|
Dairesi
İthal edilen emtianın maliyet bedelinin yüksek gösterildiği iddiasıyla matrah farkı bulunması olayında, fiyat farkının, yurt dışındaki satıcı firmadan alınan bir yazı ile kanıtlanmaya kalkışılmasında yazı Vergi Usul Kanunu’nda sözü edilen fatura ve benzeri belgelerden biri olarak nitelendirile
|
|
Karar No
1998/3482
|
|
Esas No
1997/3174
|
|
Karar Tarihi
06-10-1998
|
|
|
Danıştay Dördüncü Daire
İthal edilen emtianın maliyet bedelinin yüksek gösterildiği iddiasıyla matrah farkı bulunması olayında, fiyat farkının, yurt dışındaki satıcı firmadan alınan bir yazı ile kanıtlanmaya kalkışılmasında yazı Vergi Usul Kanunu’nda sözü edilen fatura ve benzeri belgelerden biri olarak nitelendirilemez. İstemin Özeti: 1994 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu ithal edilen emtianın maliyet bedelinin yüksek gösterildiğinin ayrıca CİF bedel üzerinden ithalat gerçekleştirdiği halde nakliye gideri ödediğinin tespit edildiği belirtilerek düzenlenen rapora göre davacı adına ikmalen gelir vergisi ve geçici vergi salınmış, kaçakçılık cezası kesilmiştir. Vergi Mahkemesi kararıyla; inceleme raporundan ithal edilen emtianın değerinin üzerinde bir bedelle defter kayıtlarına geçirildiği yolundaki iddianın dışında işlemlerin yasalara aykırı olduğunun tespit edilmediğinin, dosyada fotokopisi bulunan gümrük beyannamesinde İthali gerçekleştirilen emtia için beyan olunan değerin defter kayıtlarına aynen geçirildiğinin, ayrıca satıcı firmanın vermiş olduğu 15.12.1994 tarihli yazısında 8.800 Amerikan Dolarının yanı sıra mal tesliminde ayrıca 18,000 Amerikan Doları tahsil ettiklerini belirttiklerinin, sözleşme gereği navlun bedelinin alıcı tarafından ödendiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle tarhiyatın kaldırılmasına karar vermiştir. Davalı idare, ödemenin aracı banka kanalı ile 8.800 Amerikan Doları olarak yapıldığım, 18.000 Amerikan Dolarının nasıl ödendiğine ilişkin belge ibraz edilmediğini ve inceleme raporuna göre yapılan tarhiyatın yerinde olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir. Karar: Vergi Usul Kanunu’nun 227. maddesinde ’Bu Kanun’da aksine hüküm olmadıkça bu Kanun’a göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir.’ denilmekte olup, izleyen maddelerde ise tevsik edici vesikaların fatura, perakende satış vesikaları, gider pusulası, müstahsil makbuzu gibi belgeler olduğu hükme bağlanmıştır. Kayıtların, Yasa’nın öngördüğü vesikalarla ispatlanması vergi hukuku gereği olduğundan davacının da satın aldığı emtianın maliyet bedelini yasada sözü edilen belgelerle ispatlaması gerekmektedir. Olayda, davacıya Gürcistan’dan tonu 400 Amerikan Doları karşılığı 22 ton kristal polistiren maddesinin navlun ve sigorta bedeli dahil 8.800 Amerikan Doları karşılığı ithaline izin verildiği, ithaline izin verilen miktar kadar emtia için 8.800 Amerikan Doları tutarında fatura düzenlendiği, gümrük girişinde ise vergiler dahil 1.242.000.000 liralık emtia ithaliyle ilgili beyanname düzenlendiğine ilişkin dosyaya bir fotokopi ibraz edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, ithal izin belgesi ve fatura ile gümrük giriş beyannamesi fotokopisinde yazılı emtia miktarı birbirine uygun olduğu halde tutarları itibariyle mutabakat arz etmediği anlaşılmaktadır. Davacı aradaki fiyat farkım, yurt dışındaki satıcı firmadan aldığı ’8.800 Amerikan Dolarının yanı sıra mal tesliminde 18.000 Amerikan Doları daha tahsil edilmiştir’ yolundaki bir yazı ile izah etmeye çalışmaktadır. Bu yazının Vergi Usul Kanunu’nda sözü edilen fatura ve diğer tevsik edici belgelerinden biri olarak nitelendirilmesi mümkün olmadığından ithal edilen malın maliyetinin yüksek gösterilmesinden doğan matrah farkı yönünden verilen mahkeme kararında isabet görülmemiştir. Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün diğer temyiz iddiaları ise yerinde ve kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. Bu nedenle Vergi Dairesi Müdürlüğü temyiz isteminin kısmen kabulüne, Vergi Mahkemesi kararının malın alış maliyetinin yüksek gösterilmesinden kaynaklanan matrah farkı yönünden bozulmasına, diğer temyiz iddialarının reddine oybirliğiyle karar verildi.
|
|