|
Dairesi
Defter ve belgelerin su basması sonucu zayi olması, mükellefe ait ispat ve ibraz yükümlülüğünü ortadan kaldırmaya dayanak sayılabilecek hukuki bir neden, olarak düşünülemez. Zira ticari icaplara göre, emtia satın aldığı kişi veya kuruluşları tanımak ve bilmek durumundaki bir alıcının gerekli girişim
|
|
Karar No
1999/1106
|
|
Esas No
1998/549
|
|
Karar Tarihi
18-03-1999
|
|
|
Danıştay Onbirinci Daire
Defter ve belgelerin su basması sonucu zayi olması, mükellefe ait ispat ve ibraz yükümlülüğünü ortadan kaldırmaya dayanak sayılabilecek hukuki bir neden, olarak düşünülemez. Zira ticari icaplara göre, emtia satın aldığı kişi veya kuruluşları tanımak ve bilmek durumundaki bir alıcının gerekli girişimleri yaparak emtia alımına ilişkin belgelerin varlığım ispat olanağına sahip bulunduğunu kabul etmek gerekir. Bunun doğal sonucu, maddi delillerin yitirilmesi sonucunu doğuran su basması dolayısıyla ispat külfeti kendisine düşen yükümlüler tarafından ibraz edilebilen fatura ve benzeri vesikalara ilişkin katma değer vergisinin indirim konuşu yapılması, aksi halde, indirimlerin kabul edilmemesidir. İstemin Özeti: 1991 yılma ait defter ve belgelerinin, işyerini su basması sonucu tahrip olduğu öne sürülerek incelemeye ibraz edilmemesi üzerine beyannamelerde gösterilen katma değer vergilerinin indirimi 3065 Sayılı Kanun’un 29. ve 34. maddelerinde yer alan hükümler uyarınca kabul edilmeyerek yükümlü adına aynı yılın Nisan, TemmuzAralık dönemleri için katma değer vergisi salınmıştır. Vergi Mahkemesi kararıyla; olayda, uyuşmazlık dönemlerine ilişkin defter ve belgelerin işyerini su basması sonucu tahrip olduğu ve bu konuda, Ticaret Mahkemesinden zayi kararı alındığı ileri sürülerek davacı tarafından incelemeye ibraz edilmemesi üzerine katma değer vergisi indirimlerinin kabul edilmediğinin anlaşıldığı, verilen ara kararın üzerine davacı tarafından temin edilip ibraz edilen fatura ve benzeri vesikalar üzerine mahkemelerince yapımlar; bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda, 1991 yılı Temmuz döneminde 580.901 TL, Ağustos döneminde 8.092.257 TL, Eylül döneminde 61.792.083 TL, Ekim döneminde 6.030.665 TL, Kasım döneminde 8.865.892 TL, Aralık döneminde de 66.529.390 TL ödenmesi gereken katma değer vergisi bulunduğu, Nisan döneminde ödenecek vergi çıkmadığının belirtildiği, davalı idare tarafından yapılan itirazın raporu kusurlandırıcı nitelikte görülmediği, rapordaki tespit ve değerlendirmelerin mahkemelerince uygun bulunduğu gerekçesiyle bilirkişi raporu doğrultusunda Nisan dönemine ilişkin katma değer vergisinin kaldırılmasına, diğer dönemler için söz konuşu raporda tespit edilen miktarlar üzerinden katma değer vergisinin değişiklikle onanmasına karar vermiştir. Vergi dairesi ilgili yıla ait defter ve belgeler incelemeye ibraz edilmediğinden vergi inceleme raporuna dayanılarak yapılan tarhiyatın aynen onanması gerektiğini, yükümlü ise, mücbir sebeple defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilemediğini, mahkemece verilen sürenin belgelerin temini için yeterli olmadığım, sonradan temin edilen belgelerin sunulduğunu, bunlar üzerinde yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılması halinde indirimlerin çok büyük bir kısminin belgelendirildiğinin görüleceğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedirler. Karar: Vergi dairesi tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir. Yükümlü temyiz istemine gelince: 3065 Sayılı Kanun’un 29. maddesinin 1/a bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri, aynı Kanun’un 34/1. maddesinde, yurt içinden sağlanan vergi ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmek ve bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebileceği hüküm altına alınmıştır. Madde hükümlerinin birlikte incelenmesinden, katma değer vergisinin indirim konuşu yapılabilmesi için indirim konuşu yapılacak verginin, fatura veya benzeri belgeler ile gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesi ve söz konuşu belgelerin kanuni defterlere kaydedilmiş olması gerektiği anlaşılmaktadır. Olayda, yükümlünün uyuşmazlık dönemi defter ve belgelerinin su basması sonucu zayi olduğu mahkeme kararı ile saptandığına göre, ibraz edilemeyecek olan defter ve belgeler nedeniyle vergi matrahının tamamen veya kısmen maddi delillere dayanılarak saptanması olanağı ortadan kalkmakta, dolayısıyla re’sen takdir nedeninin kabulü zorunlu hale gelmektedir. Öte yandan, defter ve belgelerin su basması sonucu zayi olması, mükellefe ait ispat ve ibraz yükümlülüğünü ortadan kaldırmaya dayanak sayılabilecek hukuki bir neden olarak düşünülemez. Zira ticari icaplara göre, emtia satın aldığı kişi veya kuruluşları ve bilmek durumundaki bir alıcının gerek girişimleri yaparak emtia ilişkin belgelerin varlığım ispata sahip bulunduğunu kabul etmek gerekir. Bunun doğal sonucu, maddi delillerin yitirilmesi sonucunu doğuran su basması dolayısıyla ispat külfeti kendisine düşen yükümlüler tarafından ibraz edilebilen fatura ve benzeri vesikalara ilişkin katma değer vergisinin indirim konuşu yapılması, aksi halde, indirimlerin kabul edilmemesidir. Vergi mahkemesince, davanın çözümüne esas teşkil etmek üzere ara karan ile süre verilerek yükümlü tarafından uyuşmazlık dönemlerindeki emtia alışlarına ilişkin olarak ibraz edilen belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle tarhiyatın değişiklikle onanmasına karar verilmiştir. Ancak yükümlü tarafından temyiz dilekçesiyle birlikte mahkeme kararından sonra temin edilen, uyuşmazlık dönemlerinde yapılan emtia alımlarına ilişkin belgeler ibraz edilmiştir. Katma değer vergisi indiriminin mükellefiyete bağlı bir hak olması yanında emtia alımına ait belgelerin temininin zorluğu da gözönüne alındığında söz konuşu belgeler incelenerek önceden ibraz edilen belgelerden olup olmadıkları da dikkate alınarak dönemler itibariyle indirilecek katma değer vergilerinin miktarları saptanıp, ilgili dönem beyannameleri ile karşılaştırılmak suretiyle karar verilmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle vergi dairesi temyiz isteminin reddine, yükümlü temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının yukarıda belirtilen hususlar gözönüne alınmak suretiyle yeniden bir karar verilmek üzere bozulmasına oybirliği ile karar verildi. AZLIK OYU: ileri sürülen iddialar temyize konu vergi mahkemesi kararının dayandığı gerekçe karşısında yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmediğinden temyiz isteminin reddi gerekeceği oyu ile çoğunluk kararma karşıyız.
|
|