Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu
İşletmenin aktifinde kayıtlı olmayan taşıtların pazarlama (sinde kullanıldıkları tartışmasız olduğuna göre, bu taşıtların akaryakıt giderleri Gelir Vergisi Kanunu'nun 40. maddesinin birinci bendine göre ticari kazancın elde edilmesi ve idamesi için yapılması zorunlu giderlerden olduğundan, buna isabet eden katma değer vergisinin indirim konuşu yapılmasında isabetsizlik yoktur. istemin Özeti: ...... Ticaret unvanıyla giyim eşyası ve mefruşat ticareti ve pazarlaması yapan adi ortaklığın 1991 yılma ilişkin işlemlerinin incelenmesi sonucunda bir kısım hasılatın beyan dışı bırakıldığı görüşüyle saptanan matrah farkı üzerinden ve pazarlama faaliyetinde kullanılmak için kiralanan araçlara ait yakıt giderlerine ilişkin katma değer vergisi indirimi kabul edilmeyerek Aralık 1991 dönemi için kaçakçılık cezalı katma değer vergisi salmıştır. Tarhiyata karşı açılan davayı inceleyen Vergi Mahkemesi kararıyla; 213sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 30. maddesi uyarınca matrahın re'sen takdirinde isabetsizlik bulunmadığı, mahkemelerinin E:1993/481 esas sayılı dosyasında adi ortaklığın 1991 takvim yılma ilişkin defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle aylar itibariyle ödenmesi gereken katma değer vergisinin belirlendiği, bilirkişice düzenlenen raporda, Aralık 1991 döneminde ödenmesi gereken katma değer vergisinin 5.532.930 lira olarak hesaplandığı, bilirkişi raporunun mahkemelerince de uygun bulunmadığı gerekçesiyle tarhiyatın belirlenen fark üzerinden kusur cezalı olarak değiştirilmesine karar vermiştir. Vergi dairesi müdürlüğünün temyiz istemin! inceleyen Danıştay Dokuzuncu Dairesi kararıyla; adi ortaklık adına kayıtlı olmayan araçların yakıt giderlerine ilişkin katma değer vergisi indiriminin kabulü yolundaki hükümde isabet bulunmadığı gerekçesiyle kararı kısmen bozmuştur. Bozma kararma uymayan .......... Vergi Mahkemesi kararıyla; araçların işletmenin aktifte kayıtlı olmamakla birlikte işletmede kullanıldığının tartışmasız olduğu, bu araçlara ait akaryakıt giderlerinin ticari kazancın elde edilmesine ve idamesine yönelik zorunlu gider olarak kabulünün, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 40. maddesinin beşinci bendi gereği olduğu, nitekim bu bendin 4008 sayılı Kanunun 24. maddesiyle değişik hükmünde, kiralama yoluyla edinilen taşıtların giderlerinin de indirilecek giderler arasında gösterildiği gerekçesiyle ilk kararında direnmiştir. Direnme kararı vergi dairesi müdürlüğünce temyiz edilmiş ve kiralanan araçlara ait akaryakıt giderlerine ilişkin katma değer vergisi indiriminin yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmiştir. Karar: İşletmenin aktifinde kayıtlı olmayan ve akaryakıt giderleri davacı ortaklık tarafından karşılanmak koşuluyla üçüncü kişilerden kiralanan araçlar için yapılan akaryakıt harcamalarına ilişkin katma değer vergisi indiriminin yasaya aykırı olmadığı gerekçesiyle tarhiyatı bu kısmım kaldıran vergi mahkemesi ısrar hükmü vergi dairesi müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki çekişmeye; davacının pazarlama faaliyetinde kullanmak ve giderleri kendisi tarafından karşılanmak koşuluyla üçüncü kişilerden kiralanan araçlar için yapılan akaryakıt harcamaların ilişkin katma değer vergisi indiriminin yasaya aykırı olmadığı gerekçesiyle tarhiyatı bu kısmım kaldıran vergi mahkemesi ısrar hükmü vergi dairesi müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki çekişmeye; davacının pazarlama faaliyetinde kullanmak ve giderleri kendisi tarafından karşılanmak üzere üçüncü kişilerden kiraladığı minibüslere ait akaryakıt giderleri için ödenen katma değer vergisinin indirilip indirilemeyeceği yol açmıştır. 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 'vergi indimi' başlıklı 29. maddesinde, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça, faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisin! indirebilecekleri öngörülmüş, 30. maddesinin (d) fıkrasında ise Gelir ve Kurumlar vergisi kanunlarına göre kazancın tespitinde indirimi kabul edilmeyen giderler dolayısıyla ödenen katma değer vergisinin, mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden indirilemeyeceği belirtilmiştir. Bu düzenleme nedeniyle davanın, Gelir Vergisi Kanunu'nun 40, maddesine göre değerlendirilmesinden sonra çözümlenmesi gerekmektedir. Bilindiği gibi Gelir Vergisi Kanunu'nun 40. maddesi, safı kazancın tespitinde hangi giderlerin indirilebileceğim sekiz bent halinde düzenlemiştir. Maddenin birinci bendi, ticari kazancın elde edilmesi ve devamı için yapılan genel giderlerin indirilmesine imkan tanımışken, beşinci bendinin ihtilaflı dönemde yürürlükte bulunan metninde, işletmeye dahil olup işte kullanılan taşıt giderlerinin ayrıca indirilmesi kabul edilmiştir. Akaryakıt harcamalarının gider yazılıp yazılamayacağı tartışmalı minibüslerin kiralanmış araçlar olması nedeniyle davanın, 40. maddenin beşinci bendine göre çözümlenmesine olanak yoktur. Bu tür bir harcamanın gider yazılıp yazılamayacağının, maddenin birinci bendine göre tartışılarak belirlenmesi gerekmektedir. Yasanın 40. maddesinin birinci bendi, ticari kazancın 'elde edilmesi' ve 'devamı' için yapılan 'genel giderlerinin indirilmesini öngörmüştür. Genel giderlerin hangi giderler olduğu yasada ayrıca düzenlenmemiştir. Dolayısıyla, 'ticari kazancın elde edilmesi ve devamı' anlatımı ile amaçlanan durumların belirlenmesi gerekmektedir. Gelir Vergisi Kanunu'nun 40. maddesinin diğer bentlerinde yazılı giderler, işletmenin faaliyet özellikleri ve yapılan giderin niteliğine göre tadadı olarak (sayılmak suretiyle) belirtilmiştir. Maddenin birinci bendi ise ticari kazancın elde edilmesi ve faaliyetin devamı için yapılması zorunlu giderlerin tümünü kapsayıcı niteliktedir. Sözü geçen bentte, bir ticari organizasyonun varlığı nedeniyle yapılması gerekli olan ve bu ticari organizasyona bağlı olarak yapılan giderlerin indirilmesi amaçlanmıştır. Bu nedenle, yapılan giderle kazancın elde edilmesi ve devamı arasında doğrudan ve açık bir nedensellik ilişkisinin varlığı ve gideri yapılmasında zorunluluk bulunması halinde giderin bu nitelikleri taşıdığı kabul edilebilir. Davacının, çeyiz ve giyim eşyası pazarlamak amacıyla kiraladığı minibüslere ait akaryakıt harcamalarının, ticari faaliyetine bağlı olarak ve bu faaliyetin devamı için yapıldığı açıktır. Akaryakıt harcamalarının davacı tarafından karşılanmadığı yolunda herhangi bir tespit de bulunmamaktadır. Taşıtların, işletmenin aktifinde kayıtlı olmamaları dolayısıyla giderlerinin gayri safi kazançtan indirilebilmesi Gelir Vergisi Kanunu'nun 40. maddesinin olay tarihinde yürürlükte olan beşinci bent hükmü karşısında mümkün bulunmamaktaysa da pazarlama işinde kullandıkları tartışmasız olan taşıtların akaryakıt giderleri 40. maddenin birinci bendine^göre ticari kazancın elde edilmesi ve idamesi için yapılması zorunlu giderlerden olduğundan buna isabet eden katma değer vergisinin indirim konuşu yapılmasında isabetsizlik görülmemiştir. Kararın, ticari kazancın elde edilmesi ve idamesi için yapılması zorunlu giderler kapsamında olan taşıtların akaryakıt giderleri için ödenen katma değer vergisinin indirilebileceği yolundaki ısrar hükmünde hukuka aykırılık görülmemiştir. Bu nedenle vergi dairesi temyiz isteminin reddine oybirliğiyle karar verilmiştir.