213 Sayılı Yasa'nın 30. maddesinin 4. fıkrasında, defter kayıtları ve bunlarla ilgili vesikaların vergi matrahının doğru ve kesin olarak tespitine imkan vermeyecek derecede noksan, usulsüz ve karışık olması nedeniyle incelemeye elverişli olmaması hali re'sen tarh nedeni olarak öngörülmüştür, Aynı yasanın 134. maddesinde ise vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu belirtilmiş olup 141. maddesinde de, inceleme esnasında lüzum görülen hallerde vergilendirme ile ilgili olaylar ve hesap durumlarının ayrıca tutanaklar ile tespit ve tevsik olunacağı hükme bağlanmıştır. Dosyanın incelenmesinden, konfeksiyon ürünleri ticareti ile uğraşan yükümlünün işyerinde yapılan fiili envanter ile defter ve belgeleri üzerinde yapılan kaydi envanter incelemesi sonucunda, bir kısım hasılatın kayıt dışı bırakıldığı öne sürülerek yapılan tarhiyata karşı açılan davada, mahkemece, olayda re'sen takdir nedenin bulunmadığı gerekçesiyle tarhiyatın kaldırılmasına karar verilmişse de, vergilendirme ile ilgili işlemlerin gerçek mahiyetinin ortaya konulmasını sağlamak amacıyla başvurulan bir hesaplama sonucu matrah farkının bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, vergiyi doğuran olayın somut tespitlerle ortaya konulmaması ve kayıt dışı bırakıldığı belirtilen matrah farkının gerçeğe en yakın olarak açıklıkla saptanmış olması, diğer bir ifadeyle tarhiyatın eksik incelemeye dayalı olarak yapılması nedeniyle kaldırılması gerekirken, olayda re'sen takdir nedeninin bulunmadığı gerekçesiyle kaldırılması yolunda verilen mahkeme kararında sonucu itibariyle isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddine oybirliği ile karar verildi.