Dairesi
DANIŞTAY VERGİ DAVA DAİRELERİ GENEL KURULU E. 1997/329
Karar No
1998/446
Esas No
1997/329
Karar Tarihi
25-12-1998

T.C.

DANIŞTAY

VERGİ DAVA DAİRELERİ GENEL KURULU

o ULUSLARARASI TRANSİT TAŞIMACILIKLA UĞRAŞAN YABANCI FİRMALARA TÜRKİYE'DE MÜŞAVİRLİK HİZMETİ VEREN YÜKÜMLÜ (KDV İstisnasından Yararlanamayacağı)

o KATMA DEĞER VERGİSİ İNDİRİMİNDEN YARARLANAMAMA (Yabancı Uluslararası Transit Taşımacılık Firmalarına Türkiye'de Müşavirlik Hizmeti Veren Yükümlü)

o TÜRKİYE'DE YABANCI TRANSİT TAŞIMACILIK FİRMALARINA MÜŞAVİRLİK HİZMETİ VEREN YÜKÜMLÜ (KDV İstisnasından Faydalanamayacağı)

o YURTDIŞINDAKİ MÜŞTERİLERE HİZMET VERENLERE UYGULANAN KDV İSTİSNASI (Türkiye'de Yabancı Transit Taşımacılık Firmalarına Müşavirlik Hizmeti Veren Yükümlünün Yararlanamaması)

Özet : Yurtdışındaki bir firmaya yapılan hizmetin istisnadan yararlanabilmesi için, hizmetten yurtdışında faydalanılması gerekir.

İstemin Özeti : Uluslararası transit taşımacılıkla uğraşan yabancı firmalara müşavirlik hizmeti veren yükümlü şirketin yaptığı aracılık hizmetlerinin istisna kapsamında olmadığı görüşüyle düzeltme fişine dayanılarak adına Aralık 1989 dönemi için ikmalen kaçakçılık cezalı katma değer vergisi salınmıştır.

Tarhiyata karşı açılan davayı inceleyen .... Vergi Mahkemesi, 27.6.1995 günlü, E: 1994/1268, K: 1995/893 sayılı kararıyla; 3065 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin 1/a bendinde, ihracat teslimleri ve bu teslimlere ilişkin hizmetler ile yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetlerin vergiden müstesna tutulduğu, aynı Kanunun 12 nci maddesinin 1 ve 2 nci fıkralarında yurt dışındaki müşteri tabiri ve bir hizmetin yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmet sayılabilmesi için gerekli şartların belirlendiği, öteden beri bu işi yapan mükellefin yukarıda anılan Yasa ve 17 nolu Genel Tebliğ hükümlerinin yürürlük dönemlerinde, yaptığı hizmet ihracının 3065 sayılı Yasanın 11 inci maddesinin 1 inci fıkrasının a bendi kapsamında bu hizmetten yurt dışında faydalanıldığı kabul edilerek istisna uygulandığı, 26 nolu Genel Tebliğde yapılan açıklamalar karşısında, 1989 yılı başından itibaren aynı faaliyet için hizmetten yurt dışında yararlanılmadığı görüşüyle tarhiyat yapıldığı, yükümlü şirketin, uluslararası transit taşımacılık yapan yabancı firmalara sözleşme gereğince verdiği müşavirlik hizmetinden yurt dışındaki firmanın yurt dışında faydalandığının kabulü gerektiği, bu koşul dışında diğer koşullar yönünden taraflar arasında bir ihtilaf bulunmadığı gerekçesiyle cezalı tarhiyatı kaldırmıştır.

Vergi dairesi başkanlığının temyiz istemini inceleyen Danıştay Onbirinci Dairesi, 21.11.1996 günlü, E: 1995/5093, K: 1996/4312 sayılı kararıyla; uyuşmazlığın, yurt dışındaki yabancı firmaların Türkiye mümessili olarak yapılan aracılık hizmetleri karşılığı elde edilen hasılata 3065 sayılı Yasanın 12 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca vergi istisnası uygulanıp uygulanamayacağının tesbitine ilişkin olduğu, 3065 sayılı Yasanın 4 üncü maddesinde "hizmet" in, teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler şeklinde tanımlandığı, aynı Yasanın 6 ncı maddesinin (b) bendinde ise, işlemlerin Türkiye'de yapılmasının, hizmetin Türkiye'de yapılmasını, değerlendirilmesini veya hizmetten Türkiye'de faydalanılmasını ifade edeceğinin hükme bağlandığı, Yasanın 11 inci maddesinin 1 inci fıkrasının a bendinde, ihracat teslimleri ve bu teslimlere ilişkin hizmetler ile yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetlerin ihracat istisnası kapsamında sayıldığı, yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetlere ilişkin şartları düzenleyen 12 nci maddenin ikinci fıkrasının (a) bendinde, hizmetin yurt dışındaki bir müşteri için yapılmış olması, (b) bendinde, hizmetten yurt dışında yararlanılmış olması koşuluna yer verildiği, ayrıca aynı maddenin 2 nci fıkrasında, müşteri tabirinin, ikametgahı, işyeri, kanunu ve iş merkezi yurt ışında olan alıcılar ile yurt içinde bulunan bir firmanın yurt dışında kendi adına müstakilen faaliyet gösteren şubelerini ifade edeceğinin belirtildiği, bu hükümlerin birlikte değerlendirilmesinden, vergi istisnasından yararlanılabilmesi için sadece hizmetin yurt dışındaki bir firma için yapılmış olması ile yetinilmediği, hizmetten yurt dışında faydalanılması koşuluna da yer verildiği, yükümlü şirketin yurt dışındaki müşteriler için yaptığı aracılık mahiyetindeki hizmetlerden yurt içinde de faydalanıldığı ve bu haliyle, Yasanın 12 nci maddesinin ikinci fıkrası b bendinde öngörülen koşulun gerçekleşmediği gerekçesiyle kararı bozmuştur.

Bozma kararına uymayan .... Vergi Mahkemesi, 4.3.1997 günlü, E: 1997/175, K: 1997/359 sayılı kararıyla; ilk kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca ısrar etmiştir.

Direnme kararı vergi dairesi müdürlüğü tarafından temyiz edilmiş, davacı firmanın verdiği hizmetlerden yurt içinde de yararlanıldığı, davacının istisna hükmünden yararlanamayacağı ileri sürülerek kararın bozulması istemidir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi ....'in Düşüncesi:

Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden, temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı ....'nun Düşüncesi:

Danıştay Onbirinci Dairesinin 21.11.1996 gün ve K: 1996/4312 sayılı kararında belirtilen düşüncemiz uyarınca vergi dairesi temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi ısrar kararının bozulmasına karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: Davacı şirketin ikametgahı, işyeri ve işmerkezi yurt dışında bulunan, uluslararası transit taşımacılık yapan müşteriye verdiği gözetmenlik ve müşavirlik hizmetinin, hizmet ihracatı kapsamında olmadığı kabul edilerek, önceden iadesi yapılan Aralık 1989 dönemine ait katma değer vergisinin düzeltme fişine istinaden kaçakçılık cezalı olarak istenmesi üzerine açılan davayı kabul ederek cezalı katma değer vergisini kaldıran vergi mahkemesi ısrar kararı temyiz edilmiştir.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 11 inci maddesinin (1) işaretli fıkrasının (a) bendinde, ihracat teslimleri ve bu teslimlere ilişkin hizmetler ile yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetler vergiden müstesna tutulmuş, 12 nci maddesinin (2) işaretli fıkrasında da, yurt dışındaki müşteri tabirinin, ikametgahı, işyeri, kanuni ve işmerkezi yurt dışında olan alıcılar ile yurt içinde bulunan bir firmanın, yurt dışında kendi adına faaliyet gösteren şubelerini ifade ttiği belirtilmiş, bir hizmetin yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmet sayılabilmesi için hizmetin, yurt dışında bir müşteri için yapılmış olması ve hizmetten yurt dışında faydalanılması aranmıştır.

Dava konusu olayda yükümlünün vermiş olduğu müşavirlik ve gözetmenlik hizmetinin yurt dışındaki bir müşteri için yapıldığında ihtilaf olmayıp, verilen hizmetten yurt dışında faydalanılmış olup olmadığının çözüme kavuşturulması gerekmektedir.

Yükümlünün yurt dışındaki firmaya; T.C. Mahkemelerinin tüm safha ve kademelerinde, resmi daire kurum ve kuruluşlarında, idare ve yargı organlarında müşterilerinin haklarını korumak ve savunmak konusunda ona yardımcı olmak, bu işlerle ilgili dilekçeler düzenleyip, takip etmek ve sonucu firmaya bildirmek, yabancı firmaya ait araçların kalkış, varış ve kontrol noktalarını içeren bilgileri günlük teleks raporları ile firmaya göndermek. Türk vergi mevzuatındaki değişiklikleri takip ederek firmaya bildirmek, şoförlerin ihtiyacı olan malzemenin temini, gümrük işlemlerinin yerine getirilmesi, bir müdahale halinde gerekli hukuki yardımın sağlanması, vize işlemlerine yardımcı olmak, araçların tamir, bakım ve onarımı ile ilgili gerekli yardımların yapılması gibi hizmetler verdiği anlaşılmaktadır.

Katma Değer Vergisi Kanununun 12 nci madesinin (2) işaretli fıkrasının (b) bendi, münhasıran yurt dışında bu hizmetlerden yararlanmayı amaçladığı halde hizmetlerin pek çoğundan yurt içinde yararlanıldığı açıktır.

Mahkemece hizmetin yurt dışındaki firma için verilmiş olması ve sayılan hizmetlerin sonucundan yurt dışında da yararlanıldığından bahisle verilen kararda hukuka uygunluk görülmemiştir.

Bu nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile .... Vergi Mahkemesinin, 4.3.1997 günlü, E: 1997/175, K: 1997/359 sayılı kararının bozulmasına, yeniden verilecek kararda karşılanacağından yargılama giderleri yönünden hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına, 25.12.1998 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY

Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında ısrar kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşü ile karara katılmıyoruz.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı