Dairesi
Çalışmaya ara verme süresinin son gününü herhangi bir resmi tatilin izlemesi halinde, çalışmaya ara verme süresinin bu resmi tatil süresince de devam etmekte olacağım kabul etmek gerekir.
Karar No
1998/4682
Esas No
1997/5178
Karar Tarihi
17-12-1998

Danıştay Dördüncü Daire

Çalışmaya ara verme süresinin son gününü herhangi bir resmi tatilin izlemesi halinde, çalışmaya ara verme süresinin bu resmi tatil süresince de devam etmekte olacağım kabul etmek gerekir. İstemin Özeti: Yükümlü şirketin 1994 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu düzenlenen inceleme raporuna dayanılarak salınan kurumlar vergisi, fon payı ile bu vergi ve fon payı ile geçici kurumlar vergisine bağlı olarak kesilen kaçakçılık cezalarına karşı açılan davayı; 2577 Sayılı idari Yargılama Usulü Kanunu'nun 7. maddesinde, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde vergi mahkemelerinde dava açma süresinin otuz gün olduğu, 8. maddesinin 3. fıkrasında; bu Kanun'da yazılı sürelerin bitmesi çalışmaya ara verme zamanına rastlarsa bu sürelerin ara vermenin sona erdiği günü izleyen tarihten itibaren yedi gün uzamış sayılacağının hükme bağlandığı, dosyanın incelenmesinden cezalı tarhiyata ilişkin ihbarnamenin davacı şirkete 08.08.1997 tarihinde tebliğ edildiği ve dava açma süresinin çalışmaya ara vermenin bittiği 05.09.1997 tarihinden sonra 07.09.1997 tarihinde sona erdiği anlaşıldığından, dava süresinin bittiği tarihi izleyen resmi tatil günü bitimi olan 08.09.1997 tarihi mesai bitimine kadar dava açılması gerekirken dava açma süresi geçirildikten sonra 10.09.1997 tarihinde dava açıldığı gerekçesiyle süre aşımı yönünden incelemeksizin reddeden (...) Üçüncü Vergi Mahkemesi kararının; İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 7. ve 8. maddeleri uyarınca açılan davanın süresinde olduğu ileri sürülerek bozulması istemidir. Karar: 2575 Sayılı Danıştay Kanunu'nun 86. maddesi ile 2577 Sayılı idari Yargılama Usulü Kanunu'nun geçici 3. maddesinde yer alan düzenlemelerde çalışmaya ara verme süresinin, her yıl Temmuz ayının yirmisinden Eylül ayının beşinci gününü mesai bitimine kadar devam edeceği öngörülmüş, 2577 Sayılı Kanun'un 8. maddesinin 3. fıkrasında da 'Bu Kanun'da yazılı sürelerin bitmesi çalışmaya ara verme zamanına rastlarsa bu süreler, ara vermenin sona erdiği günü izleyen tarihten itibaren yedi gün uzamış sayılır.' hükmüne yer verilmiştir. Yukarıda değinilen hükümlerin birlikte incelenmesinden, 2577 Sayılı Kanun'da yazılı sürelerin 20 Temmuz ile 5 Eylül tarihlerine ya da bu tarihler arasında kalan herhangi bir tarihe rastlaması hallerinde sürelerin 6 Eylül'den başlamak üzere 7 gün uzayacağı ve 12 Eylül günü mesai bitiminde sona ereceği anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık konuşu olayda ise davaya konu edilen ihbarnamelerin 08.08.1997 olan tebliğ tarihine göre dava açma süresinin son günü 07.09.1997 Pazar gününe rastlamaktadır. Çalışmaya ara verme süresi ise 05.09.1997 Cuma günü akşamı sona ermiştir. Bu durumda Kanun hükmünün lafzından giderek dava açma süresinin son gününün adli tatile rastlamadığından bahisle davanın en son 08.09.1997 Pazartesi günü açılması gerektiği yolunda verilen kararların kanuna uygun düşmediğim söylemek olanaklı bulunmamakla beraber uygulamada olayda olduğu gibi çalışmaya ara verme süresinin son gününün Cuma gününe rastlaması ve arkasından gelen Cumartesi ve Pazar günlerinin de bu süreye eklenmesi ya da çalışmaya ara verme süresinin son gününün Cumartesi gününe rastlaması ve arkasından gelen Pazar gününün de bu süreye eklenmesi hallerinde çalışmaya ara verme süresinin Pazar günü akşamı sona ereceği düşünülerek buna göre davalar açıldığı görülmektedir. Olayda da bu düşünceden hareketle 10.09.1997 günü dava açılmıştır. Dava hakkını düşüren süreler kamu düzeni ile ilgili bulunmakla beraber bunların duraksama yaratmayacak biçimde düzenlenmemiş olması hallerinde yargı yolunun açık tutulması ve hakkın özünün yargı kararı ile korunması gerekeceği mevcut kanuni düzenlemenin ise yukarıda değinildiği biçimde farklı anlaşılmasıyla ve duraksama yaratmaya uygun bulunduğu, bu nedenlerle Kanun'daki çalışmaya ara verme süresinin Eylül ayının beşinci gününün mesai bitimine kadar devam edeceği' ifadesinin, çalışmaya ara verme süresinin son gününü herhangi bir resmi tatilin izlemesi halinde çalışmaya ara verme süresini bu resmi tatil süresince de devam etmekte olacağım kabul etmeyi engellemeyeceği sonucuna varıldığından davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiş olmasında hukuka uyarlık görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına oyçokluğuyla karar verildi.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı